"Şoförlerin otobüs bagajlarında dinlenmemesi gerekiyor"
Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Genel Başkanı Birol Özcan, son bir hafta içinde peş peşe yaşanan trafik kazaları hakkında, "Hiçbir otobüs firması, arızalı bir otobüsünü, uykusuz bir şoförü yola çıkarmaz.
Çünkü ölümlü trafik kazalarında çok büyük tazminat bedelleri ödüyorlar" dedi. Özcan, şoför eğitiminin şart olduğunu ve şoförlerin otobüs bagajlarındaki yataklarda dinlenmemesi gerektiğini ve otogarlarda şoförler için ücretsiz yatakhanelerin olması gerektiğini vurguladı.
TOFED Genel Başkanı Birol Özcan, son bir hafta içerisinde ülkenin çeşitli yerlerinde meydana gelen ve onlarca kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan kazalar hakkında konuştu.
Anka Haber Ajansı’ndan Cem Hayat’a konuşan Özcan, Balıkesir'de yaşanan trafik kazasında, şoförün dinlenmeden yola çıkması iddialarıyla ilgili, "Bizim şoförlerimizin hepsinin dijital kartları var. Şoför 4 saat araba kullanır, 4 saat dinlenir sonra tekrar 4 saat araba kullanır, yani 8 saat çalışır. Haftada da 1-2 gün dinlenme hakkı vardır. Bu dijital kartı açıp baktıkları zaman o şoförün bir sene içinde kaç saat araba kullandığını görebilirler. Eğer bu rahmetli şoförlerin dijital kartlarına bakılırsa kaç saat çalıştıkları aydınlatılabilir" dedi.
Özcan'ın açıklamaları şöyle:
"HİÇBİR OTOBÜS FİRMASI ARIZALI BİR OTOBÜSÜNÜ YOLA ÇIKARMAZ, ÇOK BÜYÜK TAZMİNAT BEDELLERİ ÖDÜYORLAR"
"Her türlü yol güzergahında bizim şoförlerimiz dikkatlidir. Hiçbir otobüs firması, arızalı bir otobüsünü yola çıkarmaz. Çünkü ölümlü trafik kazalarında çok büyük tazminat bedelleri ödüyorlar. Hiçbir firma uykusuz şoförü ‘Bir daha git’ diye göndermez çünkü çok büyük paralar ödüyorlar. Yani çok disiplinli ve düzenli çalışıyorlar ama kader. Bir kaza olduğu zaman hemen insanlar başka yönlere çekiyorlar, başka fikirler yürütüyorlar. Hiçbir firma ya da otobüs şoförü kaza olsun ister mi, mümkün değil.
"GECE BELLİ BİR SAATTEN SONRA YENEN YEMEK UYKU MAHMURLUĞU VERİR"
Mesela doktorlar, ‘Akşam saat 8’den, 9’dan sonra yemek yemeyin’ diyorlar ama bizim mesleğimiz itibariyle gece saat 12, 1, 2’den sonra karnını doyuran bir şoförün diyabeti, şekeri olabilir ve yemek yedikten sonra tekrar direksiyona geçince uyku mahmurluğu verir. Bir de ayrıca sabah güneş doğduğu zaman verir, özellikle de sıcak günlerde. Ve bu haziran, temmuz, ağustos aylarında olur.
"OTOBANLARDA NASIL DİNLENME TESİSLERİ VARSA O TESİSLERDE ŞOFÖRLERİN DİNLENME YERİ OLMALI"
Bizim gençlik zamanlarımızda otobüslerin arka beşli kısmında ya da cam kenarında yatardı şoförler. Bu otobüsler lüks vaziyete gelince aşağıda klimalı, telefonlu ve zilli bir yatak yeri yaptılar. Bana göre doğru mu, doğru değil yanlış. Oralarda yatmak, dinlenmek insani olarak normal değil. Otobanlarda nasıl dinlenme tesisleri varsa o tesislerde şoförlerin dinlenme yeri olmalı. Mesela İstanbul’dan Ankara’ya giden bir otobüsün şoförlerinden birisi o dinlenme tesisinde yatar, Ankara’dan döndüğü zaman tekrar onu alır.
