İstanbul’da Valilik ve Büyükşehir Belediye Encümeni’nin almış olduğu karar doğrultusunda kamyon ve TIR’lara, FSM köprüsü ve D-100 bağlantı yollarına günün belirli saatleri arasında geçişlerine izin verilmemektedir.
Sabah saat 06:00-10:00 ve öğleden sonra 16:00 ile 22:00 saatleri arasında yapılan bu uygulama ile Türkiye’nin ticareti engellenmektedir
4925 sayılı taşıma kanunun 5. maddesinin son satırında açıkça belirtilmektedir ki; Taşımalar, taşımacılar ve 3. şahıslar tarafından engellenemez. Bu bağlamda Türkiye’de ticaretin ana taşıma modu karayolunda taşımalar valilik ve belediye tarafından engellenmektedir... Kanunda da belirtildiği gibi taşımalar yani ticaret engellenemez. Acilen yürüme yasağı kaldırılmalıdır.
Türk iç ve dış ticareti için bütün taşıma modları geçerlidir. Taşıma modları ülkemizde ihtiyaç halinde olduğu için bunların hangisini ne şekilde değerlendireceği, müşterinin isteğine kalmıştır. Ancak, ülkemizde kullanılan taşıma şekillerinin önünde bir takım engeller bulunmaktadır. İç ve Dış ticaretimiz açısından bu engeller, bir an önce kaldırılmalıdır.
Mevcut taşıma modlarında, taşımacı ve lojistik hizmet sağlayıcı ekonomi hız ve zaman olarak değerlendirilmesini yaparak, taşıma modlarını belirler. Zaman hız bakımından, uçaktan sonra karayolu taşıma modu gelir. Karayolundan sonra ulaşım süresi olarak demiryolu üçüncü sırada yer alır.
Son senelerde demiryolu ağının genişletilmesi ülke gündeminde olan bir konu. Bu nedenle demiryolu yapımının artırılması için çalışmalara da başlandı. Ancak karayolunda olduğu gibi demiryolu taşımacılığında da geçiş zorlukları yaşanıyor. Demiryolu çalışmaları arasında olan Ro-La taşımalarını da destekliyoruz.
Demiryolunda İstanbul’dan Avrupa’ya hareket eden bir tren; Bulgaristan ve devam eden ülkelerde, her ülkenin trafikleri ve kuralları çerçevesinde yol alabiliyor. Bugün İstanbul’dan orta Almanya’ya bir tren yedi günde gidiyor, yükün alınışı ile müşteriye teslim süresi 8-12 güne ulaşıyor. Karayolu ile aynı yük; gümrüklemenin tam zamanında gerçekleşmesi durumunda teslim süresi orta Avrupa’ya 3 ila 5 gün arasında değişiyor.
Karayolu ile yapılan taşımalarda en önemli sorunlar; geçiş belgeleri, sınır geçişlerindeki beklemeler ve sürücülere uygulanan vizeler. Bu da zaman açısından lojistik ve taşıma sürelerini olumsuz yönde etkiliyor. Vize işlemlerinde halen uçak pilotlarına ve gemi kaptanlarına nasıl bir uygulama yapılıyorsa; aynı uygulamanın TIR şoförlerine de yapılması gerekir.
Bu konuda kamu, sektör ve sivil toplum örgütlerince yapılan girişimler sonuçsuz kalmakta hatta koşullar daha da zorlaştırılmaktadır.
Dolayısıyla dış ticarete en uygun taşıma modlarını uçak, karayolu, demiryolu ve deniz yolu olarak sıralamak mümkündür. Bu taşıma modlarının tercihi ise; yukarıda da bahsettiğimiz gibi müşteri isteği ile lojistik firmalar ve forwarder tarafından belirlenmekte. Ancak kamu kurumlarına ve dış ülkedeki karar vericilere şöyle bir görev düşmekte;
Bu dört taşıma modundaki engellemelerin tümü kaldırılmalı. Bugün Avrupa’da AB üyesi 25 ülke içinde taşımalar yalnız fatura ile gerçekleşmektedir. Yani taşımacı Almanya’nın x fabrikasından yüklediği yükü faturasıyla birlikte (Tır karnesi, ihracat beyannamesi, Gümrükleme vs. olmadan) üye ülkeler arasında dış ticaretini yapıyor.
