TCDD Genel Müdürü Metin Akbaş’ın sunumuyla başlayan oturumda demiryollarının dünü, bugünü ve geleceği anlatıldı.
“Emniyetli, Güvenilir, Hızlı Ve Çevre Dostu Bir Ulaştırma Sistemi Olan Demiryolu Sektörü Her Geçen Gün Artarak Büyümektedir”
Akbaş: “Demiryolu sektörünün paydaşları olarak bu oturumda birbirimizin yolunu aydınlatarak hayırlı ve güzel sonuçlar elde edeceğimizi umuyorum.
Hepinizin bildiği gibi, hareketliliğin, hızın ve dakikliğin çok önemli olduğu günümüz dünyasında, emniyetli, güvenilir, hızlı ve çevre dostu bir ulaştırma sistemi olan demiryolu sektörü her geçen gün artarak büyümektedir.
Sürdürülebilir ekonomik büyümeye katkısı olan demiryolu sektörümüzde, özellikle kent içi raylı sistemler ve yüksek hızlı tren işletmeciliğine yönelik yatırımlar artarak devam etmektedir.” dedi.
Akbaş konuşması boyunca demiryollarında dijitalleşme, demiryolu ve çevre, demiryollarında emniyet ve güvenlik, uluslararası taşıma koridorları ve lojistik konularına değindi.
“Artan Demiryolu Yatırımlarıyla Birlikte Ülkemizin Diğer Demiryolu Taşımacılığı Yapan Ülkeler İçinde Üst Sıralara Taşınması Kaçınılmaz”
Akbaş’ın sunumunun ardından konuşma yapan AYGM Genel Müdürü Yalçın Eyigün demiryollarında dünya çapında 12. Sırada olduğumuzu ancak ilk 4 ülkenin Amerika, Çin, Japonya ve Hindistan olduğunu ve bu ülkelerin yüz ölçümleri bakımından Türkiye’nin yarışabileceği ülkeler konumunda olmadığını vurguladı. Artan demiryolu yatırımlarıyla birlikte ülkemizin diğer demiryolu taşımacılığı yapan ülkeler içinde üst sıralara taşınmasının kaçınılmaz olduğunu da sözlerine ekledi.
Eyigün’den sonra konuşma yapan TCDD Taşımacılık Genel Müdürü Hasan Pezük: “Öncelikle hepinize sevgi ve saygılarımı sunarken 12’nci Ulaştırma ve Haberleşme Şura’sının hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” diyerek konuşmasına başladı.
“2024 Yılında ise Yük Taşımalarımızı 33 Milyon Tona Çıkarmayı Hedefliyoruz.”
Hasan Pezük: “Demiryolu yolcu taşımacılığı alanında yüksek hızlı trenler, kent içi banliyö trenleri ve konvansiyonel ana hat ve bölgesel trenlerle 2019 yılında toplam 164,5 milyon yolcu taşıdık. 2024 yılında ise özellikle Marmaray’da 182,5 milyon, YHT’de 16,7 milyon ve konvansiyonel trenlerde de 21 milyon yolcu taşıyarak toplam yolcuda 237 milyona ulaşmayı hedeflemekteyiz. Diğer taraftan, 2019 yılında 29,3 milyon ton yük taşıdık. Geçen yıl özellikle uluslararası yük taşımacılığında yaşanan %36 artışın etkisiyle bir önceki yıla göre toplamda %2 artış ile 2020 yılı yük taşımalarımızı 29,9 milyon tona çıkardık. Bu yıl ise yük taşımalarımızda %5 artış sağlayarak 31,5 milyon ton taşımayı bekliyoruz. 2024 yılında ise yük taşımalarımızı 33 milyon tona çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.
Pezük Kovid-19 pandemisi nedeniyle demiryollarında yaşanan dönüşümü anlatırken temassız taşımacılık ve dijitalleşme ile pandemi döneminde demiryollarına ilginin arttığını ve yapılan yatırımlarla lojistikte demiryolunun daha da ön plana çıkacağına vurgu yaptı.
