ZF, portföyünü genişletmeye devam ediyor
Friedrichshafen / Lillestrøm. Gerek iç sularda sefer yapan vapurlar, gerekse deniz aşırı sefer yapan büyük tankerler; yolcu, araç ve kargo taşımacılığında etkin araçlardır.
Şehirler büyüdükçe, dünya çapında turizm de gelişmekte, bununla birlikte yeni emisyon yasaları yürürlüğe girmekte, ve aynen otomotiv sektöründe olduğu gibi gelişmiş sevk teknolojilerine yönelik talep deniz taşıtları için de artmakta. ZF, yüz yıldan fazla tecrübesi ve geniş ürün portföyüyle, bu zorluğun üstesinden verimli ve ekonomik yöntemlerle gelen mükemmel bir çözüm ortağıdır. Dünyanın dört bir yanındaki gemi üreticileri, deniz sevk sistemlerinde pazarın liderine güvenmektedirler.
ZF, emisyonsuz su yollarına ilişkin trendler ve gelişmelere ayak uydurmak amacıyla, entegre PTO'lu yeni ZF 8300 PTI gibi hibritli şanzımanlarla portföyünü genişletti. ZF ayrıca bir adım ileri giderek aynı şanzımanı, grubun kendi bünyesinde ve ilk olarak otobüsler için geliştirdiği bir elektrikli sevk sistemi olan CeTrax ile bütünleştirdi. Bu konsept ilk kez 2018'de Almanya'nın Hamburg şehrinde düzenlenen SMM fuarında tanıtıldı. Bu sevk sistemi içerisine şanzıman ve CeTrax elektrikli sevk sisteminin yanısıra, ZF ürün portföyünde bulunan sabit kanatlı pervaneler, yanal itici pervaneler ve kontrol sistemleri de eklenebilmekte. ZF teknolojisi ile desteklenen hibrit ve tamamen elektrikli, emisyon oranı düşürülmüş ve çevreci deniz taşıtları şu anda Tazmanya, İsveç ve İsviçre'de kullanılmaktadır.
Yüksek verimli ve ekonomik sevk sistemleri teknolojisi
Deniz taşıtları; daha az emisyon, daha az karayolu altyapı gereksinimi ve daha kısa seyahat süreleri ile birçok avantaj sunmaktadır. Gemi tasarımı daima rotaya ve gerekli kapasiteye bağlı olsa da, üreticiler ve operatörler önemli bir noktada görüş birliği içindeler: Deniz taşıtları, operasyon sırasında yakıt ekonomisi sağlamalı ve toplam sahip olma maliyetini düşürmelidir. Üstelik, gelecekteki çevresel düzenlemelere uyum sağlamaya da şimdiden hazır olmalıdır. Gemi üreticileri on yıllardır deniz sevk sistemlerinde pazar lideri olan ZF'ye güvenmektedirler.
ZF, dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olarak hafif, sağlam ve yüksek verimli deniz sevk sistemlerinde otomotiv, ticari taşıtlar, endüstriyel teknoloji ve diğer birçok alandaki sinerjisi ile her türlü uygulamadaki onlarca yıllık bilgi birikimi ve uzmanlığından faydalanabilmektedir. Bu özellikler sayesinde mevcut sevk konseptleri, yeni teknolojiler kullanmaya etkin bir şekilde uyarlanabilir, uygun maliyetle üretilebilir ve kanıtlanmış dijital ek fonksiyonlar ile geliştirilebilir. Denenmiş ve test edilmiş kalite ve uygun maliyetli satın alma süreci de bu başarının kanıtıdır. Dünyanın dört bir yanındaki gemi üreticileri ve işletmecileri bu nedenle ZF'yi tercih etmektedirler.
Dünya çapında güven
Örneğin New York’ta, her gün East River'ı geçmesi gereken binlerce kişilik yolcu yoğunluğunu azaltmak amacıyla 2017 yılında vapur hizmetlerinin kapsamını genişletme çalışması başlatıldı. Şehir çapında bu tür bir vapur seferi için yeni terminal inşaatı sözleşmesi imzalandı ve 19 yeni gemi siparişi verildi. ZF'nin Deniz Sevk Sistemleri ürün grubu olan Commercial and Fast Craft'ın Global Satış Sorumlusu Wolfram Frei, "Bu projenin teslim süresi çok kısaydı ve projenin ilerleyişi de halk tarafından yakından takip ediliyordu. Dolayısıyla bizim için büyük bir zorluktu. Ama proje teslim sürelerini hiç aksatmadık." diyor.
Dünyanın diğer ucunda faailyet gösteren Avustralya şirketleri Austal ve Incat, pazardaki en büyük ve en hızlı feribotları üreten firmalar olarak biliniyorlar. Her iki şirket de Danimarka'da faaliyet gösteren katamaranlar ve Malta'daki feribotlarda olduğu gibi en son gemi yapım projelerinde şanzıman seçiminde ZF'nin tasarım ve kalitesine güvendiler.
ZF Marine Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan Bölge Müdürü Çağlar Çolak ise, elektrik tahrikli veya hibrit projeleri Türkiye’de de gerçekleştirdiklerini belirterek, “ülkemizde inşa edilen dizel elektrik tahrikli iki duba projesinde ZF azimut pervanelerinin tedariğini sağladık ve bu dubalar deniz köprüleri inşasında kullanıldı. Diğer yandan Antalya’ da Sarp Yat tersanesinde inşası devam eden XSR 85 serisi hibrit yat için de ZF şanzımanlar tercih edildi. Tamamen elektrikli ve hibrit sevk sistemleri konusundaki tecrübelerimiz ile sektörümüzdeki benzer projelere destek vermeye devam ediyoruz” diyor.
ZF, bu amiral gemisi projelerin yanı sıra, Endonezya ve Filipinler takım adaları, Çin anakarası, Afrika'daki göller, Avrupa'daki ada güzergahları, Orta Amerika'daki turizm projeleri ve diğer birçok çalışmada dünya çapında gemi projelerine de destek verdi.
Durum izleme sistemi ile geleceğe hazır
ZF, bunların dışında, operatörlerin yüksek maliyetli duraklama sürelerini kısaltmak ve arızaları önlemek için muhtemel sorunları önceden tespit eden ve bakım hizmeti sunan çözümlere yönelik bir Durum İzleme Sistemi geliştirdi. Bu da toplam sahip olma maliyetini azaltmaya yardımcı olmaktadır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.