Halk ve Belediye Otobüslerinde Fren Patlar mı?
2004 yılından beri ülkemizde 71/320/AT AB Fren Direktifine veya ECE R 13 BM AEK yönetmeliğine göre üretilen şehiriçi ve şehirlerarası otobüslerde "Fren Patlaması" veya "fren boşalması" denen risk büyük oranda ortadan kalkmıştır. Otomatik vitesli otobüslerde ayak frenine bağlanmış Retarder (Sürtünmesiz Fren) kullanımı nedeniyle şehiriçinde dur-kalk trafiğinde fren kullanımını çok aza inmiştir.
Öte yandan ülkemiz otobüs üretiminde AB'nin üretim üssü olmuştur. Yerli otobüs üreticileri tüm AB ülkelerine otobüs satmaktadır. AB standartlarına göre test edilmiş ve belgelendirilmiş bu araçlardaki fren sisteminin patlayabileceği veya (olmayan) gaz telinin sıkışacağı iddaları yerli üreticilere yapılmış büyük bir haksızlık olmaktadır.
Teknik Denetim:
2009/40/EC AB direktifine ve "Basit, Çabuk ve Ucuz" Temel Kuralına göre, otobüslere yılda bir yapılan Araç Muayenesi otobüsün "yola elverişli" ve güvenli olduğu anlamına gelmez. Araç Muayenesi "Gerek Şart"tır, ancak "Yeter Şart" değildir.
Ticari taşıtlar ve otobüsler için, yıllık Araç Muayenesine ek olarak, Almanya'da olduğu gibi (SP) yetkili servislerin yetkilendirilmesiyle ilave bir Teknik Denetim daha yapılmalıdır. MMO (Makina Mühendisleri Odası) tarafından tanıtımı yapılan "Filo Mühendisliği" sisteminin yerleştirilmesiyle bu ilave muayenelerin yıl içinde 3-6 kez daha yapılması sağlanmalıdır.
Kamu hizmeti sayılması gereken toplu taşımacılığı özelleştirmeden önce kamunun denetim olanakları geliştirilmelidir."Denetleyebileceksen Özelleştir" prensibi benimsenmelidir.
Eşdeğer Parça ve Eşdeğer Bakım gereği:
Bir aracın “sürdürülebilir yola elverişliliği” için sadece yılda bir zorunlu Araç Muayenesinin yapılmış olması yeterli değildir. Bu aracın bakımının ve kullanılan yedek parçasının araç üreticisinin istediği ve sahip olduğu tip onaylarını sürdürecek şekilde yapılmış olması şarttır. Aksi durumda araç, zorunlu Araç Muayenesi yapılmış dahi olsa, yola elverişli olmayacaktır. Örneğin onaysız bir fren balatası takıldığında araç araç muayenesinden geçmiş bile olsa tip onayı ve dolayısıyla ruhsat şartlarını yitirmiş olacaktır.
Sonuç olarak:
- Otobüs üreticileri her kazadan sonra "Freni tutmayan veya gaz teli takılan" emniyetsiz araç ürettikleri haksız suçlaması ile karşı karşıya kalmakta,
- “Çok az kazanıyoruz” diyen Halk Otobüsü sahipleri, tamamen denetimsiz ve kayıt dışı merdiven altı tamircilerde merdiven altı parça kullanımıyla bakım yaptırdıkları otobüsleriyle yolcu taşıdıkları şüphesiyle karşı karşıya kalmakta,
- Yolcular neredeyse "freni patlayan otobüste ölmek yolculuğun fıtratında varmış" diye düşünmeye başlamaktadır.
Can güvenliğini tehdit eden bu tehlikeli gidişe siyasal otorite ve kamu yönetimi "dur" demeli, denetimleri artırarak bu yanlışa son vermelidir.
Sorunun temelinde Kayıt Dışı Ekonomi (Kazanç, Bakım, Parça, Servis,Yakıt vs.) vardır. Kayıt dışı Ekonomi ile mücadele edilmediği sürece bu kazalar ne yazık ki sürecektir.