Son bir hafta içinde, kar/buz etkenli en az 3 şehirler ve uluslar arası yolcu otobüsü ile birlikte yolcuları da otobüsçüleri de (kaptan, otobüs sahibi, otobüs firması) facialar yaşadılar, paylaştılar.
1. İstanbul’dan-Bulgaristan’a giden; Kırklareli’nde,
2. Mersin’den-Iğdır’a giden; Ağrı’ da,
3. Van’dan- İstanbul’a giden; Ankara’ da facialandılar.
Ortak noktaları:
Her 3'ü(nde) de;
• Yoldan çıktılar, devrildiler
• 2 si yan yattı, 1'i tavan üstünde kaldı
• Ölenler, yaralananlar oldu,
• Ölenlerin artması, sakat kalacaklar olması ihtimali var,
“Karanlık gelecek” de ortak noktaları:
• Taleplerin “koltuk sigortasını aşması,
• Talepler kesinleşinceye, taleplerin katlamalı artması ihtimali var, (örnek: 100 bin TL, dâva sürdükçe; 8-10 yılda, faizleriyle katlanarak, 10 katını aşabilecektir.)
Kanıt toplamada eksiklik ortaklıkları:
• Otobüsçünün tarafının fotoğraf almadığı, (olay yeri, taşıt, zemin, yol kenarı, çevresi, levha, çizgi vb.)
• Meşhur “Kaza Tutanakları” na ”teslim olma”( “Sürücü tam kusurludur.” iddiası) ihtimali var.
Kusur sürücüde mi?
Benzer konuyu; Orhan Çınar da işlemiş, yorumlamış (Haber7, 25.01.2012). (Ancak sonuca varamamış ki, işi; sineye çekip,-geçmiş olsunlara- ve duaya bırakmış.)
Temel soru: (Bir kazazede okuyucusundan almış.) “Kar ve buzlanma sebebiyle, kaza yapan araç ve insanların uğradığı zararların tazminini kim yapacak acaba? Devlet ve belediyeler çok çeşitli kalemlerde bizi vergiye boğarken, kar yağdığında niyeyse ortalarda kimse yok. Geçenki karda, ben dahil pek çok kişi, “gerekli tedbirler alınmadığı için” kazalar yaptık, sonra madden ve manen bir sürü zarar.
Haklı eleştiri özeti:
Arabam da var ve bu kar yağışında Allah'ın kurtardığı bir kazam da. Okuyucularım; “Orhan Bey kaza yaptığı için bu konuya önem verdi.” diyebilir. Gerçekten öylemi, tabi ki hayır. Meterolojinin günlerdir bas bas bağırdığı kar gelecek uyarısına, kimsenin öncesinden tedbir almak gibi bir niyeti yok.
Önce kar yağar sonra kazalar olur, ardından yetkililer ahkâm keser. Yetmez, bir de ileri ve çok ileri sürücülük teknikleri gösterilir. Bütün bunlar güzel de; “Kar ve buz; bunları bilmeden görevini tam yaparken,” bize de kazaları yapmak kalıyor. Aslında alınabilecek basit tedbirlerle zannımca bu kazaların çoğu engellenebilir. Çalışmalar kar yağdıktan sonra başlıyor. Peki kar yağarken başlatılsa olmaz mı, bizim erken uyarı ve tahmin sistemimiz bu kadar kötü mü? Sanmıyorum. Sorun, her zaman olduğu gibi insan hatası.
Kim ödeyecekmiş?
Özet: Karayolları ve Emniyet Genel Müdürlüğü ödeyecekler. (EGM, yolu da denetlemek ve çözüm talepçisi olmak bakımından.)
Cevap, yasadan (Trf.Yasası Yönetmeliği, M-11, çok önemli birkaçını aldım):
a) Yapım ve bakımından sorumlu olduğu karayollarında can ve mal güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak tedbirleri almak ve aldırmak.
e) Trafik kazalarının oluş nedenlerine göre verileri hazırlamak ve karayollarında gerekli önleyici teknik tedbirleri almak veya aldırmak,
g) Yetkili birimlerce veya trafik zabıtasınca tespit edilen trafik kaza analizi sonucu, altyapı ve yolun fiziki yapısı ile işaretlemeye dayalı kaza sebepleri göz önünde bulundurularak gerekli görülecek tedbirleri almak veya aldırmak,
Ahmet TÜRKOĞLU