Bosch Türkiye 2020 yılı finansal sonuçları açıklandı
Bosch Türkiye’nin 2020 toplam net satış geliri yüzde 21 artışla 26,2 milyar TL, konsolide yurt içi satış geliri ise yüzde 34 artışla 10,2 milyar TL oldu.
Bosch, 2020 mali yılını Türkiye’de 10,2 milyar TL’lik konsolide satış geliriyle tamamlarken, önceki yılla karşılaştırıldığında yüzde 34’lük güçlü bir büyüme kaydetti. Konsolide edilmeyen şirketlerin satışları ve iştiraklere yapılan satışlar dahil olmak üzere toplam 26,2 milyar TL’lik toplam net satış geliri, önceki yılın rakamıyla karşılaştırıldığında yüzde 21’lik artış elde edildiğini gösteriyor. Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young, “2020 yılında satışlardaki artışın en büyük nedeni, otomotiv yedek parça, elektrikli el aletleri, ev aletleri ve termoteknoloji işlerimizdeki yüksek talep ve başarılı satış stratejisi oldu” dedi. Bosch’un ihracat rakamı yüzde 15 artışla 16 milyar TL’ye ulaşırken, Türkiye genel ihracat hacmine yüzde 1,5’lik katkıyla lider ihracatçılar arasındaki yerini korudu. Bosch, geçtiğimiz yıl 1 milyar TL yatırım yaptı ve 31 Aralık 2020 itibarıyla Türkiye’deki Bosch çalışanlarının sayısı 18.400 oldu.
Bosch, 2021 yılında, pandemi ile ilgili devam eden belirsizlikler ve yarı iletkenlerde yaşanan sorunun etkilerine rağmen, Türkiye'de bir önceki yılın üzerinde bir performans yakalamayı bekliyor. Young, “2021’e olumlu bir başlangıç yaptık ve işlerde genel olarak olumlu bir gelişme bekliyoruz” dedi.
Bursa’daki fabrikalar hem yeni ürünler hem de dijital dönüşüm için yenileniyor
Bosch, 2021’de Türkiye’ye bağlılığını artırmaya devam edecek. Bursa’daki Güç Aktarma Çözümleri Fabrikasında, benzinli motorlar için yeni nesil yüksek basınçlı pompa üretimi ağustos ayında başlayacak. Böylelikle Türkiye’de ilk defa dizel ve benzinli enjektör haricinde bir ürün gamı üretilecek. Kendini ‘sanayicinin teknoloji dostu’ olarak konumlandıran Bosch Rexroth’un Bursa fabrikasındaki tüm makineler de son teknolojiyle yenilenerek Endüstri 4.0’a hazır hale getiriliyor. Ar-Ge çalışmalarına hız verilen fabrika, Ürün Mühendisliği ve Tasarım ekibindeki kişi sayısını 2023 yılına kadar artırmayı planlanıyor.
Bosch bir AIoT şirketi haline geliyor
Bosch, geleceğin işini yaratmak ve lider AIoT şirketi olmak için bağlanabilirlik (nesnelerin interneti-IoT) ve yapay zekanın (AI) bir araya getirilmesindeki tecrübesi sayesinde elde ettiği rekabet avantajından fayda sağlamayı hedefliyor. Bosch’un Türkiye’deki fabrikalarında yapay zeka projeleri, son üç yıldır üretim süreçlerine katma değer yaratıyor. Şimdi ürün geliştirme süreçlerinde de yapay zeka kullanımına da geçiliyor. Gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulunan Steven Young, “Yapay zeka ve Endüstri 4.0, çalışanlarımız için yeni fırsatlar yaratıyor. Bursa Fabrikamızda çalışanlarımıza, Bosch tarafından sağlanan fırsatlarla veri bilimi, veri analitiği ve makine öğrenmesi gibi yeni beceriler kazanma konusunda eğitimler veriyoruz. Kendi yapay zeka uzmanlarımız, Türkiye’deki ve dünyanın dört bir yanındaki çalışanlarımızı eğitiyor. Geleceğin işlerini öğrenmeleri için eğitim fırsatları sunuyoruz” dedi.
Yerli sanayiye dijital dönüşüm yönetimi danışmanlığı
Bosch Türkiye, 2016 yılından bu yana otomotiv, beyaz eşya ve çelik sanayisi başta olmak üzere farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere dijital dönüşüm proje desteği veriyor. Portföye son olarak tekstil ve hazır giyim sektörü de eklendi. Ticaret Bakanlığı ve Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından başlatılan Endüstri 4.0 entegrasyon çalışmalarının bir parçası olan Bosch, bugüne kadar 10 tekstil ve hazır giyim şirketi için dijital dönüşüm yol haritası çıkardı. Bilecik’te yer alan Eczacıbaşı VitrA Bozüyük üretim kampüsünde hayata geçirilen Endüstri 4.0 çözümü sayesinde, operasyonlardan süreç verileri toplanarak verimliliğin artırılması hedefleniyor. Dünyanın önde gelen denim fabrikalarından Çalık Denim de Bosch Türkiye’nin danışmanlığında Dijital Enerji Yönetimine odaklanıyor.
