Sayın Cumhurbaşkanı son esnaf buluşmasında noktayı koydu, ‘’Ben size plaka sözü vermedim’’ dedi… Google amcayı deşerseniz servisçilere plaka sözü verip vermediğine ilişkin birçok materyal bulabilirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanının bu son açıklamasından konuyla ilgili fazla konuşmayacağım. Ancak sayın Cumhurbaşkanının bu çıkışından sonra nerden icap ettiği beli olmayan (B) plaka ve tek tip sözleşme söylentisi ile servis camiası bir beklenti içine girdi. Özellikle Tek tip sözleşme ile birlikte şartların düzeltileceğine ilişkin bir umut var bu camiada. Doğrusu bu anlamda pek bir beklentim yok, beklentiden ziyade çevremdeki bir çok arkadaşın düşündüğü gibi güvenimde kalmadı.
(B) plakadan ziyade umutla beklenen tek tip sözleşmenin neden gerekli olduğuna ilişkin açıklamalarda bulunmadan evvel bir arkadaşımın sitemine yer vermek istiyorum;
‘’Hastası-Cenazesi olduğunda, onlara vakit ayıramamak, saygı duyulacak bir hal değildir. Utanç bu hale sebep olan verdiği sözleri unutan, adaleti tuvalet kâğıdından gemi yapıp suya bırakmak zanneden bürokratların, sözde büyüklerimizindir. Ayrıca bir de yarı resmi, bürokrat mı veya neüdüğü belli olmayan gereksiz kurumların, gereksiz çakma başkanlarınındır.
Evet, helal kazancı peşinde kendinden bu kadar ödün veren, yeri geldiğinde Cenazesini evde bırakıp iki saat sonra servise çıkan Servisçi arkadaşlaradır, Saygı ve övgüler.
Yeri geldiğinde aracını tankların önüne siper etmekten kaçınmayan, sözde milletvekillerine, ‘’Korkmayın, yanınızda biz varız, bizleri çiğnemeden sizlere zarar veremezler’’ Diye moral veren servisçi arkadaşlaradır, Saygı ve övgüler.
Ülkede ki kargaşayı fırsat bilip, beş katı ücretle yolcu taşımaya kalkanlara inat, ücretsiz olarak meydanlara vatandaşı taşıyan Servisçi arkadaşlaradır, Saygı ve övgüler.
Utanç’sa servisçinin durumundan bihaber, ‘’Siz rantçısınız, hak etmiyorsunuz’’ naraları atanlarındır..!
Her şey apaçık ortadır, takke düşmüş kel görünmüştür artık. Sözde halktan esnaftan yana görünür naraları atanlar, gerçekte para baronlarının tarafında olduklarını verdikleri demeçleriyle kendilerini ispat etmişlerdir. Vatandaşın Vatandaştan, Esnafın Esnaftan başka yandaşı arkadaşı dostu yoktur…’’ Diyor arkadaşımız bu haklı sitemini dile getirirken.
Bu arkadaşımızın dile getirdiği siteminde servisçinin ne kadar vatansever olduğuna vurgu yapılmakta, peki aç, muhtaç insan vatanına milletine ne kadar sabırlı ve özverili olabilir, bunu hiç düşündünüz mü?
O ilke ve inkılâpları göz ardı edilircesine varlığı inkar edilen Mustafa Kemal Atatürk’ün bir özdeyişini hatırlatmadan geçmek istemiyorum, ‘’Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’’ Diyor. İyi ve yeterli beslenemeyen nesiller o toprak diye uğrunda kan dökülen vatanını ne kadar savunabilir, milletine ve dolayısı ile kendinden sonra gelecek nesillere ne kadar sahip çıkabilir, geleceklerini garanti altına alabilir, hiç düşündünüz mü, bu ve benzeri yığınla sorunları dile getirmek mümkündür;
-Belediyenin her yıl güncelleyerek yayınladığı ilk hareket kontak açma fiyatı ve km başına mevcut birim fiyatını bugüne kadar hangi firma uygulayabilmiştir?
-Arıza, doğal afetler ve ulaşımın mümkün olmadığı olası kış koşullarında taşınan personelin ulaşım imkânının sağlanabilmesine yönelik uyulması gereken kuralların firma ile mevcut taşerona yük getirmeyecek düzeyde hangi firma makul bir seviyeye getirebilmiştir?
-Kaza, Hastalık, Ölüm veya muhtemel sakatlık hallerinde mevcut firma ile taşeron arasında uyulması gereken usul ve hangi firma dile getirebilmiştir?
-Sözleşmeden sonra muhtemel güzergâh değişikliklerinde uyulması gereken usul ve esasları bugüne kadar hangi firma düşünebilmiştir?
-Taşınan personelin ikametgâhı ile kullanacağı servis arasındaki mesafenin olabilirliği nedir, hiç düşündünüz mü?
-Taşınan personelin bedenen yürümede zorluk çekeceği hallerde uyulması gereken usul ve esasları bugüne kadar hangi firma düşünebilmiştir?
-İlgili firmaların öğrencilerden topladıkları paradan paylarına düşen komisyon oranları %50’ler civarındadır, bu oranları esas yükü omuzlayan servis esnafının lehine çevirmeyi hangi oda veya dernek başkanları düşünebilmiştir?
-İlgili okuldaki tüm araçların yaptığı mesafe km cinsinden toplanarak hesaplanması ve ilgili firmanın komisyonu düşüldükten sonra kalan para toplam km ye bölünmek suretiyle km başına düşen birim ücret tespiti gerekmektedir, bunu bugüne kadar hangi oda, dernek ve veya firma düşünebilmiştir?
-Her aracın hesaplanan km bazındaki mesafesi km başına düşen ücretle çarpılmak suretiyle bir aracın aylık hak edişini tespit edebilecek babayiğit firma var mıdır bu İstanbul da, veya düşünen ve uygulanması konusunda ağırlığını koyma cesareti ortaya koyabilen Oda veya Dernek başkanı?
-Kontenjan öğrenci olayı, gezi ve görevler de mecburiyetin kaldırılması gerektiği bilinmesine karşılık kim bu haksızlığa itiraz etme cesareti bulabilmektedir?
-Aracı olmayan şirketlere okul müdürünün ihale vermesini engelleyici tedbirlerin alınması mevcut öneriler olarak karşımıza durmaktadır, bu konu hakkında kim ne düşünüyor acaba?
-Tüm bu haksızlıklara rağmen üstüne üstlük İstanbul’un servis yükü ağırlığı altında ezilen esnafın hak edişi 75 gün içeride tutmak ve firmadan yakıt alma mecburiyeti getirmek kimin haddinedir?
Değerli arkadaşlar, (B) plaka ile birlikte muhtemel tek tip sözleşme konusunda benim düşündüklerim şimdilik bunlardan ibaret. Bunların haricinde benim aklıma gelmeyen sizin düşüncelerinizin ne olduğu muhtemel tek tip sözleşme için beklentilerimizi dile getirebilmem için önerileriniz benim için çok değerlidir. Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız bu tüm servis camiasının yararına olacaktır, Saygılarımla.