Avrupa’nın Mobilite Paketi’ndeki Teknolojik Gelişmeler
Avrupa’da yayınlanan Mobilite Paketi’nde güvenlik, çevrecilik ve rekabet gücü öne çıkan kavramlar arasında yer almaktadır.
Güvenlik alanında araç ve altyapıya odaklanılarak; akıllı hız yardımı, arka kamera ve sensör, sürücü güvenliği çözümleri (sürücü dikkat takip veya uyku uyarı sistemleri), yaya/bisikletli algılama sistemleri, akıllı takograf gibi kazaları ve yaralanma/ölüm oranlarını azaltacak yönde geliştirilen araç donanımları öne çıkmaktadır. Şimdiden Mart 2018 tarihi itibariyle yeni araç modellerinde “eCall” sistemi bulunması zorunlu olup acil durumlarda otomatik olarak ilgili hizmetlere uyarı iletilmektedir. Çevre düzenlemeleri adına ülkeler Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmaya çalışmaktadır.
Avrupa Birliği bu konudaki amaçlarını ve yönetmeliklerini birer yatırım istihdam, büyüme ve inovasyon alanına dönüştürmeye çalışmaktadır. Türkiye’de enerji dönüşümünde öncü olan ülkeler arasında yer almalıdır. Avrupa Komisyonu önerdiği paket ile karayolu taşımacılığında görev alan ağır kamyonların karbondioksit tüketimlerini sınırlandırmaktadır. Bu noktada üreticilere büyük sorumluluk düşmektedir, sadece aracın kendisi için değil kullanılan tekerleklerin de bir yandan yakıt tüketimini ve güvenliği destekleyen ve düşük ses seviyelerine sahip olması önem arz etmektedir. Diğer bir yandan, elektromobilite ve enerji depolanması adına sürdürülebilir batarya teknolojisi üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Türkiye bu noktada rekabetçi, sürdürülebilir ve yenilikçi enerji kaynağı çözümleri ile öne çıkmalıdır.
2022 yılına kadar tüm araçların internet bağlantısının sağlanması planlandı
2022 yılına kadar tüm araçların internet ile bağlantısının sağlanması, 2019 yılı itibariyle hem kendi aralarında hem de çevreleri ile iletişim halinde olması ve de uydu sistemleri sayesinde dijital haritalarının çıkarılması planlanmaktadır. Uzun yol taşımacılığında araçların operasyonel verimliliğinin artırılmasına yönelik, tam otonom araca giden yolda 2020 yılında otomatik sürüş teknolojisi (Truck Platooning) ile araçların otobanlarda kullanılması hedeflenmektedir. Her ne kadar bir yandan insan hataları azaltılmaya çalışılsa da otonom araçlar ile ilgili cevaplanamayan birçok soru işareti bulunmaktadır.
Bir yandan müşteriler daha hızlı ve ucuz çözümler ararken, diğer bir yandan ise ülke politikaları gereği taşımacıların çevreye daha duyarlı olmaları beklenmektedir. Sadece bununla kalmayarak ülkeler ithalat ve ihracat süreçlerini daha yakından takip etmek istemekte ve teknolojideki gelişmeleri kendilerine uyarlamakla kalmayıp nakliyecileri de yeni oluşturdukları sistemlere entegre etmeye başlamıştır. Buna benzer birçok sorumluluğa sahip nakliyecilerin mevcut şartlara uyum sağlaması kaçınılmazdır. Bu nedenle, gelecek dönemde sektördeki mevcut firmalar rekabet gücünü artırmak için maddi kaynaklarını kullanarak teknoloji firmaları ile bir araya gelerek iş birlikleri yapacaklardır. Sadece teknoloji firmaları değil depo çözümleri gibi pazardaki yeni fırsatların da değerlendirilmesi söz konusu olacaktır
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.