Her ne kadar ülke ekonomisinin taşıyıcı kolonlarından olsa da otomotiv sektörü de kimi zaman zorlu süreçlerden geçiyor. Dövizdeki hareketlilik, çip krizi, kredilere getirilen kimi sınırlandırmalar sektör temsilcilerini farklı çözüm yolları bulmaya itiyor.
Otomotiv sektörünü yakından takip eden bir isim olan gazeteci Emre Özpeynirci, gelecek dönemde ülkemizde de hayata geçmesi muhtemel projelerden birinin ‘Fabrika çıkışlı ikinci el’ olabileceği görüşünde.
Türkiye’de dünyanın aksine parçası değişen ya da boyalı arabalar pek rağbet görmüyor. Bir diğer açmaz da güven problemi; satıcıların araçlarındaki kusurları gizlemeye çalışması, kilometreyle oynanması gibi.
Peki, böylesine sıkıntılar yaşanan bir sektörde işin içine otomotiv markalarının fabrikalarının girmesi piyasası nasıl etkiler? Fabrika çıkışlı ikinci el otomotiv sistemi neleri beraberinde getirebilir? Özpeynirci hem bu sorularımızı yanıtladı hem de sisteme dair önemli detaylar paylaştı.
İkinci elde 10 yaş ve üzeri araçlar talep görüyor
Özpeynirci konuya alım gücünde yaşanan düşüşe dikkat çekerek giriyor ve bunun bir sonucu olarak 2. el otomobilde 10 yaş ve üzeri araçların daha çok tercih edilmek durumunda kaldığı bilgisini veriyor.
Bu durumun iki farklı sonucu olduğunu anlatıyor Özpeynirci… Hiç otomobili olmayanların yaşlı ve eski ikinci el otomobillere yönelmesi madalyonun bir yüzü. Diğer yüzde ise hali hazırda otomobili olanlar var. Onlar da yenisiyle değiştirme şansı azaldığı için elindekini korumaya çalışan bir grup olduğunu öğreniyoruz.
Üretildiği fabrikaya verip yeniletebilirsiniz
Mevcut tabloyu ortaya koyduktan sonra özellikle satış sonrası dönemin altını çiziyor Emre Özpeynirci ve sektörün hacim kazanması için bu alanda yeni başlangıçlar ihtiyacına işaret ediyor.
“Bunların en başında ‘Fabrika çıkışlı 2. el’ modeli geliyor.” dedikten sonra da “Yani yakın zamanda ya elinizdeki otomobili üretildiği fabrikaya verip yenileteceksiniz ya da o markanın daha uygun fiyatlı fabrika çıkışlı 2. el otomobil alma şansına sahip olabileceksiniz” cümlesiyle uygulamanın temelini özetlemiş oluyor.
Fransa ve İspanya’da örnekleri var
Emre Özpeynirci’nin anlatımına göre, bu modeli ilk olarak 2020 sonunda itibaren Renault, Fransa’daki Flins fabrikasında ‘Refactory’ ismiyle başlatmış. Şimdi de İspanya’daki Sevilla fabrikasında bu hizmet sunuluyormuş.
Benzer bir modelin Bursa’daki Oyak Renault fabrikasında da uygulanmasının beklendiğini söylüyor Özpeynirci ve devam ediyor:
“Eğer model başarılı olursa kısa süre içinde Tofaş ve diğer üreticiler tarafından da uygulanması beklenebilir… Avrupa’da ‘Refactory’ modelinin mimarlarından biri olan Renault Grubu Satış Sonrası Kıdemli Başkan Yardımcısı Hakan Doğu, bildiğiniz gibi kısa süre önce de Fransız şirketin Türkiye’de kurduğu Renault Group Otomotiv (RGO) isimli çatı şirketin CEO’su oldu. Bu göreviyle birlikte aynı zamanda Oyak Renault Yönetim Kurulu Başkanı olarak da atanan Doğu, global görevini ise yürütmeye devam ediyor.
Renault’un Fransa’da başlattığı ‘Refactory’ modelini Türkiye’de de uygulamak isteyen Doğu, projeyle ilgili fazla detay vermiyor. Mevcut koşullarda bu sistemin Türkiye’de çok başarılı olacağını düşünüyor. Hakan Doğu, bu konuda çalışmalara başladıklarını, gelişmelere bağlı kısa süre içinde resmi açıklama yapacaklarını söylüyor.
Renault, bu satış modeliyle sadece Fransa’da yılda 45 bin aracı yenilemeyi amaçlıyor. Refactory ismini verdiği bu sistemle 2030 yılında itibaren yılda 1 milyar Euro’luk gelir hedefliyorlar.”
Ayrı bir alanda yenileme işlemleri yapılacak
Burada araya giriyor ve merak ettiğimiz bir diğer konuyu da soruyoruz… Söz konusu araçlar, sıfır otomobillerin üretildiği fabrikada mı yenilecek yoksa bunun için ayrı bir alan mı oluşturulacak?
Sistemle ilgili çok fazla bir detay olmadığından bahsediyor Özpeynirci ancak bahsi geçen ikinci el araçların fabrikalardaki üretim bantlarında değil, bunlar için ayrılan farklı alanlarda yapılacağının bilgisini veriyor.
Emre Özpeynirci, bu sistemin Türkiye’de sadece fabrikalar için değil ikinci el otomobil satan kurumsal şirketler içinde geçerli olacağına da işaret ettikten sonra sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Örneğin, Petrol Ofisi’nin kardeş şirketi VavaCars bu yıl içinde Türkiye’nin en büyük muayene ve araç yenileme merkezlerini açmaya hazırlanıyor. Ankara, İstanbul ve İzmir’de açılacak yeni merkezler kanalıyla yurt genelinde yayılmayı hedefliyorlar. Yeni açılacak merkezlerde ikinci el araç alım-satımında anahtar teslim şeklinde tüm hizmetleri tek elde birleştiriyorlar.
Türkiye’de 100 bin metrekarelik bir alanda yapılacak yatırımla, en büyük muayene ve araç yenileme merkezi kurulmuş olacak. İşte hem fabrikalar hem de bu tip yenileme merkezleriyle, tüketici daha güvenli ve garantili ikinci el otomobil alma şansına sahip olacak.”
TRT Haber- Sertaç Aksan