Otomotiv sektörü çalışanlarını, Avrupa Birliği ülkelerince uygulanan REACH ve CLP Tüzüğü hakkında bilgilendirmek için Tofaş’ın katkılarıyla Uludağ İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen seminere İstanbul Maden ve Metal İhracatçı Birlikleri Kimya Yüksek Mühendisi Özlem Tiryaki ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Kimya Mühendisi Pınar Özgün konuşmacı olarak katıldı. REACH nedir?
Otomotiv sektöründe REACH Tüzüğünün önemini vurgulayan Kimya Yüksek Mühendisi Özlem Tiryaki konuşmasına, REACH’ın oluşumundan bahsederek “REACH; kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, izni ve kısıtlanmasını ön gören yeni bir Avrupa Birliği mevzuatıdır. 2007 yılında yürürlüğe girmiştir. Ayrıca bir dizi AB yönetmelik ve tüzüğünü kapsamakta, onları tek bir sistem altında toplamaktadır” dedi. REACH’in çevre ve insan sağlığını, kimyasal kullanımından yüksek düzeyde korumayı sağlamak amacıyla düzenlenmiş bir tüzük olduğunu söyleyen Tiryaki, “Avrupa Birliği ülkelerince ithal edilen ürünlerin serbest hareketinin sağlanması amaçlanarak, yürürlüğe alınan tüzük, AB kimya sanayisinde rekabetin ve yenilikçiliğin arttırılmasını amaçlamaktadır” diyerek REACH tüzüğünün amaçları hakkında bilgi verdi.
Konuşmasına RAPEX (Hızlı bilgi değişim sistemi) ile ilgili bilgilerle devam eden Özlem Tiryaki,“RAPEX Sistemi, Avrupa Birliği ülkeleri ile komisyon arasında tüketiciler açısından tehlike arz eden ürünlere ilişkin hızlı bilgi alışverişine imkân tanıyan bir sistemdir. REACH Tüzüğü’nde belirtilen kısıtlama koşullarına uyulmadığı tespit edilen ürünler ve pazara sunulması yasaklanan ürünler veri tabanına girilmekte, tüm AB ülkeleri durumdan haberdar edilmektedir” dedi. Seminerde ‘CLP tüzüğü’ hakkında da bilgi verildi
Maddelerin ve karışımların sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanmasına ilişkin Avrupa Birliği tüzüğünün adı olan CLP hakkında katılımcıları bilgilendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Kimya Mühendisi Pınar Özgün, “AB üyesi ülkelerde faaliyet gösteren, kimyasal madde ve karışım üreten veya ithal eden firmaların, söz konusu madde ve karışımları CLP Tüzüğü usul ve esaslarına göre sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama yükümlülüğü vardır” dedi ve CLP Tüzüğü’nün, Birleşmiş Milletlerin sınıflandırma ve etiketlemedeki küresel uyumlaştırma sistemi kriterlerine uyum amacıyla hazırlandığını da sözlerine ekledi. CLP Tüzüğü ile bir takım değişiklikler yaşanacağını açıklayan Özgün, “Madde ve karışımların sınıflandırılması için kriterler ile şu anda kullanılan tüm sınıflandırmalar değişecektir. Daha önceden tehlikeli olarak sınıflandırılmayan madde ve karışımlar, CLP Tüzüğü ile tehlikeli olarak sınıflandırılabilecektir” şeklinde konuştu. Tüzüğün uygulanması hakkında da bilgiler veren Özgün, bir madde ya da karışımın, CLP Tüzüğü’ndeki tehlike sınıfları ve kategorilerine göre değerlendirip, buna göre sınıflandırılması gerektiğini; bu madde veya karışımların üretici, ithalatçı, alt kullanıcı ve distribütörleri; aynı zamanda da özel bazı eşyaların üretici ve ithalatçıları, tüketiciler dahil olmak üzere tedarik zincirindeki bütün aktörlere tanımlanan sınıflandırma bilgisini iletmek zorunda olduğunu belirterek konuşmasını noktaladı. www.tasimacilar.com 01.10.2012 / 15:55