Servisçilikte Şuan Darbe Oluyor

22 No’lu Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi “İstanbul Servis Araçları Plaka Tahdidi” konulu Zümre Toplantısı’nı 5 Ekim Çarşamba günü İTO’da gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar’ın yaptığı toplantıda Divan Başkanlığını da İTO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Orduhan üstlendi. 22 No’lu Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Ali Bayraktaroğlu, İSTAB Başkanı Ahmet Karakış ve İSAROD Başkanı Hamza Öztürk ve İstanbul Servisçiler Derneği Başkanı Murat Erdoğan’ın birer konuşma yaptığı toplantıda 22 no’lu Meclis Komitesi Üyesi Turgay Gül de yeni yönerge ile ilgili soruları cevaplandırdı. Toplantı da ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdür Yardımcısı Ahmet Bulut ve ekibi de yerini aldı.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, servis sektörünün büyüyen ve gelişen bir sektör olduğunu belirterek, “İTO olarak, değerli komitemizin de üzerinde hassasiyetle durduğu bir plaka tahdidi meselesi var. Malum bu konu çok konuşuldu. Sayın Cumhurbaşkanımız bir toplantıda taahhüt verdi. Belediyenin de bu konuda çalışmaları var” diyerek plaka tahdidi mücadelesinde İTO’nun da sektörün yanında olduğunun altını çizdi.

Erdoğan’ın Demesiyle Yapılmayan İş Çağlar’ın Demesiyle Nasıl Yapılsın?

Katılımcılardan gelen “Plaka tahdidi mücadelesinde yanımızda olmadınız” ithamı üzerine Çağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Mayıs’ta düzenlenen esnaf uluşmasında “plakanız hayırlı olsun” demesinin üzerinden geçen 5 aylık sürede hala plaka tahdidinin çıkmamış olmasını hatırlatarak, katılımcılara; “Plaka tahdidi İTO’nun yetkisinde olan bir şey değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde. Ben size bu konuda destek olduğumu ilk günden beri söylüyorum. Ama Sayın Cumhurbaşkanı bu iş yapılsın demiş, bu iş yapılmamış. Cumhurbaşkanının yapılsın dediği iş yapılmadıysa İbrahim Çağların demesiyle nasıl yapılsın arkadaşlar?” sorusunu yöneltti.

Servis Sektöründe Facia Var, Yangın Var

Toplantının ikinci konuşmacısı 22 no.lu Meslek Komitesi Başkanı Ali Bayraktaroğlu oldu. İbrahim Çağlar’ın bugüne kadar her zaman sektörün yanında olduğunu belirterek sözlerine başlayan Bayraktaroğlu; “Başkan bizleri ve sektörü seviyor ancak, İTO yanımızdaysa sadece bir şey yapacak: Hukuk Komisyonu’na yetki verecekti. Komisyonda bu davaları İTO başlığı ile açacaktık ama maalesef bunu başaramadık. Başkan sektörün sıkıntıları var dedi ama sektörde sıkıntı yok facia var, yangın var” ifadelerini kullandı.

“Önce Aynaya Bakın Sonra Bizi Eleştirin”

Servisçilerin her yaptıklarının haber olduğunu, en ufak olumsuzlukların bile yetkililerin gözüne battığını belirten Bayraktaroğlu, yetkililere seslenerek; “Şu taksileri görmüyor musunuz siz? Hiç şu minibüs şoförlerinin yaptığına bakan yok mu? Birazda aynaya bakın sonra bizi eleştirin” diyerek serzenişte bulundu.

“Kadir Topbaş İstemeden Bu İş Olmaz”

Sektörün problemlerini paylaşmak adına komite kararı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaştan randevu istediklerini ancak üzerinden 5 ay geçmesine rağmen hala randevu verilmediğini belirten Bayraktaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü; “Ankaralı servis esnafı Melih Gökçek’e dertlerini çok güzel anlatabiliyor. Peki, bizi neden dinlemiyorlar? Daire başkanına dert anlatmaya gidiyoruz. Top kimde oynuyoruz. Daire Başkanı topu bilmem ne müdürüne atıyor. Oradan oraya oradan oraya derken top TUHİM’e geliyor. TUHİM’de bir müdüre geliyoruz, zaten onunla da daha önce görüşüp anlaşamamışız. Şimdiye kadar neyi çözebildik? Muzaffer Bey’e gidiyoruz (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu), daha içeri girer girmez: ‘Plaka tahdidi için geldiyseniz ben onu istemiyorum’ diyor. Hatırlayın; bu sektörle ilgi “Bütün servisleri kaldırıyorum” açıklaması yapıldı. Sonra Ali Babacan dedi ki; ‘Olur mu ya öyle şey’. Kaldıramazsınız. Çünkü bu sektör sizin yapamadığınızdan oluştu ve var olacak. Nasıl gelişmiş ülkeler gibi bin 100 km metro kurarsın, Paris, Moskova metrolarını İstanbul’a da yerleştirirsin o zaman benim sektörüm zaten küçülür ve kendiliğinden yok olur. Arkadaşlar bu sektörde 16 bin 670 kişiyiz. Gücümüzün farkında olalım. Büyükşehir Başkanımız lütuf buyuracak bu iş olacak. Başka türlü olmaz. Kadir Topbaş Bey istemeden bu iş olmaz unutun!