Gümrük birliği kapsamındaki Türkiye ise Avrupa’nın bu imkanlarından yararlanamıyor. Karşımıza geçiş belgeleri, sınırda bekletilmeler ve vize sorunları çıkıyor. Avrupa’nın araçları ise rahat bir şekilde sınırdan geçiyor. Bizim araçlar ise tüm kontrolleri yapıldıktan sonra keyfi uygulamanın akabinde geçiyor.
Kendi içimizde olan sorunları da çözmemiz gerekir. İç gümrüklerdeki gümrükleme sürecinde mutlaka iyileştirme yapılmalıdır. Araçlar gümrüğe uğramadan Avrupa’da olduğu gibi lojistik merkezlerinde veya sınır kapılarında gümrüklenebilmelidir. Bu da şehir içi trafiğini rahatlatacaktır.
Kapıkule Sınır Kapısına alternatif olarak Hamzabeyli kapısı açıldı. Ancak kurulduğu günden beri yetkililer orada yaşanan bazı sorunların çözümü noktasında bir gelişme gösteremedi. Burada yaşanan en önemli sorun Hamzabeyli’nin akaryakıt kararnamesinde tanımlanmasına rağmen satışın gerçekleşmemesi. Bu nedenle Ötv-Kdv siz akaryakıt alamayan araçlar Kapıkule’de kuyruk oluşturmaya devam etmekte, Hafta sonları Kapıkule’de Bulgaristan’ında yoğunluğa cevap verememesi nedeni ile 30 saate varan beklemeler olmakta.
Ulu önder Mustafa Kemal’in bir sözünden örnek vermek istiyorum; “İcra eden, tatbik eden, karar verenden daha kuvvetlidir” Bu ne demek? Biz bu işin icrasındayız, Karar veren kimler? Yurt içi ve Yurt dışındaki Bakanlıklar ve kamu kurumlarıdır. Bu yalnız lojistikte değil tüm sektörlerde icra edenin yaşadıkları sorunlara ilgili kurumlarca çözüm bulunmalıdır.
Taşıma modlarının önündeki engeller ve taşıma işlerinde saydığımız nedenlerden kaynaklanan gecikmelerden dolayı da yurt dışındaki alıcılar siparişlerini başka ülkelere vermeye başlamaktadır. Bu da İç ve Dış Ticareti’nin gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir.
Türkiye ihracatının yüzde 60 yükleme ve gümrüklemeleri Cumartesi günü olmakta, Lojistik merkezlere yük getiren, fabrikalardan yük alan ve transit sınır kapılarına giden araçlar yürüme yasağı nedeniyle gecikmekte ve yüklemelerin aynı gün içinde toplanması, Tır’ lara yüklenmesi ve gümrüklemelerinin yapılamaması durumunda araçlar Pazartesi gününe kalmaktadır. Bu durumda yükleme-gümrükleme ve teslimatta 8 - 10 günlük bir zaman dilimi olmakta; bu sürede karayolu için hiçbir kimsenin kabul edemeyeceği gün ortalamasıdır.
İstanbul’daki yürüme yasağını taşıma ile beraber Türkiye’nin iç ve dış ticaretine vurulmuş bir engel olarak görüyoruz. Valilik ve Büyükşehir Belediyesi den kanunun gereğini yerine getirerek yasakları biran önce kaldırılmasını beklemekteyiz. Yasaklar kalkana kadar hiç olmazsa iş günü olmadığı için trafiğin daha rahat olduğu Cumartesi günlerinde transit geçiş yapan, ihracata yük getiren, yük almaya, gümrüklemeye giden araçlara; ACİLEN İZİN VERİLMELİDİR.
Ertuğrul Tarhan