UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, Grand Hyatt İstanbul Oteli’nde düzenlediği basın toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu üyelerini de katılımıyla lojistik sektörünün son bir yılını değerlendirdi. Kriz döneminde iki yıl üst üste daralan sektörün krizden çıkış süreciyle birlikte yeniden yükselişe geçtiğini ve geçtiğimiz iki yılı çift haneli büyüme ile tamamladığını dile getiren Erkeskin, sektörün önümüzdeki yıllarda da büyümesini sürdüreceğini kaydetti. Uluslararası alanda Türkiye’nin yüz akı olan sektörün büyüme performansı ile en hızlı ilk 10 ülke arasına girerek dünya ligine çıktığını vurgulayan Erkeskin, “2012 yılı için genel ekonomik konjonktürü dikkate aldığımız da sektör yine çift haneli bir büyüme hedefliyor. 2012 yılı ilk çeyrek ithalat ve ihracat rakamlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre artması ise sektör beklentilerini destekliyor. UTİKAD olarak bizim tahminimiz artan kamu-özel sektör yatırımları paralelinde ticaret hacminin yükseliş trendini sürdürmesi ve sektörün yüzde 18 oranında büyümesi yönündedir” şeklinde konuştu. “Ekonomiyi lojistik canlandıracak”
2023 yılında 1,12 trilyon dolara ulaşması beklenen dış ticaret hacmi, teşviklerden ulaşım sektörünün aldığı pay ve son dönemlerde Balkan ülkelerine olan hareketlerin Türkiye üzerinden akmaya başlaması, lojistik sektörünün geleceğe umutla bakmasına neden oluyor. Türkiye’nin 2023 yılı 1,2 trilyon dolarlık ticaret hacmi hedefinde lojistik sektörünün kilit rol oynayacağının altını çizen Erkeskin, “Türkiye’nin 100. yıl hedefine ulaşmasında dış ticaretin artması, küresel pazarlara yapılacak ihracatın 4 katına çıkması anlamına geliyor. 1,2 trilyonluk dolarlık ticaret hacmini sırtlayacak olan sektörde hiç kuşkusuz lojistik sektörü olacaktır. 2030 Taşımacılık ve Lojistik Sektörü Raporu’nda dünya ticaret hacminin gelişmekte olan doğu ekonomilerine doğru kayacağı öngörülmektedir. Bu öngörü, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan en önemli köprü olan Türkiye’yi bir kez daha önemli bir konuma getiriyor. Türkiye coğrafi konumuyla yakaladığı bir avantajı doğru kullandığında Orta Doğu-Asya-Avrupa üçgeninde önemli bir transfer merkezi haline gelecektir ” şeklinde yorumladı.
“Yabancı lojistik altyapıya bakıyor”
Sektördeki büyümenin yabancı yatırımcılarının gözünden kaçmadığını ve yatırım için fırsat kolladıklarını vurgulayan Erkeskin, yabancı sermayenin yatırım kararlarını etkileyen en önemli kriterin lojistik altyapı olduğunu söyledi. Erkeskin, “Yabancı sermaye yatırım yapacağı ülkeleri ürettiği ürünleri tüketim pazarlarına en düşük maliyet ve en kısa zamanda ulaştıracak lojistik altyapılarına göre belirliyor. Doğrudan yabancı yatırım için Türkiye’nin ulaşım altyapısını geliştirmesi ve lojistik performansını daha yukarılara taşıması gerekiyor. Taşımacılık ve lojistik sektörünün çatı kuruluşu UTİKAD olarak bizim hedefimiz, Türk lojistiğini 2023 yılında dünyanın ilk 10 sıralamasına yükseltmek” diyerek 2023 hedeflerinden de bahsetti. Ayrıca Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi'nde, 2010 yılında 39'uncu sırada yer alan Türkiye'nin bu yıl 12 basamak birden atlayarak 155 ülke arasından 27'inci sıraya yükselmiş olması sektörün gelecekte ulaşacağı boyutu göstermesi bakımından önemli bir gelişme olarak nitelendiriliyor. Karayolu ile taşımacılıkta yabancı plakalı araçların ağırlığının artmasının sektörde endişelere neden olduğunun da altını çizen Erkeskin, taşıma işleri organizatörleri olarak Türk şirketleri ile çalışmayı tercih ettiklerini ifade etti. Erkeskin“ Bu gelişme sektörde rahatsız yaratıyor. Ve Türk şirketleri bu soruna çözüm olarak Bulgaristan, Slovakya ve Romanya plakalı araçlarla Avrupa pazarına açılıyorlar. Bunun yanı sıra uluslararası rekabette düşük maliyetler son derece önemli. Sektörde giderek artan rekabet ciro ve karları baskı altına alıyor ve sektördeki büyümeye karşın lojistik şirketleri istedikleri kar marjlarına yaklaşamıyorlar” dedi. www.tasimacilar.com 30.05.2012 / 13:24