OYDER-Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Yönetim Kurulu, eski Başkan Şükrü Ilısal’ın sağlık sorunları nedeniyle istifasının ardından Trabzon’da düzenlediği toplantıda Olağanüstü Genel Kurula kadar Vedat İnciroğlu’nu Başkanlığa getirdi. Otomotiv sektöründe son gelişmelerin değerlendirildiği “Diyalog” bölge toplantılarının 19’ncusu Trabzon’da gerçekleştirildi. Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vedat İnciroğlu, düzenlediği basın toplantısında otomotiv sektörünün ilk 5 ayda yüzde 25’lik bir daralma yaşadığına dikkat çekerek ‘’ Sektörümüzün toparlanması için hurda teşviğinin bir an önce gündeme alınması gerekliliği ortadadır. Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip olan ülkemiz en yaşlı araç parkurunu barındırıyor. Hurda teşviği sektörümüze ivme kazandıracaktır’’ dedi. İnciroğlu, kredilendirmedeki yüksek peşinatların ve vergi oranlarının da yeniden düzenlenmesini talep ettiklerini belirterek ‘’Otomobil vergileri yüzde 70’lere varıyor. Kademeli olarak Avrupa seviyesine çekilmesi en büyük beklentimiz’’ diye konuştu. OYDER-Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vedat İnciroğlu, bayilerin sahip olduğu 1200 plazanın fiziki olarak yıllık 1 milyon adet araç satışı ve mevcut tüm araç parkına servis hizmeti verecek şekilde olduğunu da kaydederek ‘’ Bu yapılanmaya karşın kârlılık düşük durumda. Üreticiler, distribütörler ve yetkili satıcılar bir araya gelerek bu konuyu çözüme kavuşturmalı veya yeniden yapılandırmalıdırlar” şeklinde konuştu. İnciroğlu, otomotiv sektörü ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; “Otomotiv sektörü, sanayisi, teknolojinin ülkeye transferi, istihdamı, dünya ile hem ticari hem bilimsel entegrasyonu, yan sanayisinin gelişimi ve ihracatıyla birçok noktada ülkemizin temel güçleri arasında en önemlisi durumundadır. Türkiye için belirlenen ve dünyada ilk 10 ekonominin içinde olmak için otomotiv sektöründe bir dizi önleme ihtiyaç vardır. Otomotiv politikaları özellikle vergi düzenlemeleri açısından sürekli değişkenlik göstermekte, devleti yönetenler ve bürokratlar hem sektörü hem de sektörün dünyadaki gelişimini yakından takip etmeleri bu açıdan çok önemlidir. Eğer ekonomik gelişme sağlanacaksa hem sanayimizi güçlendirmeliyiz hem de teknolojinin kullanımını arttırmalıyız. Otomotiv Strateji Belgesi ilk hazırlanmaya başlandığında bizlerde Otomotiv Perakendecileri adına görüşlerimizi aktarmıştık. Burada belirlenen 2023 yılı hedeflerine baktığımızda bugün 21,5 milyar USD olan ihracatın 75 milyar USD’ye çıkacağı, 1,2 milyon adet olan üretimin 4 milyona çıkacağı, bu üretimin 3 milyonunun ihraç edileceği, 1,5 milyon adetlik bir iç pazarın olacağı düşüncesi büyük heyecan yaratmıştı. Bu hedeflerin devam ettiğini düşünmekle beraber iç pazara yönelik yukarı yönlü vergi artışları bu düşüncemizi olumsuz etkiliyor.” Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Genel Sekreteri Özgür Tezer’de Rekabet Kurumu Araştırma sonuçlarına değinerek şunları söyledi; “2006 yılından bu yana uygulanmakta olan blok muafiyeti kanunu yıl sonu itibariyle bir kısım değişiklikler ile yerini yeni kanuna bırakacak. Rekabet Kurumu’nun yorumuna göre araç satış tarafında yeterli rekabet ortamının oluştuğu ancak servis hizmetleriyle yedek parça satışlarında yeterli rekabetin henüz oluşmadığı rapor ile açıklanmıştır. Bu kanunla otomotiv sektörünün ve yetkili satıcılık mesleğinin geleceği doğrudan etkilenecektir. AB mevzuatının aynen uygulanması durumunda bu kanunla; yetkili satıcı aynı bina veya plaza içinde bir ayraç olmadan çok markayı bir arada satamayacak. Bir diğer marka için ayrı bir bina veya bölünmüş plazalar gerekebilecek.” OYDER Genel Sekreteri Özgür Tezer, Rekabet Kurumu’nun yetkili bakım servisleri ile bağımsız tamirhaneler arasında rekabet ortamının yeterince oluşmadığının düşünüldüğünü de belirterek “Bundan sonra yapılacak kanunda bağımsız tamirhanelerin rekabet gücünün artırılması bekleniyor. Bu durumda bakım ve onarımın yeterli kalitede yapılamayacağı öngörülüyor. Tüketicinin alacağı hizmet sonucunda zarar göreceğini de düşünüyoruz’’ dedi. Tezer, Rekabet Kurumu’nun motorlu taşıtlar sektör tebliğinde eşdeğer yedek parça tanımının yoruma açık bir şekilde yer aldığını da sözlerine ekleyerek şöyle konuştu; ‘’Örneğin Uzak Doğu’dan ithal edilen ve kalitesi son derece düşük ama sadece sertifikası olduğu için eşdeğer kabul edilen yedek parçalar özellikle sigorta sektörü tarafından kullandırılmaktadır. Bu durum insan can ve mal güvenliği açısından sektör temsilcileri olarak bizleri endişelendiriyor. Eğer bu yedek parçalar doğru yerlerde doğru testler sonucunda orijinal ekipmana muadil ise burada bir sorun görmüyoruz ve hatta destekliyoruz. Bu konuda OYDER, gerek Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gerekse de Rekabet Kurumu ile sürekli temas halindedir. Konunun sektörün önemli temsilcilerinden biri olan bizlerin görüş ve önerileri de dikkate alınarak çözüme ulaştırılacağı konusunda inancımız tamdır’’ www.tasimacilar.com 26.06.2014 Saat:17.06