İstanbul Büyükşehir Belediyesi, vatandaşın sorunlarına hızlı çözüm bulmak için yaklaşık 2 yıl önce Alo 153 Çağrı Merkezini faaliyete geçirmişti. Aradan geçen süre zarfında İstanbul halkı bu çağrı merkezi ile neredeyse akraba oldu. Balkonda oturuyor, canı sıkıldıkça 153’ü arıyor! Çağrı merkezine gelen şikayetler sonucu en fazla muzdarip olan ise Özel Halk Otobüs İşletmecileri!..
Vatandaş çağrı merkezini arıyor...
“Alooo; 153’ü mü?”
Görevli Memur: “Evet buyurun.
Vatandaş başlıyor Özel Halk Otobüsü Şoförünü şikâyet etmeye...
Şikâyet konularına baktığımızda: Yargısız infaz...
Neymiş efendim, araca; vatandaşın bisikletini, çuvalını, torbasını alacakmış. Neymiş efendim, vatandaşın kedisini köpeğini alacakmış!
Neymiş efendim, durak harici beni şoför indirmedi!
Neymiş efendim şoförün kaşının üstünde gözü var v.s!..
Çağrı merkezine gelen şikâyetlerin hepsini yazmaya kalksak, burada yerimiz yetmez... Aslı astarı olmadık konularda Özel Halk Otobüs İşletmecileri Çağrı Merkezi üzerinden şikâyete maruz kalıyor. Yav arkadaş, bu özel halk otobüs işletmecileri sütten çıkmış ak kaşık demiyorum ama el insaf!
Şikâyetler çağrı merkezine gidiyor. Oradaki memur görevini yapıyor. Şikâyet kaydını oluşturuyor, ilgili birime aktarıyor. Yani İETT’ye. Ey İETT görevlisi: Şimdi ben evimin balkonuna oturdum, orta şekerli Türk kahvesini yudumluyorum. Bu arada telefonla da aradım bizim meşhur Alo 153’ü! Ve Eminönü- Kafdağı (Meşhur Anka Kuşu’nun bulunduğu dağ) hattında çalışan Özel Halk Otobüsü Şoförünü şikayet ediyorum. Beni “KUŞ”un bulunduğu durak da indirmedi.’’ diye Memur kaydı oluşturdu ve gönderdi İETT’ye (!) bizim İETT memuru duydum ki, şikayet ettiğim masal hattında çalışan aracın şoförü hakkında rapor tutmuş ve araca Bin bilet cezası kesmiş. Brova ya!
Araştırma var mı? Yok!
Şahit var mı? Yok!.
Sen neye göre Bin bilet cezası kestin?
Özel Halk Otobüsleri 24 saat biri bizi gözetliyor evi gibi... Ayrıca uydudan da aracın nerede olduğu takip ediliyor. Şikâyete maruz kalan aracın kamerası, yetkililer tarafından izlenmiş olsa, şikayetin de asılsız olduğu ortaya çıkar. Dolayısıyla Özel Halk Otobüs esnafına da haksız yere ceza kesilmemiş olur.
Ben buradan İETT yetkililerine sesleniyorum. Denetime karşı değilim. Denetimin daha da sıklaştırılmasından yanayım. Böyle bir şikâyet olduğu zaman hemen araç içi kameralar izlensin. Sonra vatandaş ile şoför yan yana getirilsin. Yapılan araştırmada şikâyet eden haklıysa, değil Bin bilet, 2 Bin bilet ceza kesilsin. Zaten buna işletmecinin de söyleyecek sözü olmaz. Ama haksız yere kesilen her caza, hizmet kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Esnaf zaten şuanda ciddi oranda para kazanamıyor. Kazandığını da böyle asılsız cezalara gönderiyor.
İETT, birkaç genelge yayımladı. Önceleri araçlarda evcil hayvan taşımak yasaktı. Şimdi ise kafes içerisinde taşınabileceği belirtiliyor. İyi güzel de araçların içerisi hayvanat bahçesine döndü.
Ya bisiklet konusuna ne demeli? İETT, 2 yıldır kendi araçlarının önüne aparat takarak bisikletleri taşıyordu. Peki, son günlerde araç içinde bisiklet taşınabilir genelgesi neyin nesi? Hadi bir tane bisikleti anladık da 8 tane bisiklet bir araca aynı anda nasıl konulacak? Sen gel de bu vatandaşları araca alma! Bire bin ekleyip, “Alooo; 153 mü?”
İşte görüyorsunuz! Kaleme aldığım bu makalem, yaşanmış gerçek olaylar bütünüdür. İstenildiği anda da yetkililere konuyla ilgili gerekli dokümanları verebilirim. Milli Teknik Direktörümüz Şenol Güneş’in da söylediği gibi: “Adalet zengin bir hazinedir, günü gelince herkese lazım olur.’’