“ARÜS-DER’in faaliyetlerini yakından izliyoruz”

“ARÜS-DER’in faaliyetlerini yakından izliyoruz”

Sanayi Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu Üstyapı üreticilerinin Türk Sanayisindeki yeri ve ARÜS-DER’in yürüttüğü çalışmaları değerlendirdi.

“ARÜS-DER’in faaliyetlerini yakından izliyoruz ve sektör için önemli bir sivil toplum örgütü olduğunu ve güzel şeyler yaptığını düşünüyoruz. Bakanlık olarak da ARÜS-DER’le son dönemlerde özellikle çok yakın çalışıyoruz” diyen Sanayi Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu, “Önümüzdeki mart ayı içerisinde sektörü kamuyla bir araya getireceğimiz bir çalıştay gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. ARÜS-DER’in de bu çalıştayda etkin rol almasını istiyoruz aynı zamanda ARÜS-DER’13 Fuarı’nın da açılışını gerçekleştireceğiz” dedi.

Ülkemiz sanayisinin gelişimi ve dünya ile rekabet edebilecek seviyelere ulaşması için tüm olanakların seferber edildiğini ifade eden Sanayi Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu, ”Türk Sanayisinin 2023 hedeflerine doğru adımlarla ilerleyebilmesi için gerekli stratejileri belirlemeyi ve hayata geçirmeyi en önemli görevimiz olarak addetmekteyiz” dedi.

Hedef en gelişmiş on ülke arasında yer almak

Bakanlık vizyonunun, girişimciliğe, yenilikçiliğe bilimsel gelişmeye ve yüksek katma değerli teknoloji üretimine dayalı, bilgi tabanlı ve rekabetçi ekonomik yapısıyla dünyanın en gelişmiş on ülkesi arasında yer alan bir Türkiye’nin oluşumunda öncü olmak olduğunu ifade eden Emiroğlu, Bakanlığın misyonunu ise şöyle sıraladı;

• Bilim, sanayi ve teknoloji alanında politika, strateji, plan ve programlar geliştirmek ve uygulanmasını sağlamak,
• Bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde, bilimsel bilgiye dayalı düşüncenin özendirilmesini sağlamak,
• Yüksek teknolojiye dayalı, verimli, çevreye duyarlı, dışa bağımlılığı azaltan, yüksek katma değerli, güvenli ve sürdürülebilir bir üretim yapısının oluşmasını sağlamak,
• Üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek, başta KOBİ’ler olmak üzere girişimciliğe, yenilikçiliğe ve ARGe çalışmalarına verilen desteklerle, ülke sanayisinin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve rekabet gücünü artırmak,
• Haksız rekabeti önlemeye ve kullanıcıları korumaya yönelik olarak güvenli ürün arzını ve dolaşımını sağlamaktır.

Emiroğlu “Belirtilen maddeler doğrultusunda hedeflerimize ulaşabilmek ve 2023 hedeflerine adım adım ilerleyen daha üretken bir Türkiye yolunda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz” ifadelerinde bulundu.


Üst yapı sektörünün önemi artıyor

Emiroğlu; “Üstyapı üreticilerinin Türk Sanayisindeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı; “Üstyapı sektörünün başlıca faaliyet alanlarını; taşıyıcı araç, araç parçaları, araç üstü ekipman, iş ve inşaat makineleri üretimi oluşturmakta olup; sektör firmaları çoğunlukla kamyon ve çekiciler için gerekli olan üstyapı üretimini gerçekleştirmektedir. Türkiye’de üstyapı sektörü, hem büyüyen ülkemizin iç dinamikleriyle hem de artan yurt dışı pazar payıyla önemini her geçen gün artırmaktadır. Özellikle ülkemizde karayolu taşımacılığının öneminin ve ağırlığının sürekli artmasından dolayı bu sektördeki ürünlere ihtiyaç artmakta; bu ihtiyaca paralel olarak da sektörde faaliyet gösteren işletme sayısında artış gözlenmektedir. Üstyapı sektörünün ülkemiz için değerini rakamlarla ifade etmek gerekirse; Araç Üstü Ekipman sektörünün 2010 yılı toplam ihracatı 6 bin 38 adet iken, toplam ithalatı 7 bin 114 adet şeklinde gerçekleşmiştir. Bu dış ticaret neticesinde sektör, 356 Milyon 895 bin 107 TL ihracat gerçekleştirirken, ithalat toplamı 964 Milyon 672 bin 562 TL‘ye ulaşmıştır. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere; sektörün her geçen gün büyümesinin yanı sıra ithalat rakamları da önemli seviyelerde seyretmektedir. Sektörün gücünü, ülkemiz sanayisinin hedefleri doğrultusunda daha etkin şekilde kullanarak, ihracat oranlarının artırılması ve Türk Sanayisi içerisindeki payının hak ettiği düzeylere ulaşması gerekmektedir.”

