Servisçilik ise özellikle 1971’den sonra yerli üretim otomobillerle ülkemize gelen çağdaş bir kavramdır. Servisçilikle birlikte ülkemize peryodik bakım, garantili Yedek Parça/Bakım ve “kayıt içi” çalışma kavramları da gelmiştir.
Türkiye’nin AB ile 1996’da imzaladığı Gümrük Birliği ardından motorlu araçlarla ilgili devreye giren teknik mevzuatlar ile araçların teknik özellikleri ve 2007’de devreye giren “Blok Muafiyeti” sonrasında da araç servisçiliği çok değişmiştir. Motorlu araçlar ve römorkların sahip olmaları gereken teknik özellikler 72 adet AB mevzuatıyla belirlenmiş ve araç üreticilerinin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan veya yurtdışındaki Onay kuruluşlarından Tip Onayı almaları zorunlu olmuştur.
Tip Onayları tam olan araçlar Uygunluk Belgesi alır ve ardından da Trafik Tescili ile Ruhsatname yani “İşletme İzin Belgesi” alır. Tip Onayı ve Uygunluk Belgesi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, Trafik Tescili ve Ruhsat da İçişleri Bakanlığı tarafından verilir.
Araçlar önceden belirlenmiş teknik ve çevre şartlarını sağlıyorlarsa trafiğe çıkabilir, bu şartları sürdürdükleri sürece trafikte kalabilirler, yani “Yola Elverişli”dirler.
“Yola Elverişlilik”; araç üzerinde varsa tadilatların teknik onaylı olması, Peryodik Araç Muayenesi yapılması, Egzos Muayenesi yapılması, zorunlu sorumluluk sigortasının olması ve vergilerinin ödenmiş olması şartlarında devam eder. Bu şartları sürdüremeyen araçlar trafikten men edilirler, yani “Yola Elverişli” değildirler.
Bakım eksikliği, yıpranma, yanlış yedek parça kullanımı, yanlış ayar ve onaysız teknik değişiklik (tadilat) nedeniyle teknik ve çevre şartlarına uyum bozulabilir. Örneğin fren sisteminde yedek parça olarak kullanılabilecek fren balatalarının; Tip Onay belgelerinde belirtilen özgün fren balataları veya test edip Tip Onayı almış (E) belgeli “kayıtiçi” alternatifleri olmaları gerekmektedir. Bunun tersi durumda, muayenede fark edilmemiş olsa bile, araç frenle ilgili Tip Onay şartlarını yitirmiş sayılır. Bir kaza sonrasında bu durum Bilirkişi tarafından saptanacak olursa, araç “Ruhsatsız” gibi değerlendirilir ve varsa Kasko Sigortası, tazminat ödenmez.
Araçların “Yola Elverişli” olduklarının denetlenmesi için belli aralıklarla istasyonlarda ve trafikte rastgele (Yol kenarı) teknik denetimden (Araç Muayenesi) geçirilmesi gerekmektedir. Araçların “Yola Elverişlilik” şartlarını yitirmelerine karşın trafikte olmalarının, para cezası, kaza sonrası sigortanın kaza tazminatını red etmesi, gibi çok ciddi yaptırımları vardır.
Özellikle Tip Onay mevzuatlarının devreye girmesiyle birlikte “mevzuatlara uygun yedek parça ve bakım” ve “Yola Elverişlilik” son derece önem kazanmıştır. Ülkemizdeki mevzuatlar, tüketiciyi korumak amaçlı önleyici tedbirlerin azlığı ve uygulama noksanlarına karşın, hukuksal anlamda AB düzeyindedir.
Araca “kayıt içi” çalışan servislerde garantili “doğru yedek parça” ile “ doğru bakım” yaptırılmalıdır.
Alpay LÖK
Makine Yüksek Mühendisi