Pirelli, gelecek yıldan itibaren Dünya Ralli Şampiyonası’nın tek resmi lastik tedarikçiliği için FIA tarafından açılan ihaleyi kazandığından bu yana toprak, asfalt, kar ve buz üzerinde yarışacak en hızlı Dünya Ralli Otomobillerinin yeni lastiklerini yaratmak için çalışmalarını sürdürüyor. Pirelli, bu lastiklerle dayanıklılık, performans ve adaptasyon kabiliyeti sunmayı hedefliyor.

Covid-19 pandemisinin getirdiği kaçınılmaz aksaklıklara rağmen Pirelli, en yeni WRC lastik serisinin geliştirme takvimine uygun olarak ilerlemeyi başardı. Yeni seri, Sardinya’daki İtalya Rallisi sırasında bir basın toplantısında dünya medyasına tanıtıldı ve shakedown etabında Andreas Mikkelsen’in kullandığı Pirelli’nin Citroen C3 WRC test otomobilinin yolcu koltuğunda sürüş deneyimi sunuldu.

Pirelli Ralli Yarışları Direktörü Terenzio Testoni şunları söyledi: “Yoğun bir hazırlık programının ardından yeni lastiklerimizi Sardinya'da tanıtmaktan ve shakedown etabında bazı kişilere ko-pilot koltuğunda sürüş deneyimi yaşatmaktan büyük mutluluk duyduk. Herkes eski dünya şampiyonumuz Petter Solberg’in Sardinya'daki rallinin power etabında Pirelli test otomobilini kullanırken bu yeni lastikleri görme fırsatına sahip oldu. Yeni lastikleri bundan sonra ilk defa bir Dünya Ralli Şampiyonası yarışında görme şansını gelecek yıl Monte Carlo Rallisinde bulacaksınız. Bu lastikleri tasarım ve geliştirme sürecinde Formula 1'den aldığımız derslerin yanı sıra ralli, diğer motor sporları ve ultra yüksek performanslı yol lastikleri alanındaki deneyimlerimizden de yararlandık.”

Yeni serinin başlıca özellikleri

Ortalama bir WRC sezonu, genellikle kış koşullarında efsanevi “Monte” ile başlıyor ve her lastik tedarikçisine kapsamlı test imkanı sunuyor. Burada etapların bazı bölümleri tamamıyla kuru, diğer bölümleri buz ve karla kaplı olabiliyor. Sürücüler, bu yarışlar için normal asfalt lastiklerinin yanı sıra Pirelli'nin çivili veya çivisiz Sottozero Snow lastikleri arasından seçim yapabilecek.

İskandinavya’da İsveç gibi kış rallilerinin daha sert hava koşullarında sadece Sottozero Ice lastikler sunuluyor. Her lastik, yüzeye sıkı tutunan ve mükemmel düzeyde kavrayan 384 çivi içeriyor. Bu lastiklerin bir yandan da özellikle havanın daha ılıman olduğu zamanlarda daha çakıllı zeminde bu çivileri koruması da gerekiyor.

Sert ve yumuşak hamur seçenekleri bulunan tek Scorpion toprak lastiğinin de bu değişken koşullara dayanabilmesi gerekiyor. Bu lastik, örneğin Sardinya’daki İtalya Rallisinde kayalık yollara ve Akdeniz’in aşırı sıcağına direnmek, Finlandiya Rallisi’nde görülen nefes kesici hızların üstesinden gelmek ya da genellikle Galler bölgesinde rastlanan çamurlu ve ıslak zeminleri iyi kavramak zorunda kalıyor.

Saf asfalt zeminde koşulan yarışlar da benzer bir çeşitlilik içeriyor. Bunun için sert ve yumuşak hamur seçenekleri bulunan tek P Zero lastik sunulacak. Söz konusu yarış koşulları, İspanya'daki pisti andıran pürüzsüz yollardan tutuşun öne çıktığı daha bozuk ve kirli zeminlere kadar değişkenlik gösterebiliyor. Tüm asfalt lastiklerinin aynı yol versiyonlarında olduğu gibi hem kuru hem de ıslak zeminde kullanıma uygun olması gerekiyor. Öte yandan, aşırı hava koşulları için önerilen Cinturato yağmur lastiği, durgun suyu atmaya da yardımcı oluyor.

Rallilerden yollara tarih yeniden yazılıyor

Pirelli, otomobil üreticilerinin ilk defa rekabet ettiği 1973’ten bu yana neredeyse kesintisiz olarak Dünya Ralli Şampiyonalarında yer aldı ve şirket ilk geçerli şampiyonluğunu yeni serinin lanse edildiği aynı yıl Polonya’da Fiat 124 kullanan Achim Warmbold ile kazandı. Sürücüler klasmanı ise 1979’de tesis edildi ve Pirelli bir yıl sonra Fiat 131 Abarth ile yarışan Walter Rohrl sayesinde bu unvanı kazandı. Pirelli için her şeyin ötesinde bir açık hava laboratuvarı olan ralliler, nihayetinde yol lastiğine dönüşecek lastikler için test fırsatı sunuyor ve yarış pistleriyle yol arasında sürekli teknoloji transferini mümkün kılıyor. En ünlü otomobil üreticilerinden bazılarının orijinal ekipman olarak tercih ettiği modern Cinturato ile Pirelli’nin amiral gemisi niteliğindeki P Zero’nun yanı sıra kış lastikleri ve run-flat özellikli lastiklerde kullanılan teknolojiler de motor sporlarından doğdu.