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin Temmuz ayı toplantısında oy çokluğu ile kabul ettiği “Öğrenci ve Personel Servis Taşımacılığı Yönergesi” ne de değinen Bayraktaroğlu, bu yeni yönetmelikle beraber servisçilerin bunca yıllık emeğinin, plakalarının ve araçlarının yok hükmünde olduğunu söyledi.

“Bu yönerge aracını sana 10 yıl tahsis etim diyor. Zaten araç sizin! Senin arabanı 10 yıl boyunca sana tahsis ederken de senden 40 bin TL alırım diyor” diyerek servisçilere haksızlık yapıldığını ve sektörde plaka tahdidi gelene kadar mücadelelerinin devam edeceğini belirtti.

Yeni yönergeye göre, toplu taşıma aracı kullanacak ve belirtilen standartları sağlayacak şoförlere Toplu Taşıma Aracı Kullanım Belgesi verilecek. Söz konusu belgelere sahip öğrenci ve personel servis araçlarına 10 yıl süreli Servis Taşımacılığı Kartı ve Güzergâh Kullanım İzin Belgesi sunulacak. Geçmiş dönem taşımacı kategorisinde bulunanlar, Servis Taşımacılığı Kartı'nı devredemeyecek, yeni alanlar 2 yılın sonunda kartını devredebilecek. Ayrıca yönergede yeni taşımacılara minibüs ve otobüsler için 40 bin lira bedel belirlendi. Geçmiş dönemde servis taşımacılığı yapanlar ise 20 bin lira ödemek şartıyla bu hizmetten yararlanıp, servisçilik yapabilecek.

Tam Hedefe Ulaştık Derken…

15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimini kınayarak sözlerine başlayan İSTAB Başkanı Ahmet Karakış, 25 Mayıs’tan bu yana yaşanan süreci özetledi. Karakış; “25 Mayıs tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın plaka tahdidi müjdesi, firmalarımızın ve esnafımızın yıllardır hayal ettiği hedefe ulaşmasında büyük bir umut oldu. Ancak verdiğimiz özverili mücadeleye rağmen, Cumhurbaşkanımızın sözüne rağmen tahdit meselesi İBB tarafından olumlu değerlendirilmemiştir. Plaka tahdidi uygulaması servis sektörü için; istikrar, güvence, kontrollü yatırım, kontrollü büyüme, sürdürülebilir hizmet, düzen ve itibardır bu nedenle İBB yetkililerimizin durumu tekrar değerlendireceklerine olan inancımız tamdır” dedi.

Yönergeye 16 Ayrı Dava

25 Mayıs’tan sonra sektörün çok zarar gördüğünü, tahdit beklentisinden dolayı sektöre yaklaşık 10 bin aracın daha girdiğini ve sektördeki tüm dengelerin değiştiğini belirten Karakış, çıkarılan yeni yönergenin de sektörü sıkıntıya soktuğunu belirtti. Yeni yönergenin değiştirilmesi adına İSTAB, İSAROD ve 22. Komite üyeleri olarak, toplu ulaşım hizmetleri yetkilileri ile 10 saat süren bir toplantı yaptıklarını belirten Karakış, yönerge çıktıktan sonra İSTAB ve İSAROD’un sektörel menfaatleri korumak adına 16 ayrı dava açtığını belirtti.

Yapılan görüşmeler sonucu neticeye kavuşan konuları da özetleyen Karakış şu bilgileri verdi; “Taşımacı ile yapılan sözleşmede otopark yeri isteniyordu çıkardılar. Araçlar 2 yıl sonra devredilebilecekti hemen devredilebilir şekilde değiştirdiler. Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırılması maddesi  - koltuk ferdi kaza sigortası yaptırılması şeklinde değiştirildi. Rehber personel ücreti en fazla yüzde 25 alabilir deniyordu bu da 35’e çıkartıldı.