5 Kıtada 50 ülkeye ihracat

Türkiye üstyapı sektörünün, şu anda beş kıtada 50’ye yakın ülkeye ihracat yapar hale geldiğine vurgu yapan Emiroğlu, bugün Asya, Avrupa ve Afrika’da adından söz ettirmeye başlayan bu sektörün, ihracat ağına yeni ülkeler katmaya devam ettiğini belirtti.

Son yıllarda; Rusya, Ortadoğu Ülkeleri, Güney Afrika, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa ülkeleri’nin sektörün gözde ihracat bölgelerini oluşturduğunu ifade eden Emiroğlu, “Bu sektörün ihracat ürünleri; vidanjör, cankurtaran, temizleme araçları, römork, damper, tanker, frigorifik kasa, transmikser, araç üstü vinç, yardımcı ekipmanlar başta olmak üzere, geniş bir yelpazeden oluşmaktadır. 2011 yılında 32 bin aracın üstyapısını üreten sektör, 2012 yılı sonunda bu sayıyı 50 binin üzerine çıkarmayı hedeflemektedir” dedi.

Sanayi için STK’lar son derece önemli

Sivil Toplum Örgütlerinin çalışmalarını da değerlendiren Emiroğlu, Bakanlık olarak STK’lar ile çok yakın ilişkiler içerisinde olduklarını ve karar aşamasında görüşlerini aldıklarını belirtti.

Emiroğlu konuşmasına şöyle devam etti; “Biz bakanlık olarak sivil toplum örgütleriyle çok yakın çalışıyoruz; çünkü nihayetinde kamu, bürokrasi, devlet memurları ya da uzmanlar olarak biz masanın bir tarafındayız. Karşı tarafta da bu işin esas pratiğini, sıkıntısını yaşayan, sorunları daha yakından gören, hayatı yaşayan insanlar var ve bu insanların oluşturduğu sivil toplum örgütleri var. Bunlar kuruluş itibariyle de kendi üyelerinin menfaatlerini gözetme, sorunlarını çözme amacıyla kurulan ve kamuyla ya da ilgili kurum kuruluşlarla işte sanayici- üretici- imalatçı arasında köprü olan kuruluşlardır. Bu yönüyle bütün sivil toplum örgütleriyle ve daha çok sanayide faaliyet gösterenlerle çok yakın çalışıyoruz. Hatta biz yönetim mekanizmalarına onları ortak etmiş durumdayız. Teknik komiteler dediğimiz komisyonlarımız var. Örneğin Motorlu Araçlar Teknik Komitesi, Makine Teknik Komitesi… Burada kamuyla beraber ilgili sivil toplum örgütleri de yer alıyor. Ve sektörün sorunlarını, geleceğini, içinde bulunduğu mevcut durumu, mevzuat ihtiyacını, sektördeki denetimi… Bütün bunları teknik komitelerde konuşuyoruz. Bu alanda neler yapacağımıza hem sektörle hem ilgili kamu kurum kuruluşlarıyla beraber karar veriyoruz. Biz bunu kendi Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüzde etkin bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Sivil toplum örgütlerinin bir ülke için, demokratik hayat için önemli olduğu hep söylenir. Ülke ekonomisi içinde, ülke sanayisi içinde sivil toplum örgütleri son derece önemli; çünkü nihayetinde kamu karar alırken ya da bir mevzuat yaparken ya da herhangi bir şekilde yeniden bir düzenlemeye girdiğinde sivil toplum örgütlerinden yararlanmasının çok faydalı olduğunu düşünüyorum.”

ARÜS-DER’in faaliyetlerini yakından izlediklerini, derneğin sektör için önemli bir sivil toplum örgütü olduğunu ve güzel şeyler yaptığını düşündüklerini ifade eden Emiroğlu, “Bakanlık olarak da ARÜS-DER’le son dönemlerde özellikle çok yakın çalışıyoruz. Bu alan gerçekten önemli ve bu alanda ciddi bir boşlukta var . Hem denetim açısından bir boşluk, standart ve mevzuata uygun üretim noktasında bir sıkıntı var hem de sektörün şöyle bir derlenip toparlanması ve geleceğe taşınması, bir ufuk olması, bir yol haritası oluşturulması noktalarında sıkıntılar var. Biz ARÜS-DER’le hem bu konuları çalışıyoruz hem de aynı alanda faaliyet gösteren diğer sivil toplum örgütlerini de bir araya getirerek ortak şeyler yapmayı arzu ediyoruz. Bunun ilkini de belki önümüzdeki Mart ayı içerisinde sektörü kamuyla bir araya getireceğimiz bir çalıştayla gerçekleştirmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuşarak, ARÜS-DER’in de bu çalıştayda etkin rol almasını istediklerini dile getirdi.

