Türkiye’nin artık otomotiv üreten coğrafyalardan birisi haline geldiğini vurgulayan Jantsa Genel Müdürü Ercan Çerçioğlu, “Tahminim önümüzdeki on yıllar içerisinde Avrupa Birliği’nin ihtiyaç duyduğu otomobil Türkiye’de ve Rusya’da üretilecek. Avrupa’nın otomobil üssü Türkiye olacak. Amerika’daki ihtiyaç Meksika ve Brezilya’dan, Uzak Doğu’nun ki de Hindistan, Çin, Kore ve Japonya’dan karşılanacak” dedi.

Otomotiv yan sanayi ihracatının 2012 yılının 11 aylık döneminde 7 milyar 650 milyon dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatan Jantsa Genel Müdürü Ercan Çerçioğlu, yan sanayinin toplam ihracat içinde aldığı payın yüzde 47,8 olduğunu açıkladı. Otomotiv yan sanayi ihracatına bakıldığında ürün ve pazar çeşitliliğinin dikkat çekici boyuta geldiğini vurgulayan Çerçioğlu, “Türkiye’nin ihracat verilerine baktığımızda görüyoruz ki artık eskisi kadar Avrupa Birliği pazarlarına bağımlı üreticiler değiliz. Eskiden ihracatın yüzde 50’si Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirilirken, bu oran yüzde 38- 39 seviyesine geriledi. Ama bir yandan da ihracat miktarımız yükseliyor. Demek ki ihracatımıza yeni pazarlar ilave ettik” dedi.

TİM’in açıkladığı 11 aylık ihracat rakamlarına bakıldığında otomotiv sanayisinin ülkelere göre ihracat dağılımında Almanya’ya gerçekleşen ihracatın yaklaşık yüzde 1 oranında azalarak 2 milyar 739 milyon dolar, Fransa’ya gerçekleşen ihracatın yüzde 13 oranında azalarak 2 milyar 56 milyon dolar, İtalya’ya gerçekleşen ihracatın ise yüzde 24 oranında azalarak 1 milyar 567 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğinin görüldüğünü vurgulayan Ercan Çerçioğlu, sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Ülkelere göre dağılımda Rusya, Birleşik Devletler, Cezayir, İran, Irak, Arjantin, Fas, Ukrayna, Azerbeycan – Nahcivan ve Mısır ihracat tutarlarındaki artışları ile dikkat çeken ülkelerdir. Otomotiv sektöründe başta Rusya olmak üzere eski Sovyet cumhuriyetleri inanılmaz bir performans gösteriyorlar. Hemen hemen tüm otomotiv markaları Rusya’da ya üretim ya üretime geçmek için yatırım ya da araştırma yapıyor. Rusya doğal kaynaklarının zenginliği ile güçlü finansal yapısıyla otomotiv sektöründe geleceğin parlayan yıldızı ve halen Türkiye’nin giderek hızla artan bir ihracat partneri. Türkiye de artık otomotiv üreten coğrafyalardan birisi haline geldi. Tahminim önümüzdeki on yıllar içerisinde Avrupa Birliği’nin ihtiyaç duyduğu otomobil Türkiye’de ve Rusya’da üretilecek . Avrupa’nın otomobil üssü Türkiye olacak. Amerika’daki ihtiyaç Meksika ve Brezilya’dan, Uzak Doğu’nun ki de Hindistan, Çin, Kore ve Japonya’dan karşılanacak. Artık böyle bir bölüşüm, böyle bir dağılım adı konmuş bir şekilde var. Dolayısıyla Türkiye’nin otomotivde yatırım çekeceği de aşikar. Yakın bir zamanda Avrupa’daki yan sanayi yatırımcılarının her geçen gün daha fazla Türkiye’de yatırım yapacağını göreceğiz. Bununla ilgili teşviksel düzenlemeler de olumlu. Bu yatırımlar daha çok Türkiye’nin orta ve batı bölgelerinde gerçekleşecek. Buradaki tek sorun enerji girdilerinde. Dünyadaki en pahalı enerji girdilerinin Türkiye’de olması yatırımcılar için biraz düşündürücü oluyor. Umarım bununla ilgili devletimiz bir şeyler yapacaktır.”

Otomobil sektöründe yüzde 5 büyüme bekliyoruz

Türkiye’nin otomotiv sektöründe mutlaka büyümesi gerektiğinin altını çizen Çerçioğlu, “Büyümeye başlamışken hızlı bir büyüme trendi ile uzun yıllardan doğan farkı kapatalım. Türkiye otomobil sektörü penceresinden bakıldığında yüzde 5-5,5 arasında gerçekleşecek bir büyüme tahmin ediyorum” diye konuştu.

Bu oranın var olan beklentilerin yaklaşık 1 puan üzerinde olduğunu söyleyen Çerçioğlu, bunun sektörün genel karakterinden kaynaklandığını çünkü Türkiye’nin otomotiv sektöründe hızlı büyüdüğüne dikkat çekti. “Yeni yatırımları hep duyuyor, hep görüyoruz. Bir de faiz oranları gerçekten Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en diplerinde, hayal edemeyeceğimiz noktalarda. Bu da yatırımların artmasında etkili rol oynayacaktır. Sanayicilerimizin yıllardır ümit edip bekleyerek yapamadığı yatırımları böyle bir elverişli kredi ortamında devreye almasıyla büyüme, otomotiv penceresinden baktığımızda yüzde 5’in altında olmayacak. Enflasyon tarihinin düşük noktalarında, işsizlik yüzde 10’un altında her şey pozitif gözüküyor” diyen Çerçioğlu, 2013’e sektör olarak umutla baktıklarını kaydetti. 2012 yılında Avrupa Birliği ülkelerindeki daralmadan kaynaklanan sıkıntıların Türkiye’de de yaşandığını dile getiren Ercan Çerçioğlu, 2013 yılında da Avrupa Birliği kaynaklı sıkıntıların azalarak da olsa devam edeceğini ifade etti. “Ancak sektör olarak daha iyi bir yıl geçireceğiz. Sektörde uzun süredir devam eden daralma yerini yavaş yavaş büyümeye bırakacak. Özellikle 2013 yılının ikinci yarısından çok daha umutluyuz. Reel sektör beklentileri de, 2013 yılında büyüme yaşanacağı yönünde” diyerek sözlerini tamamladı.