Aylar öncesinde, TOFED ile de temas olunmuş, temsilci istenmiş ve ben bildirilmiş idim. Dolayısıyla tüm otobüsçülerimizin temsilcisi olan TOFED’i, ben temsil ettim.
Planlar Hakkında
Bilindiği gibi ülkemiz, 1960’larla birlikte, “Planlı Kalkınmalar” dönemine girmiş idi. Bu çalışmalar DPT Devlet Planlama Teşkilatı) tarafından hazırlanmıştı. TBMM’de de kanunlaşırlardı. Bugüne kadar 9 adet Beş Yıllık Kalkınma Planı uygu-lamaya konulmuştur. Sıralanan planların da, öncekilerden yararlanılarak, öncekilerle tutarlı olması da gerekiyor.
Aslında bu raporların her birini, içerik ve uygulama sonuçlarıyla incelemek gerekir ki;
1. Ekonomimizin,
2. Sosyolojimizin,
3. Eğitimimizin,
4. Siyasetimizin,
5. Kalkınmamızın ve diğer alanlarımızın
Seyir defterlerini görebilelim ve tam anlamıyla; “neredeydik-nerelere geldik ya da gelemedik” diyebilmek için sağlıklı fikirlerin sahibi olalım ve “konuşurken de dolu ve inandırıcı” olabilelim.
TOFED’ in temsili
Plan çalışmaları için, Özel İhtisas Komisyonları (ÖİK) kurulmuştu, her birinin de ikişer koordinatörü vardı, donanımlı kişilerdi.
Bizim ÖİK in adı; Ulaştırma ve Trafik Güvenliğiydi.
Genel Raportörümüz; Prof. Dr. Mustafa ILICALI idi. Bu toplantıda da bir kez daha takdirler topladı, hayranlığı artanlardan biri de ben oldum. Her gün donanımını arttırdığı görülüyordu. Çünki, anında dünyadaki bu alana ait tüm gelişmeleri yerlerinde izlemek üzere uçuyor, ülkemizde de uygulanabilir olanları hararetle savunuyor, hükumetce de destekleniyor.
2 gün süren toplantımıza Başkan olarak DPT nin eski uzmanlarından Ülker Yetgin Hanımefendi seçildi, o yönetti. İlk gün öğle öncesi Ulaşımın Tarihçesi, Kısa Değerlendirilmesi sırasında ben de söz alarak; “Ulaştırma ve Trafik Güvensizliği” nden bahsettim, belirli örnekler verdim. Özellikle 2 kurumun yanlış/eksik yönlerinden, uygulamalarından bahsettim; Karayolları Gn. Md.lüğü (Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında) ve Trafik Hizmetleri Başkanlığı (İçişleri Bakanlığında).
Malûm, biri yol sunan, diğeri yolu ve yolu kullananları denetleyendir.
Kara Ulaştırması Alt Komisyonu
TOFED ‘i işte burada temsil ettim. Ancak burası, karayolundaki tüm sektörleri içermesi gereken yerdi.
Katılımcılar 11 kişi idik:
• Kalkınma Bakanlığından 1, (Volkan Recai Çetin-Koordinatör)
• Karayolları’ndan 2, (Mücahit Arman, Ahmet Gürkan Güngör)
• Emniyet Genel Müdürlüğünden 2, (Hüseyin Şimşek-Trf. Plan. Da. Bşk, Mahmut Gülecen)
• TOBB dan 1, (Yrd. Doç.Dr. Kemal Karayormuk- A.karahisar K.tepe Üni. Öğ. Üy. Ve Danışman)
• Karayolu Güvenliği Dairesinden (Ulş. Bk.lığı) 1, (Yılmaz Kılavuz)
• TOFED den 1, (Ahmet Türkoğlu)
• Makine Mühendisleri Odasından 1, (Özcan Bayrakçı)
• UND den 1, (Alper Özel)
• Trafik Güvenliği Arş. Derneğinden 1 kişi, (İhsan Memiş; sonradan haberdar olmuş, 2. gün kendiliğinden katıldı.)
