Açılış törenine, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın yanı sıraKoç Holding Yönetim Kurulu Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Ford Avrupa Operasyonlar Başkanı Barb Samardzich, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Koç Holding Otomotiv Grup Başkanı Cenk Çimen, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Will Periam ve Ford Otosan çalışanları katıldı.
Türkiye otomotiv sektörünün Ar-Ge alanındaki en köklü ve geniş kapsamlı faaliyetlerini gerçekleştiren Ford Otosan’ın 68 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdiği Sancaktepe Ar-Ge Merkezi’nde 1.200’ü aşkın çalışan, Ford Otosan’a ve Türkiye’ye katma değer yaratmaya devam edecek. Temeli Temmuz 2013’te atılan ve 38 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilerek 2014’ün sonunda faaliyete geçirilen merkez; Türkiye’de bir ilk olan Sanal Gerçeklik Laboratuvarı’nın (CAVE) yanısıra motor yazılımı yapılan HIL Laboratuvarı ve Tasarım Stüdyosu ile tüm dünyaya Türkiye’den araç ve motor geliştirmeye devam edecek.
"Ford Otosan'ın başarısı Türkiye'nin hanesine yazıldı"
Otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisinin aynası olduğunu ifade eden Işık, ülkenin otomotiv endüstrisindeki teknolojik dönüşümün uzağında kalamayacağını kaydetti.
AK Parti hükümetleri döneminde gayrisafi milli hasılanın (GSMH) 233 milyar dolardan 800 milyar dolar düzeyine yükseldiğini anımsatan Işık, "Ar-Ge harcamalarımızı 0,48'den yüzde 1 seviyelerine getirdik. Bunlar Türkiye için son derece önemli başarılardır ama bütün bunları Ford Otosan'la birlikte yaptık. Ford Otosan'ın başarısı Türkiye'nin hanesine yazıldı. Bunlar her birimizin ortak gurur duyması gereken sonuçlar ama Türkiye gibi bir ülkeye bu başarılar yetmez. Güçlü bir potansiyeli olan bir topluma bu başarılar yetmez, onun için 2023 hedeflerine odaklanmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Bakanlığın 2015-2018 dönemini kapsayan Sanayi Strateji Belgesi'ni hazırladığını belirten Işık, birinci dönem belgede yüzde 85'e varan başarının daha ileriye taşınmasının hedeflendiğini söyledi.
Işık, "Şimdi 2. dönemde ise reform niteliğinde adımlar atıyoruz. Artık endüstrimize mühendislik doktorasını getirmek istiyoruz. Endüstride çalışan insanlarımız aynı zamanda doktora yapsın istiyoruz, artık uygulamalı yüksek lisansı getirmek istiyoruz. Artık üniversitede yükselme kriterleri arasında üniversite sanayi iş birliğini de bir kriter olarak koymak istiyoruz" diye konuştu.
"Türkiye genelinde 180 Ar-Ge merkezine ulaşıldı"
Bilgi toplumuna ulaşmak için hükümet tarafından hayata geçirilen adımların sürekli güncellendiğini belirten Işık, şöyle devam etti:
"Bu alanda hayata geçirdiğimiz en önemli alanlardan biri 2008 yılında çıkardığımız Ar-Ge Merkezleri Kanunu'dur. Ford Otosan'ın Ar-Ge çalışanı sayısına baktığımızda 2009-2010 arasında neredeyse ikiye katlanan bir sayı var. Her yıl belirli oranda artarken 2009'dan 2010'a geçişte sıçrama görüldü. Neden? Orada kanunu çıkardık ve dedik ki 'Ey Koç Topluluğu, ey Ford Otosan! Eğer sen Ar-Ge merkezi kurarsan senin yaptığın masrafların yaklaşık yüzde 40'ını devlet olarak ben finanse edeceğim.' Neden bunu söylüyoruz? Çünkü biliyoruz ki Ford Otosan kazanınca Türkiye kazanacak."
Ford Otosan Sancaktepe Ar-Ge Merkezi ile Türkiye genelinde 180 Ar-Ge merkezine ulaşıldığını belirten Işık,"Hedefimiz 500 Ar-Ge merkezi. Ulaşılan sayı iyi ama yeterli değil" dedi.
