Sözleşmeli araçlar ile ilgili ‘KAOS’

Mine Kaya

Bildiğiniz gibi bir süre önce 31 Aralık 2011 tarih ve 28159 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni uygulama ile Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde bir değişiklik yapılmıştır.

Buna göre C2 yetki belge sahiplerinin özmal taşıtları ile birlikte sahibi oldukları özmal taşıt sayısının yarısını geçmemek üzere ticari olarak kayıt ve tescil edilmiş sözleşmeli taşıt kullanabilecekleri belirlenmiş ve bu duruma uygun olmayan yetki belgesi sahiplerinin 31.12.2012 tarihine kadar sözleşmeli taşıt sayılarını Yönetmeliğe uygun hale getirmeleri için süre verilmiştir. Ancak, burada taşımacılarımız özmal taşıt sayısını hesaplarken bir yanlışlık içerisine girdiler. Açıkçası, başlayan yeni uygulama ve durumdan da haberdar olmadılar. Ta ki, C2 yetki belgesine yeni araç ekletmek isteyen taşımacılarımız bağlı bulundukları Bölge Müdürlüklerine başvurdukça durum ortaya çıkmaya başladı.

Şöyle ki; bugüne kadar yetki belgelerine kayıtlı taşıtların belirlenmesinde KTY’nin 24 üncü maddesi ikinci fıkrası 4 no’lu bendi (ç) alt bendinde belirtildiği üzere “asgari kapasite hesaplanmasında çekici sayısı kadar römork ve/veya yarı römorklar” dikkate alınmış, asgari kapasitelerin dışında “birim taşıt” şartı uygulanmamıştır. Nitekim sözleşmeli araçlar oranlarının 1/1 olarak uygulandığı dönemlerde de çekici sayısından fazla veya eksik römork/yarı römork sözleşmeli araç kullanabilme imkanı bulunmakta ve asgari kapasitenin dışında kalan yetki belgesine kayıtlı özmal araçlarda da “birim taşıt” şartı aranmamakta idi.

Oysa şimdi durum biraz daha değişti. Bugün 100 adet Özmal Çekici, 200 adet römork/yarı römorku olan bir yetki belgesi sahibinin kiralık araç sayısı biraz önce söz ettiğim yeni düzenlemeye istinaden 50 çekici + 50 römork/yarı römork olmak zorunda; 150 kiralık araç değil. Çünkü artık “Özmal” hesabı yapılırken “Birim Taşıt” tanımına uygun olmasına yani Çekici + römork/yarı römork eşit sayıda olmasına bakılıyor. Böylece 200 adet römork/yarı römorkunuz özmal araç olarak yetki belgesinde sayılabiliyor ancak eşleştiği bir çekici olmaz ise Özmal Araç Sayısı’nda hesaba katılmıyor ve kiralık araç sayısı tespit edilirken bire bir eşleşen birim taşıtlar üzerinden hesaplama yapılıyor.

Bu durum birçok yetki belgesi sahibi firmalar için hem verimlilik kaybına yol açacak, hem de önemli ölçüde ek maliyet yaratacaktır. Özellikle çekiciden daha fazla Leasing’li römork/yarı römork olması durumunda; eşleşemeyenler yetki belgesine kayıt ettirilemeyecek; dolayısıyla da çalıştırılamayacaktır. Çünkü artık leasingli araçlar “kiralık araç” olarak kabul edilmekte. Keza; aynı şekilde leasingli çekici fazla ise bu sefer de yine aynı sorun ortaya çıkacaktır. Fazla sayıdaki leasingli veya kiralık araçların yetki belgesine kayıt ettirilebilmesi için ise Yatırım yapmak gerekecektir. 2009 yılından bu yana devam eden kriz ortamında ise yatırım firmalar için oldukça büyük risk halini almaya başlamıştır. Giderek firmalar, kapasitelerini artırmak istediklerinde artık araç kiralama sistemlerine başvurmaktadır. Ayrıca, mevcut ortamda finansal kaynak bulmada ciddi sıkıntılar yaşanacağı, araçların kullanamamasından dolayı da büyük ölçülerde verimlilik kaybının ortaya çıkacağı bir gerçektir.

AB krizi, Arap Baharı derken zaten zorlu şartlar altında mücadele veren bu sektörü önümüzde zorlu günler bekliyor. 100’den fazla yetki belgesi sahibinin bu durumdan etkilenmesi söz konusu. Bu nedenle, Sektör ile ilgili tüm sivil toplum örgütlerinin ve kuruluşların bir an önce sorunun çözümü için gerekli girişimleri yapması önem taşımaktadır.

Mine KAYA