30 Mart 2014 tarihinde Mahalli İdareler Genel Seçim yapılacak
Şehirleri ve ilçeleri yönetecek belediye başkanları ve meclis üyeleri ve mahalleleri ve köyleri yönetecek muhtarlar, seçilecek.
Bu seçimler; günlük yaşantımızı etkileyecek faaliyetleri yönetecek ve şekillendirecek kişilerin seçilecek olması nedeniyle çok önemlidir. İstanbul’da yaşıyorum ve seçimde oyumu mutlaka kullanacağım ve herkes kullanmalıdır. 2011’de yapılan Genel Seçim’de toplam seçmen sayısının % 12,5’u yani 6 milyon 264 bin 183 seçmen oy kullanmamış. Kendisine hizmet verecek kişileri seçmek için siyasi görüşü ve desteklediği siyasi parti ne olursa olsun, mutlaka ama mutlaka oy kullanmalıdır. İstanbul’da yaşıyorum ve İstanbul’u yönetecek Büyükşehir Belediye Başkanı için oy vereceğim. Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için toplam 32 aday (18 siyasi parti ve 14 bağımsız), seçimlere katılıyor. Bütün adaylara başarılar diliyorum. Projeleri, hayalleri ve kişilik özellikleri en iyi olan adayın kazanması, hem İstanbul hem de demokrasi için iyi olacaktır. 30 Mart 2014 tarihinde Mahalli İdareler Genel Seçim’ine katılacak adayların özellikle “lojistik” ile ilgili faaliyetleri etkileyebilecek vaatlerini araştırdım. Dürüst konuşmak gerekirse 42 adayın birçoğunun projelerini tanıtan ya web sayfası yok veya ben ulaşamadım ya da “lojistik” ile ilgili faaliyetleri yok. Adayların isimlerini vermeden projeler hakkında bilgi vererek, adayların “lojistik” ile ilgili faaliyetlere yönelik projelerini paylaşmaya çalışacağım. Vaat edilen projeler hakkında bilgi alabilmek için web sayfasına ulaşabildiğim adayların hepsi “trafik” ile ilgili çözümlerini sunuyor ama bu çözümlerin çoğunluğu insanların hareketini ve toplu ulaşıma yönelik ilgili çözümlerdir. “Lojistik” faaliyetlerin “nakliye” kısmı ile ilgili projesi olan adayların vaatleri aşağıdadır. • Bir aday “İstanbul içine yük dağıtımının 24.00 – 05.00 arası yapılacağı” (NOT: Avrupa ve ABD’de uygulanan bir yöntem ve olumlu sonuçlar verdiğini gözlemledim.) • Bir aday “Kamyon, tır gibi yük taşıyan araçların denizden taşınılacağını” • Bir aday “50 adet uzakyol gemisinin yanaşabileceği Avrupa’nın en büyük limanın yapılacağını” ve “ Deniz Kıyısının ve Boğaziçi’nin araç trafiğine kapatılacağını” • Bir aday “mevcut köprülerin (Boğaziçi ve FSM) iki katlı olarak düzenleneceğini” ! (NOT: Teknik olarak mümkün olsa bile bu düzenle yapılırken oluşacak trafik ve ulaşım hareketi nasıl organize edilecek? Biraz destekli proje olması gerekmez mi?) Söylüyor. Yük hareketinin yönetilebilmesi, trafiğin de yönetilebilesi bakımından çok önemlidir. 2023 yılında İstanbul’un Doğu – Batı ekseninde günde 26,674 ve yılda ise 7.872.253 adet kamyon ve İstanbul şehir sınırları içinde (Doğu – Batı, Avrupa Yakası, Asya Yakası) günde 56,650 ve yılda ise 16.485.231 adet kamyonet hareketinin olması bekleniyor. Rakamlar, korkunç ve ürkütücü… Ve kesinlikle yük hareketine yönelik bir önlem alınmalıdır. Alınacak önlemler, hem trafik hem de çevrenin korunması için önemlidir. Ayrıca; aşırı trafiğin insan psikolojisine olan olumsuz etkileri de yadsınamaz. Hiçbir adayın projeleri arasında ise; • Lojistik faaliyetlerin diğer unsurları örneğin depolar hakkında projelere • OSB, Küçük Sanayi siteleri, Topkapı’da bulunan ambarlar, Bayrampaşa, Rami vb. gıda toptan merkezleri gibi yerlerin lojistik hareketine yönelik projelere (NOT: Bazı adaylar, şehir merkezine yakın yerlerde bulunan sebze, meyve ve su ürünleri hallerini İstanbul’un daha uzak noktalarına taşımayı vaat ediyor. Bu durumda; nasıl bir yük hareketi olabilir.) • Kimyasal maddeler, özellikle patlayıcı ve parlayıcı maddelerin ve akaryakıt (petrol, benzin vb) lojistik hareketine yönelik projelere • Atık lojistiğine yönelik projelere Rastlamadım. Örneğin; Kamyon geçişi için nasıl bir planlama yapılacak? Yeni yapılacak üçüncü köprü (YSM) ve ikinci köprü (FSM), kamyon geçişine yetebilecek mi? YSM’de sadece hızlı tren mi düşünülüyor? Yük treni geçişleri olabilecek mi? Ayrıca; Avrasya Boğaz geçişi neden sadece binek araçlar için düşünülüyor? Kamyonetler için tasarlanamaz mı? İBB ve BİMTAŞ tarafından 2006 yılının Kasım ayından hazırlanan “İstanbul’un Kentsel Lojistik Planlaması” raporunda “Marmaray için Kamyon ve tren geçişi önerilmekteyken” neden sadece insan trafiğine yönelik sonuçlandırılmıştır? Gibi birçok sorular… İstanbul’da sadece insan hareketi yoktur. İnsan hareketi kadar önemli olan yük hareketi de vardır. Hem İstanbul üzerinden transit geçen yük hareketi hem de İstanbul’da yaşayanların ihtiyaçları için yük hareketini sağlayan kamyon ve kamyonetler, iyi yönetilmelidir. Aksi takdirde; gerçekten hem trafik hem çevre hem de insan psikolojisi olumsuz etkilenecektir. Bu yüzden; sadece ulaşım veya sadece trafik karmaşası diye bakmak yerine hem insan hem de yük hareketine yönelik Lojistik doğruları içeren “Şehir Lojistiği” bakış açısıyla projeler geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. Benim takip edebildiğim kadarıyla İstanbul’da yük ve insan hareketine yönelik iki çalışma yapılmış. Bir tanesi, İBB ve BİMTAŞ tarafından 2006 yılının Kasım ayından hazırlanan “İstanbul’un Kentsel Lojistik Planlaması” ve diğeri ise yine İBB tarafından 2011 yılında hazırlanan “İstanbul Metropoliten Alanı Entegre Kentsel Ulaşım Ana Planı”dır. Hangi parti veya bağımsız aday kazanırsa kazansın, mutlaka gerçek manada “Kent Lojistik Planı” yapılmalıdır. NOT: Sadece bir aday “depreme karşı önlemler arasında lojistik vurgusunu” yapıyor. İstanbul’da yaşayan birisi olarak daha fazla yaşanabilir bir İstanbul için herkes çalışmalıdır. NOT: Şehremini, Osmanlıca da “Belediye Başkanı” demektir. NOT: Unuttum... Sarı kamyonları (atık kamyonları) kim kontrol edecek! Saygılarımla, Oruç Kaya www.tasimacilar.com 25.03.2014 / 11.48