"Tasarım Ofisleri ile KOBİ'lere destek vereceğiz"
Işık, KOBİ'lere yönelik Tasarım Merkezi yasa tasarısının meclise sevk edildiğini anımsatarak, şu bilgileri verdi:
"Özellikle Ar-Ge merkezi açma imkanı olmayan KOBİ'lerimizin tasarım ofislerine yoğunlaşması ve bu yolla kendi ürünlerinin katma değerini yükseltip satmaya yoğunlaşmasını hedefliyoruz. Meclise sevk ettik ama yoğun gündem nedeniyle henüz gündeme alınamadı maalesef. Ama inanıyorum ki meclis açılır açılmaz ilk ele alınacak kanunların başında tasarım ofisleri gelecek. Burada 10 kişilik bir tasarım ofisi kuran bir şirketi aynen Ar-Ge merkezi destekler gibi destekleyeceğiz. Hatta profesyonel Ar-Ge merkezinden hizmet alan KOBİ'lerimiz de vergi avantajlarından yararlanacak. Bunları yapıyoruz çünkü artık üretimimizi inovasyona dayandırmak zorundayız."
Son 12 yılda Türkiye'de orta sınıfın oranının yüzde 22'den yüzde 44'e çıktığını anlatan Işık,Türkiye'nin hızla refah toplumu olmaya ilerlediğini söyledi.
Ar-Ge merkezleri Kanunu'na ilişkin bir yeni düzenlemeyi paylaşan Işık, "Araştırmacılarımız belirli bir saatte giriyor belli bir saatte çıkıyor. Onun dışında geçirdikleri zaman Ar-Ge'den sayılmıyor. Ama Ar-Ge'nin devamı niteliğinde olacak çalışmaları da artık Ar-Ge kapsamına alıyoruz. Bu, şirketlerimizin yoğunlaşmalarını sağlayacak. Bunun gibi pek çok adımı atacağız. Üniversitelerimizde Ar-Ge yapan hocalarımızın maalesef elde ettiği gelirlerin yüzde 50'si gidiyor. Şimdi diyoruz ki yüzde 5 Ar-Ge payı, yüzde 10 döner sermaye kesintisi… Gelir vergisini melir vergisini kestik. 'Hocam ürettiğin değerin gelirinin yüzde 85'ini kendin al' diyeceğiz. Niçin yapıyoruz bunu? Türkiye daha fazla Ar-Ge yapsın, inovasyona yoğunlaşsın diye yapıyoruz" bilgilerini aktardı.
Ali Y. Koç: Ar-Ge ve inovasyona yapılan yatırımdaha rekabetçi ve katma değeri yüksek ürün demek
Törende bir konuşma yapan Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, “Teknolojinin hızla ve sınır tanımadan gelişip değiştiği, rekabetin giderek yükseldiği günümüzde, hem ülkemizin hem de şirketlerin başarılı olabilmesinin en önemli araçlarından birinin inovasyon olduğunu yaşayarak görüyoruz.” dedi. Ar-Ge ve inovasyona yapılan yatırımın daha rekabetçi ve daha katma değeri yüksek ürün demek olduğunu vurgulayan Ali Y. Koç, “Bu da ürettiğimiz ve ihraç ettiğimiz her bir birimin daha büyük bir yüzdesinin ülkemize değer olarak kalması demek. Bu değer de çarpan etkisiyle, daha büyük nitelikli istihdam, daha az genç işsizliği ve daha hızlı büyümeye olanak veriyor. Geleceğin teknolojisini tasarlarken geleceğin insan kaynağını da tasarlamamız gerekiyor. Giderek artmasını hedeflediğimiz Ar-Ge ve inovasyona yönelik sahalarda çalışacak nitelikli insan gücünün stratejisinin de bugünden çok doğru şekilde belirlenmesi ve bu strateji ile yol haritasının oluşturulması sürecine özel sektörü de dahil etmek son derece isabetli olacaktır.”diye konuştu.
