Özel halk otobüslerinde dua ile yolculuk dönemi başladı
Bana göre ulaşım ve ulaşılabilirlik bir kentin, bir ülkenin gelişmişliğinin bir göstergesidir.
Özel halk otobüs işletmeciliğinde ülkemize baktığımızda; hemen hemen tüm illerimizde konforlu ve güvenli yeni araçlar ile kaliteli toplu taşıma hizmeti sunulmaktadır. Her şeyin bir bedeli vardır, lakin toplu taşımacılıkta elde edilen ücret bu bedeli karşılar mı? Buna bakmak lazım!..
Gelelim dua ile yolculuğumuza!.. İstanbul’da kentiçi toplu taşımacılık da dua ile yolculuk devri başladı. Dua ile yolculuk devri olur mu diye hayıflanmayın!.. Bakın öyle bir oluyor ki (!) insanı “pes” dedirten cinsten.
Özel otomobilimi parka çeker, gün içerisinde gideceğim yere toplu taşıma araçlarını kullanarak giderim. Buda bana hem zamandan tasarruf hem de trafikte ki stresten kurtulmayı sağlıyor!.. Yine bir gün özel halk otobüsüne bindim. Kuruçeşme Beşiktaş istikametine gidiyoruz. Şoförün hemen arkasındaki koltukta oturuyorum. Arabada ise aşağı yukarı 60-70 yolcu var…
Yaşlı bir beyefendi de sağ taraftaki ön koltukta oturuyor, binenlere dikkatlice bakıyordu. Ve dayanamadı şoföre seslendi: “Evladım bunlar ücretsiz mi biniyor. Pek kart basan yok. Gösteren geçiyor!.. Gösteren geçiyor!..”
Şoför “Evet ücretsiz biniyor dayıcım” diye cevap verdi.
Yaşlı beyefendi: - öyleyse bende ücretsiz bineceğim artık deyince
Şoför sordu “senin de ücretsiz kartın var mı” diye!.. Aldığı cevap ise kartım yok yanıtıdır. “Efendim kartınız yoksa binemezsiniz” demesi üzerine yaşlı beyefendi “tamam benim kartım yok ama bende dua ile bineceğim. Kart basmayacağım, karşılığında sana dua edeceğim. Ücretsiz kart basanlar sanki sana dua mı ediyor” diye cevap verdi!..
Şoför aldığı cevap karşısında ne diyeceğine şaşırdı ve bir müddet öyle dona kaldı!.. Dikiz aynasından yaşlı adama bakarak tatlı bir tebessüm etti ve “sende haklısın, kiminin parası, kimin duası” diye ufaktan ufaktan söylendi.
Böyle bir diyaloga şahit olduktan sonra şöyle bir hesap yaptım: Mazot oldu 4.57 TL!.. 6 adet lastik ortalama 6 bin 600 TL!.. 2 şoför aylığı 5 bin TL!.. İETT’ye ödenen rusum bedeli ortalama 2 bin 500 TL!.. Aylık bakım gideri ortalama bin TL!.. Trafik sigortası ve kasko gideri yıllık 10 bin TL!.. Aylık otobüsün amortisman gideri bin TL!.. Aylık bir otobüs ortalama 28 bin TL kazanıyor!..
Yani anlaşacağınız şu durumda kazanç ile gider kafa kafaya geliyor!.. Dua ile yolculuk yaptırıyoruz ama akaryakıt alırken, yedek parça ve serviste dua geçiyor mu onu da bir denemek lazım. Öyle bir duruma gelindi ki ücretsiz seyahat kartlarının sayısını bile unuttuk. Şuanda 40’ın üzerinde ücretsiz seyahat kartı bulunuyor. Eskiden jandarma indirimli seyahat ederdi, şimdi onlarda ücretsiz kart gurubuna dahil edildi. Yanlış anlaşılmasın, şehitlerimizin emanetlerinin, gazilerimizin ve ailelerinin başımızın üzerinde yeri var. Çünkü onlar, bizlerin refah ve mutluğu için canlarını ortaya koydular. Ücretsiz kart elbette onların hakkı!..
Bir vesile ile Almanya’nın Stuttgart şehrine gittim. Burada ilk dikkatimi çeken toplu ulaşım araçları idi. Raylı sisteme bindim. Yanımda tercümanım. Tranvaya biniyorlar, iniyorlar dikkatimi çekti. Bende Almanca yok ama Lazca var. Tercümana; yanımdaki Alman ile sohbet edelim. Nasıl oluyor bu iş ben sorayım sen tercüme et dedim. Başladık Alman ile sohbet etmeye. Öğrendim ki kimse araçlara biletsiz binmiyor. Günlük, haftalık, aylık biletler var. İnsanlar biletini alıyor, cebine koyuyor. Çok nadir kontrol oluyor. Alman’a “peki biletsiz binenler ne oluyor?” diye sorunca “kontrollerde yakalanınca 50 Euro cezası var. Ayrıca biletsiz yakalananlara hırsız gözüyle bakılır. En önemlisi her şeyin bir bedeli var. Eğer ben bugün bunun bedelini ödemeden kullanırsam, aynı hizmeti alamam. Hizmetin devamı için benim bunun bedelini ödemem lazım” diye cevap verdi. Bizde ise toplu taşıma araçlarına ücretsiz binebilmek için kırk takla atıyoruz!..
Şuanda ücretsiz taşınan yolcu sayısı, ücretli taşınan yolcu sayısını geçmiştir. Esnaf zor durumda. Bu noktada özel halk otobüs işletmecilerinin çatı örgütü TÖHOB’a büyük görev düşüyor. Yapılacak lobi faaliyetleri ile yerel seçimler esnafın aleyhine çevrilmeli ve bir şekilde bu kartlar da belediyeler tarafından sübvanse edilmelidir.
Göksal Purtuloğlu
[email protected]
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.