Dolayısıyla tüm kara ulaştırma sektörlerinin temsilcileri yok idi. Anılan Bakanlığın, bu toplantıyı ilk organizesi olduğundan, -iyi niyet çerçevesinde- bu eksikliklerinin olabileceği kabul edilmelidir.
Ulaştırmadaki türler
Bu toplantıda genel olarak bulunan türler şöyle idi:
• Demiryolu
• Denizyolu
• Havayolu
• Karayolu
Demek oluyor ki, Karayolu Ulaştırmasının diğer türlerinin temsilcileri katılmamışlardı; yurtiçi yük, kargo vb.
Neler istendi?
Bu, aslında önemli bir soru. Bunları önce ana hatlarıyla görelim, sonra ayrıntılandıralım:
Demiryolu: Malum, devletin elinde bir işletmeciliktir, altyapı yatırımları da buna dahildir. Özelleştirme hedeflerinden bahsedildi. Yap-İşlet-Devret modeli de yatırımları gerçekleştirmek için finansı kapsayan bir model.
Denizyolu: DTO (Deniz Ticaret Odası); ulusal ve uluslar arası gemi işletmecilerimizden-İstanbul’ da yolcu taşıyan dolmuş motoru irisi, gemi tipli teknelerin temsilcileri olarak katıldı. Bu gelir ve uluslar arası onur taşıtlarının sahiplerinde de epeyce dert varmış meğer. Devletin otobüsçüye bakatığı gözle bakılmış onlara da=Yolunacak Kazlar/Kümesteki Kazlar...
Ama bizim sularımızda/limanlarımızda yabancı bayraklı gemiler oluvermişler. Böylece hem “TC Bayrağını Tüm Dünyada Taşıtmak/Dalgalandırmak Onuru” nu kovalamış devletimiz, hem de Kümesteki Kazların bir kısmını... Limanlara ödenen kayıtlılık gelirleri bizde ağır olunca, kolaylık sağlayan ülkelere (özellikle Panama’ ya vb.) kaçılmış ve onlara kazandırılmış. Otobüsçülerimizin, gemiciler gibi, yabancı bandıralar almak şansları yok. Kümeslerinde mahkûmiyetleri sürecek... Gemi inşacıları/Tersaneciler de ağlıyorlar: İş çokluğundan-iş yokluğuna kalmışlar.
Havayolu: Tam isabete en yakın büyüme tahminlerini onlar yapmışlar.
• “Her 300 turist artışı için; 1 uçak koltuğu gerekecek...”
• “2023 de 750 ila bin uçaklık toplam uçak sayısına erişilecek...”
• “Yurt içinde büyümüşler, ”
• “Yurt içinde büyümüşler, yurt dışı için devletimiz, en fazla müşkülat çıkaran durumundaymış...”
Karayolu: UND (Uluslar arası Yük Taşımacıları) Bu vesileyle öğrendik ki, “Transit Mazot” alırlarmış, tıpkı uçaklar gibi... ÖTV’ siz+KDV’ siz.
“- Vay başıma gelenler...” dediği gibi, -başı kel kalan- sadece otobüsçü kalmış:
Mazot: ÖTV+KDV+ZAM+ZAM+ZAM+++++ şeklinde sürüyor...
Karayolunda sektörler için değerlendirme şıkları da vardı, yönleriyle derecelendirmeye çalışıldı; Güçlü-Zayıf-Tehdit alan-Fırsat olan durumlarıyla... Bunları sizlerle paylaşalım:
10. Beş Yıllık Kalkınma Planı Çalışmaları
(Kalkınma Bakanlığınca Organize Edilmiştir.)
KARAYOLU GENEL TAŞIMACILIĞI İÇİN DEĞERLENDİRMELER
(Devamı haftaya)
Ahmet TÜRKOĞLU