Yaklaşık yüzde 10’luk bir payla, ülkemizin özel sektörde en çok Ar-Ge harcaması yapan grubuyuz
Ar-Ge kavramı henüz Türkiye’de yokken, Koç Topluluğu’nun kurucusu merhum Vehbi Koç’un, ülkeleri ve şirketleri geleceğe taşıyacak yolun araştırma ve geliştirmeden geçtiğini kavrayarak, yatırım planlarına Ar-Ge çalışmalarını da dâhil etmeye başladığını vurgulayan Ali Y.Koç şöyle devam etti:“Bugün de Topluluğumuz, faaliyet gösterdiği her sektörde uzun vadeli bir bakış açısı ile, teknoloji ve inovasyona yatırım yaparak, ülkemiz için yarattığı katma değeri sürekli artırmayı ve rekabet gücümüzü geliştirmeyi hedeflemektedir. Yaklaşık yüzde 10’luk bir payla, ülkemizin özel sektörde en çok Ar-Ge harcaması yapan grubuyuz. 2007-2014 yılları arasında Topluluğumuz, Ar-Ge’ye yaklaşık 4,5 milyar TL yatırım yapmıştır.Bünyemizde bulunan 14 Ar-Ge merkezimizde 3.000’i aşkın mühendisimiz görev yapmaktadır.Bu rakam, ülkemizdeki Ar-Ge merkezlerinde çalışan, tescil edilmiş mühendis ve doktoralı mühendisin yüzde 20’sini teşkil etmektedir. Tüm bu yatırımlarımızın sonucu olarak, geçen yıl 563 yeni patent başvurusu yaptık. Koç Topluluğu olarak bugüne kadar yaptığımız gibi gelecekte de ülkemize olan sonsuz inancımızla, kendi yeteneklerimize de güvenerek, yatırım yapmaya kararlıkla devam edeceğiz.“
Ford Otosan son 5 yılda Türkiye’den dünyaya 300 milyon doları aşan mühendislik ihracatı yaptı
Ford Otosan’ın 1959 yılında lisans alarak başladığı faaliyetlerine bugün lisans vererek ve know-how üreterek devam ettiğini belirten Ali Y. Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ford Otosan, bugün bir aracı sıfırdan ticari bir ürün haline dönüşene kadar, motoru da dahil olmak üzere; komple tasarlayacak, geliştirecek ve test edecek gerekli tüm yetenek ve altyapıya sahip tek Türk otomotiv şirketidir. Motor geliştirme ve üretme konusunda uzmanlığıyla sektöründe önderlik yapmaya çalışmaktadır. Ford Otosan sadece Türkiye’ye değil, Avrupa ve Kuzey Amerika dahil potansiyel ihracat pazarlarının tamamına rekabetçi ürünler sunabilmek için tüm mühendislik gücüyle, ileri teknolojiler üzerinde çalışmaktadır. Ford Otosan hali hazırda Ford Avrupa’nın ticari araç üssüdür. Son 5 yılda Türkiye’den dünyaya 300 milyon doları aşan mühendislik ihracatı yaptık. Bu rakamın önümüzdeki yıllarda giderek artacağını öngörüyoruz. Zira Türk mühendisi ve işçisinin gücüyle tasarlanıp üretilen, fikri mülkiyet haklarının yüzde yüzüne sahip olduğumuz Cargo kamyon ve Ecotorq motorumuzun dünyanın en büyük kamyon pazarı olan Çin’de üretilmek üzere Çin’in JMC firması ile lisans anlaşması imzaladık. Böylelikle Ford Otosan, Türkiye otomotiv sektörünün bu ölçekte “teknoloji ihracatı” gerçekleştiren ilk şirketi olmuştur. Hükümetimizin 2023 hedefleri arasında bulunan, “Cironun yüzde 3’ü kadar Ar-Ge harcaması hedefi”ne de, 2013 yılı itibariyle ulaşmış bulunuyoruz. Şirketimizin Ar-Ge ve ürün geliştirme kabiliyetleri geliştikçe, ülkemize yeni proje çekme potansiyelimiz de artıyor.”
Barb Samardzich: Ford Otosan’da, dünyanın en yetkin mühendisleri Global Ford için çalışıyor
Törene katılan Ford Avrupa Operasyonlar Başkanı Barb Samardzich da konuklara hitap etti. Sancaktepe Ar-Ge Merkezi’nin temel atma töreninde de bulunduğunu belirten Samardzich, “Sancaktepe Ar-Ge Merkezi, ‘One Ford’ stratejisi doğrultusunda şirketimizin global ürün geliştirme yaklaşımı için büyük önem taşıyor.” dedi.Hafif ticari araç modellerinin tamamının son 2 yıl içinde yenilendiğini, ürün gamına yeni modellerin eklendiğini ve bundaen büyük payın Ford Otosan’ın olduğunu da hatırlatan Samardzich, şöyle devam etti: “Ford Otosan, Ford’un global ürün geliştirme ekibinin ayrılmaz bir parçası olarak hafif ve ağır ticari araçlarımız ile motor sistemleriningeliştirilmesinde büyük bir sorumluluk üstlenmiş durumdadır. Ford Otosan, üstün kaliteli araçları zamanında ve öngörülen maliyetlerle geliştirip üretebilmektedir.Bunu da mühendisliği Türkiye’de yapılan ve Yeniköy fabrikasında üretilen Transit Courier ve Tourneo Courier projesinde bir kezdaha göstermiştir. Bu muhteşem Ar-Ge Merkezi’nde çalışan ve gelecekte çalışacak olan mühendisler dünyanın en iyi eğitimli ve yetkin mühendisleri arasında yer alıyor. Bu mühendisler, araç ve motor sistemlerini tasarlayıp, geliştirip test edebilecek yetkinliğe ve deneyime sahip bu takımın bir parçası olarak, yeni Ar-Ge merkezinde daha da iyisini başaracak. Ford 3 yıl önce Avrupa’nın 7’nci en büyük ticari araç markası iken 2015’te birinciliğe yükseldi. Yeni modellerimizin katkısıyla Avrupa’nın ikinci en çok satan otomobil markası konumumuzu da pekiştirdik. Bu büyük başarıda Ford Otosan ve çalışanlarının önemli katkıları bulunduğunu belirtmek isterim.”
