TÜGİAD’ın Çukurova Şubesi tarafından Hatay'da düzenlenen 'Suriye ve etkileri' konulu toplantının açılış konuşmasını yapan TÜGİAD Genel Başkanı Ali Yücelen herhangi bir tavrı eleştirmek için gelmediklerini, esnafın yanında olduklarını göstermek için geldiklerini söyledi. Yüzyıllardır çeşitli inançların kültürlerin bir arada kavga etmeden yaşadığı örnek şehir olan Hatay'ın üzerine bu kadar yük yüklenmemesi gerektiğini aktaran Yücelen, Türkiye’nin bir karara imza atarak Suriye ile sınırlarını kapadığını ifade etti. 6111 sayılı ‘Bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanunu ve diğer bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkındaki kanun’ ile ilgili olarak da konuşan Yücelen sözlerini şu şekilde sürdürdü: " Hatay ticareti, özellikle güney kesimi, son dönemlerde çok büyük ölçüde, gerek transit gerekse direkt olarak Suriye ticaretine odaklandı ve burası çok önem arz etmeye başladı. Sonrasında gelinen noktada da Hatay ticareti zarar görmeye başladı. TÜGİAD olarak diyoruz ki biz bu yükü Hatay ile beraber çekmek istiyoruz. Biz diyoruz ki mesela 6111 sayılı kanunla Libya ve Suriye ile ticaret yapan firmalara bir kolaylık getirildi. Onların kamu ve vergi alacakları devlet tarafından ertelendi, aynısını biz Hatay için de istiyoruz. 6111 sayılı kanuna dayanarak vergi alacaklarının sadece ertelenmesi değil, taksitlendirilmesi gerektiğini de düşünüyoruz. Kısa çalışma ödeneğinin 6111 sayılı kanuna dayanarak kısa çalışma ödeneğinin getirilerek, Antakya'daki esnafının şuanda hala özveriyle istihdam sağlayan, işçisini işten çıkarmayan esnafın, işçisini çıkarmasının engellenmesi. Sadece iş adamlarının değil, emekçinin de yanında olmak adına kısa çalışma ödeneğinin getirilip bütün Antakya ve Hatay esnafının bundan faydalandırılmasını istiyoruz. Yine 6111 dayanarak emekçilerin, işçilerin genel sağlık sigortasında bu kısa çalışma süresi boyunca faydalandırılmasını da istiyoruz." "Bankalar kriz kokusu aldıklarında iş adamlarını batışa kadar götüren kararlar alıyor"
Bankaları kriz kokusunu aldıklarında verdikleri kredilerle ilgili iş adamlarını batışa kadar götürebilecek yaptırımları olduğunu iddia ederek eleştiren Yücelen, banka problemlerinin de üzerinden gelinmesi gerektiğini vurguladı. Yücelen, "Bankalar daha ortada bir şey yokken sadece kriz kokusunu aldıkları anda, sektör zora girecek diye vermiş oldukları iyi niyetli teminatları ve bunların birçoğunu, uzun dönemli yatırımlar aslında, nakde çevirmeye çalışmalarını ibretle izliyoruz. Bu sadece Hatay'ın değil, bütün Türkiye'nin problemidir aslında. Tabi bazı bankaları ayrı tutmak gerek. En ufak bir kriz kokusunda bütün kredilerini geri çağırıp, mümkünse kredilerin faizlerini inanılmayacak, dönemle alakası olmayan noktalara çekip birçok esnafın, iş adamının batışını sağlıyorlar" dedi. Toplantıda söz alan TÜGİAD Çukurova Şube Başkanı Armağan Öner de Suriye olaylarının bölgeye olan negatif etkisinin gün geçtikçe arttığını ve iş dünyasının direkt etkilendiğini söyledi. Türkiye gibi güçlü ve misafirperver bir ülkenin kucak açtığı Suriyelilerin ekonomik maliyetinin sadece Türkiye'nin sırtında olmasından yakınan ve dünyayı yeterli ölçüde duyarlı olmamakla eleştiren Öner, sözlerine şöyle devam etti: "Geçtiğimiz Kasım ayından beri iki ülkenin karşılıklı olarak birbirine uyguladığı yaptırımlar nedeniyle sınır illerimizdeki ticaret durma noktasına gelmiş. Bundan Türk ekonomisi ciddi anlamda zarar görmüştür. Hatay başta olmak üzere Çukurova ve Güneydoğu illerimizin kaybı milyar dolarlarla ifade edilmektedir. İki ülkenin son yıllarda artan ticaret hacmi 2,5 milyar dolar civarında iken ilişkilerin gerilmesi ile birlikte rakamlarda düşmüş, Türk iş adamlarının bu bölgedeki yatırımları sekteye uğramıştır." Sınır kapılarının kapanması nedeniyle sadece Suriye değil Ortadoğu pazarının da etkilendiğinin altını çizen Öner, alınan önlemlerin de yeterli düzeyde etkili olmadığını söyledi. Öner, "Suriye üzerinden Ortadoğu ve Körfez ülkelerine yaptığımız ticaret, nakliye problemleriyle sekteye uğramış, hükümetimizin Mersin'den ve İskenderun'dan koyduğu Ro-Ro seferleri ile az da olsa bu sorun giderilmeye çalışılmış, ama artan nakliye fiyatları ve transit sürelerindeki problemler yüzünden bu problem tam da aşılamamıştır. 2008 yılında bir milyar 438 milyon dolar, 2010 yılında 2 milyar 297 milyon bin dolar hacminde iken ilişkilerin gerilmeye başlaması ile birlikte 2011 yılı bir milyar 946 milyon dolar, 2012 yılının 8 aylık döneminde 400 milyon dolara gerilemiştir." şeklinde bilgi verdi. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Antakya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Kuseyri'nin de birer konuşma yaptığı toplantıya Hatay Vali Yardımcısı Orhan Mardinli, Vergi Dairesi Başkanı Harun Dumlu, STK temsilcileri ve iş adamları katıldı. Hasan Yetmez/ HATAY www.tasimacilar.com 17.10.2012 / 15:55