Açıklamasını bugün basında okuyunca aklıma 2009 yılında köşemde daha öncede yayınlanan, ”Hizmet etmek suç mu” başlıklı yazım geldi. Yazımı günümüzün gündeminde olan Uluslararası Taşımacılıkta yaşanan Transit geçiş belgesi sorununa da katkı sağlayabileceği düşüncesi ile köşem de aynen yer veriyorum.
‘’HİZMET ETMEK SUÇMU?’’
2008 ‘’Kotasız Avrupa Eylem’’ yılı ilan eden, bu kapsamdaki çalışmalarının devamı niteliğinde panelle başlayan UND’nin 34. olağan genel kurulunda 1996 yılı gümrük birliği anlaşmasına imza atmış o dönem Başbakan yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerinde bulunan Sayın Murat Karayalçın’ın yaptığı konuşmada iki önemli ayrıntıyla bu konuya yeni bir açılım getirmiş oldu.
1-Gümrük Birliği anlaşmasının 63.maddesi gereği Türkiye uğradığı ve uğrayacağı zararları talep etme hakkına sahip; Gümrük Birliği Anlaşması’nın 63. maddesi, katma Protokolün 60. maddesinde öngörülen korunma önlemlerinin geçerliliğini koruduğuna işaret ediyor. 1970 tarihli Katma Protokolün 60. maddesinde “Türk ekonomisinin bir faaliyet sektörünü veya dış mali istikrarını tehlikeye düşürecek ciddi bozukluklar ortaya çıkar veya Türkiye’nin bir bölgesinin ekonomik durumunun bozulması şeklinde güçlükler belirirse, Türkiye gerekli korunma tedbirlerini alabilir. Bu tedbirler ve bunların uygulama usulleri Ortaklık Konseyi’ne gecikmeksizin bildirilir” hükmü yer alıyor. Türkiye, bu maddeye dayanarak, Gümrük Birliği’nden kaynaklanan zararını telafi edebilecek hakka sahip. AB bu hakkı Türkiye’ye karşı iki kez (1973’te kota koyarak ve 1986’da işgücü dolaşımını rafa kaldırarak) kullandı.
2- Gümrük Birliği anlaşmasının imzalanmasından 15 gün önce Dış İşleri Bakanlığı görevine geldiğini bu nedenle kapsamlı bir inceleme yapamadığını ama buna rağmen anlaşma maddeleri içinde yer alan hizmetlerin kapsam dışında olmaması için çok çaba sarf ettiklerini ve 1996 da gümrük birliğine taraf olan tüm ülkeleri bu konuda ikna ettiklerini ama içlerinden yalnız Almanya’nın ‘’Müteahhitlik’’ sektörü ne olan çekincesi nedeniyle tüm hizmet sektörlerinin gümrük birliği anlaşmasında kapsam dışı kaldığını söyledi.
Ülkemizde Hizmet sektörleri 12 başlık altında toplanmaktadır. Türkiye hizmet sektörlerine ilişkin taahhüt listesini 1994, 1997 ve 1998 yıllarında Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)’ne sunmuştur. Türkiye’nin taahhüt listesi, 9 ana hizmet sektörü ve bunlara ilişkin 84 alt hizmet sektörünü kapsamaktadır. Ülkemiz ekonomisinde büyük öneme sahip,12 ana hizmet sektörü ve bunlara ilişkin alt hizmet sektörleri T.C BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI web sayfasında görebilirsiniz.
Okuyucularımdan Sayın Ahmet Çelik ‘’Konulmuş akıllar’’ başlıklı yazıma gönderdiği yorumda ‘’Sadun Hoca, (Prof. Dr. Sadun AREN) "Puslu Camın Arkasından" isimli kitabında yazmış, Sovyetler Birliği döneminde "ulaştırma" üretimin ve sanayinin lokomotifi gibi görüldüğünden hizmet sektörü içinde sayılmazmış’’
Sayın TARHAN da ulaştırmanın ekonomi içindeki yaşamsal yerini ve önemini çok net biçimde anlatmış. Umarım Ankara bürokrasisi de farkına varır‘’ diye yazarak çok önemli, bir tespitte bulunmuş.
Gümrük birliği anlaşmasında hizmet sektörünü de anlaşma kapsamı içine almak için uğraş verirken devletin hibe desteklerini vermede aracılık eden bir firmadan mailime gelen aşağıdaki yazı ile ülkemizde de hizmet sektörlerine üvey evlat muamelesi yapıldığını gördüm.
HİBE DESTEKLERDEN FAYDALANIN!
(Finansman Departmanı – İhracat Departmanı - Reklam, Tanıtım, Pazarlama Departmanı)
SIRKETINIZ, ihracat yapan bir kuruluş ise (Hizmet sektörü hariç tüm sektörler) Hibe Devlet Destekleri'nden FAYDALANABILIRSINIZ...
Yurt dışı gezi masraflarınızın %70'INI, yurt dışı tanıtım, pazarlama masraflarınızın %50'sını, yurt dışı kira - tefrisat giderlerinizin %50'sını, yurt dışı marka tescil giderlerinizin %50'sını, uluslararası kalite belgesi masraflarınızın %50'sını ‘’3 sene boyunca’’ kesintisiz alabilirsiniz.
Bilhassa Ulaştırma-Turizm-Müteahhitlik gibi üç ana sektör ile birlikte 12 başlık altında toplanan tüm hizmet sektörlerini tek tek incelediğimizde yurt dışında yaptığı tüm faaliyetleri sonrası dış ticaret açığı dahil olmak üzere Ülke ekonomisine katkıları tüm kesimlerce bilinmesine rağmen hibe destekleri kapsamı dışında olmalarını büyük haksızlık olarak değerlendiriyor, yetkililerin hizmet sektörlerinin çok gerekli olan yurt dışı faaliyetlerini de hibe destekleri kapsamı içine almalarını diliyorum.
ATASÖZÜ;
’’BİRİ YER BİRİ BAKAR KIYAMET ONDAN KOPAR’’