Haydar Yenigün: Türkiye’nin en büyük Ar-Ge üssünü inşa ettik
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün ise konuşmasına, “Türkiye’de en fazla mühendisi tek çatı altında toplayan, bugüne kadar inşa edilmiş en büyük Ar-Ge üssünü, Ford Otosan Sancaktepe Ar-Ge Merkezi’nin açılışını yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” diyerek başladı. Yenigün: “Ford Otosan’ın bugün bir sanayi şirketi olmasının yanı sıra bir mühendislik şirketi olarak anılmasını, 1961 yılında otomotiv sektöründeki ilk Ar-Ge çalışmalarını başlatmasına borçluyuz. Bugün Ford Otosan, Ford Motor Company’nin Avrupa’daki en büyük ticari araç üretim merkezidir. Yılda 415.000 araç üretim kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük otomotiv şirketidir” dedi.
Türkiye’nin en büyük 2. sanayi kuruluşu ve sektörümüzün ihracat şampiyonuyuz
Konuşmasında 2014 yılı sonuçlarına da değinen Yenigün, şu bilgileri verdi: “Ford Otosan, 2011-2014 yılları arasında yaptığı 1,6 milyar doların üzerinde yatırım ile aynı zamanda sektörünün en büyük yatırımcısı olma gururunu taşımaktadır. Bu sayede 2014 yılı itibariyle şirketimizin piyasa değeri 4,9 milyar dolara ulaşmıştır. Şirketimiz, 3 üretim tesisi, Ar-Ge merkezleri ve diğer faaliyetleri ile 10.000 kişiye istihdam yaratan büyük bir ailedir. Türkiye’nin en büyük 2. sanayi kuruluşu olarak 2014 yılında 245 bin adet hafif ticari ve ağır ticari araç üretmiştir. Ve bu sayede de Türkiye ticari araç üretiminin yüzde 56’sını gerçekleştirmiştir. Ulaştığımız bu adetler bizi 12 milyar TL ciro ile tarihimizin en yüksek seviyesine taşımıştır. Türkiye ticari araç ihracatının da yüzde 62’sini yaptığımız 2014 yılında, bu satışlardan 3,5 milyar dolar ihracat cirosu elde edilmiştir. Son 5 yılda yaptığımız araç, parça ve mühendislik ihracatı ile 2 miyar dolar net ihracat gerçekleştirilerek, Türkiye’nin dış borç problemini gidermek konusunda olumlu bir katkı sağlanmıştır. Üretim ve satışlarla bu başarıları elde ederken, bir yandan da Ar-Ge çalışanı kadromuzu 2002 yılından bu yana tam 7 kat artırdık. Bugün 1.350 mühendisimizle, sektörün en büyük Ar-Ge organizasyonuna sahibiz.”
Teknoloji ve inovasyona öncülük ederek rekabet gücümüzü artıracağız
Ford Otosan olarak, köklü Ar-Ge geçmişleriyle, Türkiye’de hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yaptıklarına da vurgu yapan Yenigün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sıfırdan motor tasarlayıp, test edip, üretiyoruz. Tasarımcılarımız, konsept çizimden kil modele kadar tüm tasarım süreçlerini gerçekleştirebiliyor. 2013 yılında devreye aldığımız Gölcük Motor Test Merkezimiz; yenilikçi yaklaşımı, üstün teknolojisi ve verimliliği ile büyük takdir topluyor. Daha ilk yılımızda aldığımız "Yılın Motor Test Merkezi" ödülü ile Ford dünyasında bu özel ödülü kazanan ilk merkez olduk. Bu başarı ile birlikte, Eskişehir ve Gölcük fabrikalarına kurduğumuz motor, araç ve egzoz sistemleri test merkezleri benzeri başarılarla çalışmaya devam etmektedir.Önümüzdeki dönemde de, teknoloji ve inovasyona öncülük ederek hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada rekabet gücümüzü artıracağız.”