Nereye vuracağını bilmenin bedeli

Ertuğrul Tarhan

Fabrikasında ki yeni fakat garanti süresi geçmiş makinelerinden biri bozulan firma sahibi, makinenin satıcı firma ve yetkili servisi tarafından yapılamaması ve de tamiratı mümkün görülmemesi üzerine mecburen yeni makine almaya karar verir. Fakat bir de  son çare olarak sokaklarında bulunan su tesisatçısını çağırmak aklına gelir. Su tesisatçısı gelir, makinenin etrafında döner ve çantasından İngiliz anahtarını çıkarıp makinenin orta yerinde bir yere anahtar ile vurur ve tamiri mümkün görülmeyen makine çalışmaya başlar. 

Geçen süre içinde de makine bir daha bozulmayınca su tesisatçısından fatura gelir. Fabrika sahibi gelen 1050.-dolarlık meblağ karşısında şaşırmıştır. Muhasebe müdürüne ya sorun bakalım bu 1050.-dolar neyin nesi, geldi makinenin etrafında bir döndü, anahtar ile bir yere vurdu makine çalıştı der. Su tesisatçısından gelen cevap 50 dolar Fabrikanıza gelmenin servis ücreti geri kalan 1000.-dolar da "Nereye vuracağını bilmenin bedeli" der.

Bildiğiniz gibi bu köşemde geçen sene eylül ve ekim ayında petrol fiyatlarının düşmesine rağmen sınır kapılarında satılan mazot fiyatının düşmemesi üzerine "Ağlamayan çocuğa meme vermezler" ve ekim ayında da beklenen indirimlerin devamı gelmeyince "Anne'nin sütü kesildi" başlıklı yazılarım ve sizlerin yorumaları ile fiyatlar istenen seviyede olmasa da iyileştirmeler sağlanmıştı.

Bu sene başından itibaren petrol fiyatları bir ara 35 dolarlara kadar gerilemesine karşın yine sınır kapılarında fiyatlar bırakın düşmeyi artmaya başladı. Bunun üzerine  şubat ayından itibaren dağıtım firmaları dahil ilgili kesimlerle  görüşmelerim oldu. 2 ay önce kadar önce UN RORO'nun sektörü bilgilendirme toplantılarından birine  firmam adına rezervasyon yaptırarak katıldım. UND de, ayrıca beni UND adına  katılacak listesinde bildirmiş. Toplantıda Sayın Cüneyt Solakoğlu görüşlerimi söylememi rica ettiğinde RORO ile ilgili görüşler haricinde esas akaryakıt konusuna değinince  Cüneyt bey  100 e yakın nakliyeci önünde  size (UND) devretmeye hazırız dedi. Bunun gerçekleşmesi demek 5493 Sayılı Kanun, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine göre belirlenen fiyatlar üzerinden belki de altında bir fiyatla sektörün mazot almasını sağlayacağını ve de buna göre Çeşme ile birlikte diğer satış yapılan ve esas büyük potansiyel satış yerleri olan Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsalaya da (2006 senesi Eylül ayına kadar UND'nin Erenköydeki satış fiyatlarında olduğu gibi referans fiyat olacağını belirttim.) Bu devrin gerçekleşmesinin durumunu UND Başkanı Tamer Bey' e sorduğumda görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Gerçekleşmesi halinde sektöre Ne kadar katkı sağlayacağına hep birlikte şahit olacağız.

Bunun dışında etkili olabilecek tüm kesimlere ulaşmaya devam ettim. İlk önce Haziran ayı son haftasında  İTO Başkanı Sayın Murat Yalçıntaş - İTO Meclis Başkanı Sayın İbrahim Çağlar ve TOBB Lojistik sektör Kurulu Başkanı Sayın Çetin Nuhoğlu ile görüşerek fiyatların anormal yüksek olduğunu ve yukarıdaki kanun hükümlerine göre de olması gereken fiyatları izah ettim. Katkılarından dolayı kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Görüşmelerimin sonrası Kapıkule ve Hamzabeylide küçük çaplı indirim oldu. 07.07.2009 tarihinden itibaren Lojistikhaber.com da Paşa çelebi bu konuda benimle yaptığı röportaj sonrası görüşlerim ve kendi yorumları ile ilk önce ";Krize çare arayan TOBB Taşımacıya köstek oluyor" ve indirim bir kez daha olunca da  tekrar GÜNCEL  yazısı ile yayınlaması sonrası 09.07.2009 itibari ile belirttiğim iki kapıda mazot fiyatları 1.177 TL den 0.97 TL ye yani ilk önce Kapıkule ve Hamzabeylide 15 gün içinde % 21 lik fiyat indirimi oldu. (Bizler daha indirim beklerken Kapıkule ve Hamzabeyli EPDK nın dağıtım payını 3-4 krş.artırmasını fırsat bilerek bugün itibari ile satış fiyatını 1.004 TL ye çıkarmıştır.) Kapıkule ve Hamzabeyli'den geçen sene çıkan araç sayısı ile hesapladığınızda bunun sektöre ne kadar önemli katkı olduğunu göreceksiniz.