3 yılda 30.000 kişiye dijital dönüşüm eğitimi
Dijital dönüşüm hızlanırken, çalışanların eğitimi ve geleceğin fabrikasındaki konumu da büyük önem kazanıyor. Bu kapsamda, MESS Teknoloji Merkezi-MEXT, genel müdürden saha çalışanlarına kadar özel olarak hazırlanmış dijital dönüşüm müfredatını hem üyelerine hem de tüm sanayinin kullanımına açıyor. İstanbul’da yer alan, dünyanın en büyük dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi MEXT çatısı altında, Bosch Rexroth iş birliğiyle tasarlanan eğitim programı dahilinde bu yıl başlamak üzere, 3 yıl içinde 30.000 saha çalışanına ulaşılması hedefleniyor.
Bosch’un Türkiye’de finansman alan ilk start-up projesi
Bosch Grubu’nun, kurum içi yenilikçi fikirler ve yüksek motivasyondan yararlanmak hedefiyle hayata geçirdiği ‘grow’ adlı start-up platformu, Türkiye’de de ilk somut sonuçlarını verdi. Almanya’da yönetime sunulan projeler arasında yer alan ‘Akıllı Kanca (Smart Hook)’ projesi, kuluçka aşamasına geldi. Proje, yüksekte çalışanların can güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Kendi alanında bir ilk olan proje, önümüzdeki yıllarda küresel pazara uyarlanacak. Steven Young, motivasyonu yüksek kurum içi girişimcileri aramaya devam ettiklerini belirterek, “Önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki çalışanlarımızın, Bosch’un dünya genelinde yeni iş alanlarına girmesine artan bir katkısı olacağına inanıyorum” dedi.
Meslek okulları ve üniversitelere destek
Grubun sürdürülebilirlik yaklaşımına paralel olarak Bosch Türkiye, insanları ve toplumu olumlu yönde etkileyen projeler geliştirmeye devam ediyor. Gelişen endüstrinin ihtiyaçları doğrultusunda genç yeteneklerin eğitimine özel önem veren Bosch, bu çerçevede İstanbul’da sanayinin yoğunlaştığı İkitelli’de yer alan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (Topkapı Okulları) bünyesinde bir Bosch Car Service açtı. Bu programda, servise verilen araçlardan alınan ücretler okula kaynak olarak aktarılırken meslek lisesi öğrencileri de yerinde eğitim alma fırsatına kavuştu. Ayrıca Bosch Tasarım Merkezi mühendisleri, İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi mühendislik öğrencilerine ‘Elektrikli Mobilite Eğitimi’ verdi. Bosch Rexroth, Yeditepe Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin uygulamalı derslerinde kullanılmak üzere en yeni teknolojileri içeren eğitim setleriyle destek oldu. Rexroth aynı zamanda İstanbul’daki Türk-Alman Üniversitesi bünyesinde kurulacak olan Dijital Dönüşüm Merkezi’ne de destek verecek.
Bosch Grubu: 2021 yılı genel görünümü ve stratejik yol
Bosch Grubu, 2020 yılında koronavirüs salgınına rağmen pozitif bir sonuç elde etti ve 2021 yılının ilk çeyreğine başarılı bir başlangıç yaptı. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, “Bosch, koronavirüs pandemisinin ilk yılını iyi geçirdi” dedi. Bununla birlikte şirket, özellikle devam eden pandemi riskleri nedeniyle bu yılın da zorlu geçmesini bekliyor. Günümüzde meydana gelen köklü teknolojik ve ekolojik değişimlerin üzerinden yeni iş fırsatları geliştirmek için Bosch, nesnelerin interneti (IoT) ile yapay zekayı (AI) bir araya getiriyor ve elektromobilite üzerine yoğunlaşıyor. Denner, “Elektromobiliteye geçişin kazanan taraflarından biriyiz ve yapay zeka ile ilişkilendirerek yazılım işimizi önemli ölçüde genişletiyoruz” dedi.
İklim değişikliğiyle mücadelede küresel çabalar, elektrifikasyonu ve yeşil hidrojeni hızlandırıyor. Elektrifikasyon, otomobillerde elektrikli sürüşün yanı sıra binalarda elektrikli ısıtma için de çözümler gerektirmesi nedeniyle Bosch'a birçok iş alanında yeni fırsatlar sunuyor. Güç aktarım mekanizmaları teknolojisinde elektromobilite, Bosch'un ana işi olarak kendini kanıtlıyor. Yakıt hücreleri hidrojeni elektriğe çeviriyor ve Bosch, hem sabit hem de mobil yakıt hücreli çözümler geliştiriyor. Bosch, 2021-2024 yılları arasında bu teknolojiye 1 milyar avronun üzerinde yatırım yapmayı planlıyor.
Planlandığı gibi kendi iklim eylem hedeflerini kararlılıkla sürdüren Bosch, 2020 yılının ilkbaharında dünya genelinde 400'den fazla lokasyonunu iklim nötr hale getirerek önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Bu, bağımsız testlerle teyit edildi. Sonuç olarak Bosch, kendi lokasyonlarında artık karbon ayak izi bırakmayan ilk küresel sanayi şirketidir. Bu, Türkiye’deki tesisleri de kapsamaktadır. Bosch 2030 yılına kadar, tedarikçilerden müşterilere kadar tüm değer zinciri boyunca CO₂ emisyonlarını 2018 yılındaki seviyelerle karşılaştırıldığında yüzde 15 oranında, yani 67 milyon ton azaltmayı hedefliyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.