Göksal Purtuloğlu
Duraklar Çarşı Pazar
İstanbul'da eskiden duraklar yeşil renkli saç tabakalardan oluşmaktaydı. Mega kentte ise 10 binin üzerinde durak bulunmaktaydı.
Durakların ulaşım hizmetlerini tamamlayıcı unsur olduğunu gören İETT, gerçekleştirdiği proje ile durakları daha modern hale getirdi.
İstanbul’a yakışır çağdaş görünümlü duraklar aynı zamanda; Ana yapı elemanları, elektro polisajlı paslanmaz çelikten, cam aksamı ise güvenlik ve kırılmazlık açısından özel olarak imal edildi. Güneş ışığının zararlı etkilerini engelleyen gri renkli çatı camı ve içten aydınlatmalı yolcu bilgilendirme bölümü bulunan duraklar, elektronik pano ve uydu haberleşmesine uygun konstrüksiyonla imal edildi.
Evet, buraya kadar her şey güzel… Yapılan hizmet kötü olur mu? Elbette olmaz, ancak bizim üzerinde durmak istediğimiz konu duraklara otobüslerin yanaşamayışıdır. Durakların geneline baktığımız zaman, ilk sırada ticari taksicilerin işgalini görüyoruz. Durakları ikinci sıra olarak hatlı minibüsler işgal ediyor. Ya seyyar satıcılara ne demeli? Duraklar adeta çarşı-pazar yerine döndü. Otobüs şoförü, taksi ve dolmuşlardan dolayı durağa yanaşmakta zorlanıyor. Hatta bazı duraklarda İETT ve özel halk otobüs şoförleri üçüncü şeritte yolcu alıp indirmektedir. Bu da zaman ve akaryakıt kaybının yanında şoförün yaşadığı stresi de kat be kat arttırmaktadır. Bu etkenlerden dolayı duraklara düzenli yanaşamayan otobüs şoförleri ayrıca ceza tutanaklarıyla da karşı karşıya gelmektedir.
Gelelim durakta otobüs bekleyen yolculara; durak önünde taksiler, onun yanında minibüsler çift sıra halinde dizilmiş... Birde seyyar satıcıların sıkışıklığı buna tuz biber olmuş ve yolcular aralardan geçerek otobüsü binmeye çalışıyor. Bu halde otobüse binmek ayrı bir dert, inmek ayrı bir cesaret.
İstanbul'da kent içi toplu taşımanın geldiği noktaya baktığımızda; teknoloji harikası modern araçlarla konforlu ulaşım hizmetlerinin verildiğini görmekteyiz. Zaten durakların yenilenmesi, araçların yenilenerek özürlü vatandaşlarımızın daha rahat binmelerinin sağlanması, teknolojik imkânlar sayesinde araçların uydudan takip edilerek keyfi zaman kayıplarının önüne geçilmesi güzel gelişmeler değil midir? Elbette güzeldir. Lakin taksi, dolmuş ve seyyar satıcıların durak işgalleri, otobüslerin zamanında durağa yanaşmalarını ve en kısa sürede yolcu alıp duraktan ayrılmalarını engelliyor, zaman kayıpları yaşatıyor.
Şimdi bu konuda ne yapılmalıdır diye söylendiğinizi duyar gibiyim!.. Hemen söyleyeyim. Yapılacak çok basit bir şey var o da; denetim. İETT ve belediye bu güzel hizmetleri sunarken, trafik ekipleri de denetim yapacak. Şimdi diyeceksiniz ki her durağa bir görevli mi olur canım!.. Elbette olmaz ama günümüz teknoloji çağıdır. Taş devri kanunları ile değil, uzay çağını yaşadığımız teknolojinin son noktasını kullanarak Elektronik Denetim Sistemleri (EDS) sayesinde durak işgali yapan dolmuş ve taksiler tespit edilerek caydırıcı cezalar uygulanabilir. Seyyar satıcılara gelence, canım onlarda zabıtaların işi...
2013-2014 Eğitim-öğretim yılında tüm öğretmen ve öğrencilerimize başarılar diliyorum.
Göksal PURTULOĞLU
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.