Bu indirimler gerçekleşince Lojistikhaber.com da Paşa çelebi "UND ve RODER'in yapamadığını ETD yaptı"  başlığı ile bir haber daha yaptı. Haberin içeriğinde de Pendik-İpsala ve Çeşmede indirimlerin neden olmadığını da sordu. Bu haber sonrası da diğer 3 kapıda yazılarda da okuyabileceğiniz gibi indirimler olmaya başladı. Bunu da okuyucularına "Aklı selim galip geldi." başlığı ile duyurdu. Bir yazı dizisi gibi olan bu yayınlar şunu gösterdi ki başlığımda belirttiğim gibi yalnız mazot ta değil her türlü sorunumuzda "nereye vuracağını bilirseniz bedelini alırsınız." Şu anda bu yapılan indirimlerle sektöre kazandırılan miktarın haricinde o, yazılarda belirtildiği gibi fiyatların kanunlarda belirtilen seviyelere kadar düşmesi gerekiyor. O fiyatlardan satılması demek bu indirimler sonrası sektörün şu anki kazancı 35-40 milyon TL nin 80-100 milyon TL çıkması demektir.

Bunun için sizinde "GÜCÜNÜZÜ GÖSTERMENİZ LAZIM" bunu ticari kaygınızı düşünmeden cebinize girecek parayı düşünererek  bu ve diğer yazılara yorumlarınız ve Başbakanlık-Ulaştırma-Tobb-Epdk-Tim-Musiad ve Şehriniz Milletvekillerine- Ticaret odaları gibi kesimlere fax mail ve telefon ile sınırları zorlayarak aramanız  ve kamuoyu oluşturmanız ile mümkündür.

"Bir kişinin harekete geçmesi yeter" başlıklı kısa bir filmi yazı ile birlikte sunuyorum. Bu filmde küçük bir çoçuğun tek başına nasıl bir güç yarattığını izlediğinizde göreceksiniz, seyrettikten sonra  Güçlerimizi birleştirdiğimizde  yazdıklarımın ne kadar doğru olduğuna şahit olacaksınız.

Birde akaryakıt ile ilgili yine en önemli konu 1992'den beri ve son çıkan 2006'daki kanunda belirtildiği üzere ihraç kapsamında çıkan araçlara standart depoları kadar mazot verilmesi hükmü bir türlü anlam veremediğimiz şekilde geçen sene Kasım ayında 550 lt ye düşürüldü. Bunun ülkeye döviz kaybı-ihracatçı ve nakliyeciye de rekabet gücünü etkliyeceğinin tüm ilgili kesimlere söylenmesine rağmen hala 550 lt. israr edilmesini lütfen biri bize anlatsın. Bakanlar kurulunun yetkisi dahilinde  (belirlenen miktar bakanlar kurulu kararınca 2 katına çıkarılabilir) belirlenen sınır kapılarında (tabii yukarıda belirttiğimiz kanunda satılması hükmedilen fiyatlardan )tekrar 1.100.-litreye çıkarılması kararının vakit geçirilmeden uygulamaya konulması gerekiyor.

Yazının Özü;
"Biz İstiyoruz ki;
Türkiye; kurumlar ve kurallar ülkesi olsun.
Kurallar olsun, Herkese uygulansın, Kuralların nasıl değişeceği de kurallara bağlı olsun..."
TOBB'un 22.08.2009 İstanbul ortak meclis toplantısı sunumundan.

Ertuğrul TARHAN
www.tasimacilar.com