“Üst yapı sektörümüz sesini duyuracak seviyeye geldi”

30 Mayıs – 2 Haziran 2012 tarihleri arasında ARÜS-DER( Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği ), İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği( İSDER), Türk Standartları Enstitüsü( TSE) , İş Makinaları Mühendisleri Birliği ( İMMB) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı ( KOSGEB) desteğiyle düzenlenen ve Türkiye’de faaliyet gösteren 104 firmanın katıldığı 2. Araç Üstü Ekipmanları Fuarının, sektördeki oyuncuları bir araya getirmekle kalmayıp, sektörün ülkemizdeki önemini ve gücünü dünyaya tanıtmak adına büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Emiroğlu, “Üstyapı sektörü ülkemiz sanayisindeki yerini üst noktalara taşıyarak kendi ihtisas fuarını düzenleyecek ve sesini profesyonel bir şekilde duyuracak seviyeye gelmiştir. Bu fuarda firmalar, kendi maharetlerini sergilerken, aynı zamanda dünyaya seslerini beraber duyurdukları sektör firmaları ile buluştukları ortak bir platform elde etmişlerdir” dedi.

Ülkemizdeki Üstyapı firmaları ele alındığında, yapı itibariyle dünya ile farklılıklar görüldüğünü ifade eden Emiroğlu, “Örneğin; tüm Avrupa’da toplam üstyapı firması sayısı 200 civarında iken, ülkemizde bu sayı 3000’in üzerindedir. Bu, çok ciddi bir durum. İşimizde uzmanlaşırken yapı itibariyle profesyonelleşmeye ve dünya ile rekabet edecek kurumsal firmalar oluşturma yolunda ilerlemeye de önem vermek durumundayız” şeklinde konuştu.

Artı ve eksileri ile üst yapı sektörü

Türkiye’deki üstyapı üreticilerinin artı ve eksileri konusunda da görüş bildiren Emiroğlu,“üstyapı sektörünün dinamik yapısı, sektörün üretim ve ihracat hacminin artış yönünde olması, Orta Doğu ülkelerine olan yakınlık, üretim maliyetleri artan Avrupalı üreticilerin Türkiye’de üretim yapmayı tercih etmesi, sektörün artı yönlerine örnek oluştururken, diğer taraftan firmaların kurumsallaşma problemlerinin devam etmesi, sektörde uygunsuz ve merdiven altı diye tabir edebileceğimiz üretim gerçekleştiren firmaların varlığı, firmaların teknik mevzuatı takip etme konusundaki eksikliği, bazı firmaların ihracat konusunda yeterli bilgi ve birikime sahip olmaması, sektörün gelişimini olumsuz yönde etkilediğini ifade edebiliriz” ifadelerinde bulundu.

Merdiven altı üretim yapan firmalar için denetim mekanizmaları çalışıyor

Treyler ve Üstyapı sektörünün, son yıllarda üretim kapasitesinin yanı sıra meydana getirdiği ve sürekli olarak geliştirdiği yeni ürünlerle kendi dinamiğini yakalamış durumda olduğunu ifade eden Emiroğlu, ayrıca, Avrupa piyasasında var olan ve çok çeşitli ülkelere ihracat gerçekleştiren şirketlerin sayısının da gün geçtikçe arttığını belirtti.

Sektörün büyük sorunlarından biri olan merdiven altı üretim yapan firmalar konusunda gerekli denetim mekanizmalarının kullanıldığını ifade eden Emiroğlu, “Mevzuat kapsamında Bakanlığımızın “ Sürekli Doğrulama İşlemleri”ni her an gerçekleştirmeye yetkisi olmakla birlikte sıkıntı görülen ya da hissedilen alanlarda bu denetimleri gerçekleştirmeye başlayacağız. Ayrıca; yine Bakanlığımız bünyesinde bulunan “ Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü” ile koordineli olarak piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri etkin bir şekilde devam edecektir” açıklamasında bulundu.

“Amaç sektörlere ivme kazandırmak olmalı”

Hedefin, yüksek katma değerli teknoloji üretimine dayalı, bilgi tabanlı ve rekabetçi ekonomik yapısıyla dünyanın en gelişmiş on ülkesi arasında yer alan bir ülke konumuna gelmek olduğunu belirten Emiroğlu, bu kapsamda temel amacın, ilgili tüm sektörlerin dinamiklerine hareket ve ivme kazandıracak faaliyet ve projeleri yürütmek olduğunu söyledi.

Bu çerçevede 11 Ocak 1997 tarihli ve 22874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tekerlekli Araçlar ile Bu Araçlara Takılan ve/veya Araçlarda Kullanılan Aksam ve Parçalar ile İlgili Teknik Mevzuatın Uygulanmasına Dair Yönetmelik kapsamında; ürünler ile ilgili teknik mevzuat düzenlemeleri ve uygulama ile ilgili konularda Onay Kuruluşu’na önerilerde bulunan komite olarak Motorlu Araçlar Teknik Komitesi ( MARTEK) kurulduğunu sözlerine ekleyen Emiroğlu, önümüzdeki aylarda 116. Toplantısını yapması planlanan söz konusu komite bünyesinde, sektörün talepleri ve önerileri kamu ve özel sektör ile birlikte konuyla ilgili tüm paydaşların görüşlerinin ifade edildiği bir platform oluşturulduğunu ifade etti. 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.