Tedarikçi sözleşmesinin noterden yapılmasının ek maliyet getireceğini hem esnafı hem firmaları zora sokacağını söyledik.  Ayrıca daha önce ücretsiz yapılan yol belgeleri için 100 TL alınmasının çok haksız bir uygulama olduğunu anlattık ya eskisi gibi ücretsiz olmasını ya da makul bir seviyeye çekilmesini istedik.  Yeni taşımacı belge ücretinin 120 bin TL olmasını istedik. Dedik ki, madem tahdit olmadı tahdidin şartlarını sağlayacak bir rakam belirleyin. Bunun dışında yaptırım cetvelindeki ağır yaptırımların yeniden gözden geçirilmesini talep ettik. Genelgeyle ilgili 10 yıllık süre bitiminde hakların aynen korunması için bir eklemenin yapılmasını talep ettik. Ayrıca servis araçlarına B plaka serisinin verilmesini talep ettik ama maalesef bu son saydığım 3-4 talep karşılık bulmadı.”

“İBB Bizden İntikam Alıyor”

Yeni yönergenin servisçi esnafını isyan ettirdiğini belirten İSAROD Başkanı Hamza Öztürk; “Plaka tahdidi ile ilgili epeyce mesafe kat ettiğimizi zannederken 25 Mayıs öncesini arar hale geldik. İBB bizden intikam alıyor. “Siz kim oluyorsunuz da İBB’ye rağmen cumhurbaşkanından söz alıyorsunuz” deniyor. Koltuk sigortası belediye otobüslerinde yok. Türkiye’nin her yerinde ölümlü ya da yaralı kaza oranında ancak bindelik dilime giren servislerde var. Ne kadar çok para kazanıyoruz. Acaba İBB’nin sigorta şirketleri ile ilgili özel bir çalışması mı var? Büyükşehir belediyesinin aldığı karar ekonomiye katkı mı sağlayacak yoksa İstanbul gibi büyük bir metropolü araç çöplüğüne mi çevirecek düşünmemiz lazım. Yanlışlar var ama yanlıştan dönmekte bir erdemdir. Ben özellikle toplu ulaşım hizmetleri müdürlerinin yanlıştan döneceğine inanmak istiyorum” dedi.

Servisçilikte Şuan Darbe Oluyor

İstanbul Servisçiler Derneği Başkanı Murat Erdoğan ise sektörde birçok problem olduğunu yalnızca plaka tahdidi konusuna takılı kalmamak gerektiğini belirtti. Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “10 yıldır bu derneğin başkanlığını yapıyorum bu sene son inşallah. Şimdiye kadar hep doğruları söyledim. 25 Mayıs’ta da daha salondan çıkmadan plaka tahdidinin olmayacağını söyledim. Bizde baktığını görememe olayı var. Kafa takılmış bir noktaya ne istiyorsak onu çekip alıyoruz. Cumhurbaşkanımız o gün plaka tahdidi için bir şey söylemedi. Bu konu ile ilgili ilk adımın atılması için Kadir Topbaştan söz istiyorum dedi. Kimse kusura bakmasın bazı konularda tavır gösteremiyoruz. Bir kurumu temsil ediyorsak ve belediye yeri geldiğinde yatak odamıza kadar girebiliyorsa bizde basacağız masaya yumruğu. Servisçilikte şuan darbe oluyor. Cumhurbaşkanı halkı neden sokağa döktü? Vatan elden gitmesin diye… Hepimiz indik meydana. Bizim şuanda mesleğimiz elimizden alınıyor bunlar olmamalı. 22 no.lu oda olarak ticaret odasında dünyanın en büyük 5. kurumuyuz. Neredeyse 60-70 bin kişiyiz elimizden meslek alınıyor hiçbir şey yapamıyoruz. Cumhurbaşkanımız ne yaptıysa aynısını yapmamız lazım. UKOME karar mı alacak kapısına dayanmalıyız. Korkacaklar!”

Belediyeye Kırmızı Kart

Bir toplantıda AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı’nın Ulaşım A.Ş gibi bir Servis A.Ş projesinin düşünüldüğünü belirtmesi üzerine kürsüye çıkarak “Belediyenin bizim ekmeğimize uzanan elini kırarız” dediğini ifade eden Erdoğan; belediyeyi tanımıyorum diyerek belediyeye kırmızı kart gösterdi.

Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği’nin 7. Maddesi sebebiyle okullarda kurşunlar sıkılmaya başlandığını belirten Erdoğan; “Biz çocuk taşıyoruz bu mafyavari hareketler bize yakışmıyor. Özellikle belediyemize bizden ah almayın, beddua almayın diyorum. Sektör fazla sürmeyecek 2-3 yıl içinde belediye bütün okullara el koyacak. Aşırı borçlanmalar yapmadan kendinize yeni bir iş arayın. Ama yarın yöneticiler ve fikir değişirse belki bir şanısınız daha olur ama şuan tüm şanslarınız elinizden alınmış durumda.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Sektörel Haberleri

İkinci El’de Kalite ve Şeffaflık
Brisa’nın yeni Pazarlama Direktörü Burcu Cihan oldu
Quick Finans Avrupa'nın lider treyler üreticisi KRONE'nin Türkiye'de finansman partneri oldu
çoklu enerji filosu ile start veriyor