Petrol Ofisi’nin, 78 yıllık geçmişi ile bu topraklarda doğmuş ve Türkiye’nin güvendiği bir marka olduğuna dikkat çeken Sezgin Gürsu, OYDER Kongresi’nde yaptığı açıklamalara şöyle devam etti:
Petrol Ofisi, başka bir şirkete nasip olmayan en büyük dağıtım ağına ve gerçekten de çok önemli bir altyapıya sahip. 1.700’ü aşkın bayisi ve üstün nitelikli yakıtları ile Türkiye’nin her noktasında hizmet sunuyor. Bununla birlikte 140 bin ton üretim kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük madeni yağ üretim tesisi. Alanında Türkiye ve geniş bir coğrafyanın alanında en gelişmiş Petrol Ofisi Teknoloji Merkezi – POTEM ile çok önemli bir Ar-Ge gücüne sahip. 350’den fazla ürün çeşitliliği ile Türkiye’nin bu alandaki ihtiyacının tamamına yakınını karşılıyor.
50.000 ton hammadde, yarı madde ve 15.000 ton ürün depolama kapasitesi ile tedarik garantisi sunuyor. Petrol Ofisi, elektrikli otomobilleri, şehirlerarası güzergahlardaki 11 istasyonda açtığı e-POwer’larla adeta özgürleştiriyor. Ayrıca gerçekleştirilen işbirliği kapsamında seçilmiş Petrol Ofisi istasyonları, 2. el otomobil pazarının yenilikçi şirketi Vava Cars bayilerine de ev sahipliği yapacak. Dolayısıyla Petrol Ofisi, başta akaryakıt ile madeni yağlar ve kimyasallar olmak üzere otomotiv sektörünü birçok açıdan destekliyor, gelişimine katkı sağlıyor.”
“2018 yılında binek araçlarda pazar payını en çok arttıran markayız”
Petrol Ofisi Madeni Yağlar’ın, Türkiye madeni yağlar ve kimyasallar pazarındaki liderliğini, 2018’deki %24.7’lik pazar payı ile aralıksız 9’uncu yılına taşıdıklarını da hatırlatan Sezgin Gürsu, “Ayrıca Petrol Ofisi, 2018 yılında binek araçlarda pazar payını en çok arttıran marka oldu. Tüm bunlar Petrol Ofisi’nin sahip olduğu büyük güç, bilgi birikimi ve ileri teknoloji ile birlikte gelen başarılar” dedi.
“Terzi işi özel ürünler geliştiriyoruz”
Otomotiv sektörünün gelişimin belirleyen ve dolayısıyla madeni yağlardan beklediği 3 temel faktör olduğunu belirten Gürsu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunlar; ‘daha düşük yakıt tüketimi’, ‘çevre egzoz emisyon şartlarına uyum’ ve ‘düşük hacimde daha yüksek güç sağlanması’dır. Çevre emisyonları yayınlanmaya başladığından bu yana, izin verilen emisyon değerleri %96 oranında azalmış. Yani en başta 100 birim azot okside izin verilirken, bu gün istenilen değer 4 birimin altına düşmüştür. Bu madeni yağ teknolojisini zorlayan bir unsur ve buna göre ürün geliştirmemiz gerekiyor. Otomotiv sektöründe son 10 yılda motor hacimleri %15 küçülürken, beklenen güç ise %50 oranında arttı. Bir yandan motoru korurken, diğer yandan tüm bunları karşılamak için, yakıt tasarrufu / ekonomisi sağlamak, emisyon değerlerini düşürmek için madeni yağ teknolojisi de değişiyor, daha ince yağlara geçiyor.
Bununla birlikte artık her marka, teknolojilerine paralel kendi özel yağ spesifikasyonlarını yayınlamaya başladı. Geçmişte 3-4 çeşit standart yağ ile tüm pazarın ihtiyacı karşılanırken, şu an için her marka için 10’larca binek araç yağı bulunuluyor. Dolayısıyla her markaya, her modele özel terzi işi ürünler ortaya çıkıyor. Yakıt ekonomisi sağlayabilmek ve performansa katkıda bulunabilmek için sektörde daha düşük vizkositeli daha ince yağlara geçiliyor. Daha düşük vizkositede koruma faktörünü güçlendirmek için de madeni yağlarda sentetik teknolojiye geçiliyor. Aslında madeni yağ üreticileri, bu teknolojiyi OEM’lerle birlikte geliştiriyor”.
1.000’in üzerinde formülasyon, 350’den fazla ürün
ile “Hareket eden her yerde biz varız”
Petrol Ofisi’nin POTEM’in gelişmiş Ar-Ge gücü ve ileri teknolojisi ile, dünyanın en önemli OEM’leriyle işbirliği içinde 1.000’in üzerinde formülasyon ve 350’nin üzerinde ürünle ihtiyaçları karşıladığına değinen Sezgin Gürsu, “Otomotivde yaygın tüm marka ve modellere özel ürün çeşitliliğine sahibiz. Petrol Ofisi Madeni Yağlar olarak sadece motor yağlarında değil, otomotivin her alanında varız. Bununla sadece otomotiv de değil, denizcilik yağları dahil her sektörde, her segmentte ürün sunuyoruz. Kısacası ‘hareket eden her yerde biz varız’ diyoruz.
Başta otomotiv olmak üzere tüm sektörlerle hem ticari bir ilişki içindeyiz hem de ihtiyaçlarınıza, gelişmelere yönelik bir geliştirme için sürekli temas halindeyiz. Otomotiv sektörüyle birlikte biz de gelişiyoruz, çok şey öğreniyoruz.” diyerek, son geliştirdikleri üstün nitelikleri ile hibrit araçlara özel tam sentetik motor yağı Maxima Hybrid 0W–20 hakkında bilgi verdi.