Dünya, güneşten gelen ışınlarından çok dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır. Yansıyan güneş ışınları, atmosferdeki sera gazları (1) tarafından tutulur (sera etkisi) ve sıcaklığın belirli bir seviyede tutulmasını sağlar. Aslında sera gazları, yaşamın var olması için gerekli sıcaklığın ve iklimlerin oluşumunda en önemli role sahiptir. Günümüzdeki tehlike, insanların faaliyetleri (üretim, tüketim, dolaşım vs.) sonucu atmosferdeki sera gazlarının miktarının artmasıyla (fosil yakıt kaynaklı CO2 ve N2O, çöp vb. kaynaklı CH4 ve buzdolabı, lamba vb. elektrikli aletler kaynaklı karbon ve sülfür) doğal sera etkisinin olumsuz etkilenmesi ve küresel ısınmanın hızla artmasıdır. Nakliye ve lojistik faaliyetleratmosferdeki sera gazlarının miktarının artmasına ve dolayısıyla küresel ısınmanın artmasını ve ayrıca doğanın kirlenmesine neden olan farklı unsurlardan birisidir. Dünyadaki toplam sera gazı emisyonunun (salınım) 6 %’sı ticari mal taşıma ve lojistik (depolama, paketleme vs) faaliyetlerden kaynaklanmaktadır. Bunun; 89 %’u taşıma (57 %’si karayolu, 18 %’i denizyolu, 11 %’i havayolu, 4 %’ü demiryolu) ve 11 %’i lojistik tesisler ve bu tesislerdeki faaliyetlerden oluşmaktadır. (2) Türkiye’nin 1990 yılı emisyonu, 187,03 Milyon ton CO2 Eşdeğeri (3) ve 2010 yılı ise 401,93 Milyon ton CO2 Eşdeğeri olup 1990 – 2010 döneminde 115 % arttırmıştır. (4) Türkiye’nin nakliye kaynaklı 1990 yılı emisyonu, 26,23 Milyon ton CO2 Eşdeğeri ve 2010 yılı ise 45,14 Milyon ton CO2 Eşdeğeri olup 1990 – 2010 döneminde 72% arttırmıştır. (4) 2010 yılındaki toplam nakliye kaynaklı emisyonun 17,1 %’i LCV denilen ufak ticari araçlar ve 7,1%’i ise kamyon kaynaklıdır (41,1 % araba, 4,5% minibüs, 29% otobüs ve 0,8% motosiklet) (4) Dünyadaki sera gazının olumsuz etkisi ve sonucunda küresel ısınma tehlikesinin azaltılması için toplam CO2 Eşdeğeri emisyonun, yaklaşık 17 Milyar ton (GtCO2e – gigatonnes) azaltılaması gerekmektedir. Bu miktarın 13 %’ü yani 2.1 Milyar tonu ise nakliyeden gelmelidir. (5) 05.12.2008 - 27075 Numaralı “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” ile binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, enerji israfının önlenmesi ve çevrenin korunması amaçlanmış ancak depolar, bu yönetmeliğin kapsamı dışında tutulmuştur.(6) E-Ticaret için yapılan lojistik operasyonda; dağıtım yapılacak kişi evde ise 181 gCo2 emisyon, dağıtım yapılacak kişi eğer evde yok ve iki gün gidilmesine karşın teslim edilemedi ise 316 gCO2 emisyon ve müşteri iadesi depoya (40 Km) getirilirse 8.300 gCO2 emisyon oluşur.(7) Atmosferdeki CO2’ i fotosentez yoluyla uzaklaştıran ormanlık alanların azaltılmasını sağlayan Ağaçları koruyamazsak ne olacak? Tutunacak dalımız kalmayacak ve dünyada yaşam kolay olmayacak... Eğer dikilen her ağacın yılda 12 kg CO2 (8) emdiğini ve ömrü boyunca ise 1 ton CO2 (8) bertaraf ettiğini unutmazsak kesilen her ağacın dünyamız, bizim, çocuklarımız ve geleceğimiz için ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Bu sözüm, anlayana veya anlayabilecek olana !!!! Lojistik işine gönül verenler daha yeşil bir lojistik ve daha yeşil bir çevre için çalışalım. Dikkat..sadece daha az emisyon sunan “yeşil” kamyonlarla veya intermodal veya demiryolu taşıması ile küresel ısınmanın azaltılması ve çevrenin temiz tutulması sağlanamaz. Lojistik faaliyetlerde (depoda verimlilik ile daha az ekipman, daha iyi envanter yönetimi ile daha az alan ve daha az alanda daha az enerji tüketimi, iş planlaması ile geç saatlere kalmak yerine depoda gün ışığından faydalanma, paketlemede değişim, ağaç doluluk oranı, doğru sipariş karşılama yönetimi ile daha az "back order" ve daha az tekrar taşımalar vs...) iyileştirmelerin yapılması zorunludur. Saygılarımla, (1) Kyoto Protokolü, 6 adet sera gazını baz almaktadır. Bunlar; Karbon dioksit, (CO2), Metan (CH4), Nikroksit (N2O), Hidrofloro karbonlar (HCFs), Perfloro karbonlar (PFCs) ve Sülfür Heksaflorit (SF6)’dır. (2) Supply Chain Decarbonization; World Economic Forum (3) CO2 Eşdeğeri; CO2 haricinde diğer sera gazlarının aynı miktar CO2’e kıyasla kaç kat daha fazla ısı tutabilme kapasitesine sahip olduğudur. Bu sayede tüm sera gazları ortak bir paydada toplanarak, yapılan emisyon hesaplamalarının anlaşılması kolaylaştırılmıştır. En tehlikeli sera gazı Sülfür Heksaflorit ve en az tehlikeli olan CO2 olsa bile miktar açısından CO2, diğer sera gazlarına kıyasla çok yüksek seviyede olmasından dolayı olumsuz etkisi daha daha fazladır. (4) Ulusal Seragazı Envanter Raporu – 2010, TÜİK, (5) Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın “The Emission Gap Report – 2012” (6) http://www.csb.gov.tr/turkce/index.php?Sayfa=sayfa&Tur=mevzuat&Id=122 (7) Life Cycle Comparison of Traditional Retail and E-commerce Logistics for Electronic Products (8) Orman Genel Müdürlüğü http://web.ogm.gov.tr/diger/iklim/Haberler/HaberGoruntule.aspx?List=13643ff7%2Dc9e4%2D475d%2D9524%2Dce0459b44dd2&ID=185&Source=http%3A%2F%2Fweb%2Eogm%2Egov%2Etr%2Fdiger%2Fiklim%2FHaberler%2FAllItems%2Easpx