"RAHMETLİ ŞOFÖRLERİN DİJİTAL KARTLARINA BAKILIRSA KAÇ SAAT ÇALIŞTIKLARI AYDINLATILABİLİR"
Bizim şoförlerimizin hepsinin dijital kartları var. Şoför 4 saat araba kullanır, 4 saat dinlenir sonra tekrar 4 saat araba kullanır, yani 8 saat çalışır. Haftada da 1-2 gün dinlenme hakkı vardır. Bu dijital kartı açıp baktıkları zaman o şoförün bir sene içinde kaç saat araba kullandığını görebilirler. Bir sene içinde ne kadar araba kullanmış, ne kadar istirahat etmiş hepsi görülebilir. Eğer bu rahmetli şoförlerin dijital kartlarına bakılırsa kaç saat çalıştıkları aydınlatılabilir. Bu dijital kartlara bakmadan bir şey demek yanlış olur.
"ŞOFÖR EĞİTİMİ ŞART YA DA MESLEK OKULLARI OLMALI"
Bana kalırsa bir şoför eğitimi şart ya da meslek okulları olması lazım, biz bunu önerdik. Bugün Ulaştırma Bakanlığı’na ait 12 tane Ulaştırma Bölge Müdürlükleri var. Hiç değilse bu 12 ilde şoför, muavin, hostes ve banko arkası memuru yetiştirmek için meslek okulu açalım. Bunu artık yetiştirmemiz lazım. Mesela bir şey daha… Diyelim ki sabah saat 9’da Anadolu’dan iki şoför İstanbul Otogarı’na geldi. Akşam 6’da, 7’de de servisi var. Bu kişi otobüsün bagajında yatacağına, şoförler için ücretsiz bir yatakhane yapılması lazım. Bunu ya firma sahiplerinin ya da kamunun yapması lazım. Şoför dinlenirse, otobüsün direksiyonuna daha sağlıklı bir şekilde geçer.
Daha önce ölümlü kazalar daha çoktu ama 2016’dan sonra azaldı. Şimdi Türkiye’de 58 bin ölümlü kaza var, Almanya’da 48 bin varmış, İsveç’te sıfır. O zaman bunu daha aşağılara çekmemiz lazım. Bunu da el birliğiyle yönetmelik değişikliği, eğitimler, ne gerekiyorsa yapmamız lazım.
"YENİ OTOBÜS ALACAKLARA TEŞVİK VERİN. BÜTÜN ELEKTRONİK SİSTEMLER 2016 MODEL OTOBÜSLERDE VAR"
Türkiye’de otobüs firmaları beş yılda bir otobüs filolarını yenilerlerdi. 50’şer ya da 100’er paket halinde fabrikalardan yeni otobüs alırlardı, eskilerini satarlardı. Türkiye bu eski otobüslere doydu. Diyoruz ki bir hazine arazisini bize verin, biz orayı eski otobüslerin fuar alanı yapalım. Bunları Afrika’ya ve Asya’ya satalım. Zaten 2030’dan sonra Avrupa’ya bu arabalar gitmeyecek, elektrikli arabalar gidecek. Bunları Afrika’ya ve Asya’ya sattığımız zaman bunun tamircisini, servisini, yedek parçasını da götüreceğiz. Otobüsünü de ihraç eden kişi, belgeyle ihracatı kolaylaştırırsanız eğer, yeni bir otobüs almaya kalkarsa buna da bir teşvik verin. Mesela yüzde 18 KDV alacaklarına, yüzde 8 KDV alsınlar. Böylelikle Türkiye’deki eski otobüsleri ihraç etmiş olacağız ve sanayiyi de geliştireceğiz. Yeni otobüsleri devreye sokacağız. Titreşim, şerit değiştirdiği zaman titreşim, önde araba geldiği zaman fren yapma… Bütün elektronik sistemler 2016 model otobüslerde var."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.