“Limanları, OSB’leri, Lojistik Merkezleri, Büyük Fabrika ve Üretim Merkezlerini İltisak Hatları ile Demiryolu Ağına Bağlıyoruz”
Yatırımların devam ettiğini ve artan yatırımlarla hedeflerinin daha yüksek olduğunu da belirten TCDD Taşımacılık Genel Müdürü Pezük: “Demiryolu altyapımızı, lojistik merkezleri ve iltisak hatları dahil olmak üzere Lojistik Master Plan hedeflerine uygun hale getirmek için ilgili kurumlarımızla çalışıyoruz. Demiryolu öncelikli projeler dikkate alınarak Bakanlığımız tarafından demiryollarının ulaşım bütçesindeki payı 2020 yılında %47’ye çıkarılmıştır. 2023 yılında bu oran %60 gibi yüksek bir değere ulaşacaktır. Altyapı kurumlarımızla birlikte yeni hatlar, saydingler, yol uzatmaları, demiryolu sinyalizasyon ve elektrifikasyon projeleri ile demiryolu hatlarımızın kapasitesinin artırılması ve böylece daha çok yük taşıyacak noktaya gelinmesi hedeflenmektedir.
Limanları, OSB’leri, lojistik merkezleri, büyük fabrika ve üretim merkezlerini iltisak hatları ile demiryolu ağına bağlıyoruz. İltisak hatlarının sayısını artırarak blok tren işletmeciliğini artırmak istiyoruz.
12 adet Lojistik merkez sayısını yapım ve proje çalışması devam edenlerle birlikte 26’ya çıkarıyoruz. Lojistik merkezlerin doğru ve verimli kullanılması ile ilgili işletme modelleri üzerinde Bakanlığımızla birlikte koordineli olarak çalışılıyoruz.
Mevcut araç ve vagon filomuzu en doğru şekilde planlıyoruz. Lokomotif, vagon, kapasite ve makinist planlamalarını merkezde oluşturduğumuz dijital teknolojiler kullanarak yapıyor, bu sayede verimliliğimizi arttırıyoruz.” dedi.
“İhracatçımızın Ve Sanayicimizin Rekabet Ortamlarına Katkıda Bulunmaya Devam Edeceğiz”
Uluslararası yük taşımacılığı, BTK ve Orta Koridor’da kıtaları birleştirdiklerine vurgu yapan Pezük: “Türkiye’mizin sahip olduğu jeopolitik konum ve dünya ülkeleriyle geliştirdiği dostane ilişkiler sonucu ülkemiz birçok uluslararası koridorun geçiş merkezinde yer almaktadır.
Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu hattının 2017 yılında açılması, Gürcistan, Azerbaycan, Rusya ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine olan taşımalarımıza önemli oranlarda ivme kazandırmıştır.
Tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması adına hayata geçirilen Orta Koridor (Trans-Hazar Doğu Batı Orta Koridoru), Türkiye’den başlayarak Kafkaslar bölgesine, buradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne ulaşmaktadır.
Trans-Hazar Uluslararası Taşıma Güzergâhının geliştirilmesine yönelik kurulan TITR Uluslararası Birliğin daimî üyesi olan Kuruluşumuz, Orta Koridor’un etkin ve verimli hale gelmesi için büyük bir çaba göstermektedir. Çin-Türkiye-Avrupa hattında başlayan taşımaların gelecekte giderek artacağı öngörülmektedir.
Trans-Hazar güzergahı ile Çin’den Avrupa’ya kesintisiz bir ulaşım ağı oluşturulmuş bu sayede Denizyolu ile 45-60 günde giden yüklerin Çin’den Türkiye’ye yaklaşık 8.700 km’lik bir güzergahta 14 gün gibi bir sürede taşınması mümkün hale gelmiştir. TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü olarak, verimliliğimizi artırarak ve demiryolu taşımalarımızla sağlayacağımız avantajlarla ihracatçımızın ve sanayicimizin rekabet ortamlarına katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“2022 Senesinde 160 Kilometre Hıza Ulaşabilen Hızlı Trenin Seri Üretimine Geçilecek”
TÜRASAŞ Genel Müdürü Mustafa Metin Yazar ise millileşmeye vurgu yaptı. Yazar tramvaydan hızlı trene, metrodan yüksek hızlı trene birçok raylı sistem araçlarının ülkemizde üretilerek yerli ve milli teknolojilerin kullanımının çok yakında olduğu söyledi. 2022 senesinde 160 kilometre hıza ulaşabilen hızlı trenin seri üretimine geçileceği ve yerli ve milli teknolojilerin kullanım alanının artacağını belirtti.
Oturum sektör hedeflerinin oylamaya sunulması ve katılımcı değerlendirmeleriyle son buldu.