Kaza denilen ‘aslında öyle olmayan’ olayların, otobüslü olanlarına baktığımızda, ‘sıfır olay’ diyebilmek elbette ki çok güzel olacaktı. Ancak, olay sayısında çok düşüş var. Otobüsçünün inisiyatifinde olan olmayan ve tümü önlenebilecek olanlar var. Bunları iyice incelemek gerekiyor. Bunları bilim ve dürüstlük gözlüğüyle incelemek, bizleri “en doğruya” götürebilecek önemli noktaları yakalatacak.
Herkes şapkasını önüne koyup; düşünecek
Bayramda otobüsçülerimiz çok çalıştılar, çok km yaptılar. Biz de peşlerinde idik... Olay yerlerine gidip-inceledik. Tabii ki amaç; hem Kaza Sonrası Hukuku, hem Kaza Öncesi Hukuku(=Tekrarların Önlenmesi.) Dolayısıyla, kaza denen olaylardaki otobüsçü payı ve diğer paylar tespit olunmalıdır. Sektör, körü körüne, bir bütün olarak suçlanmamalıydı.
Önce kaç olay var? 2 büyük firmamızın 2 şer olayı var:
1- (P) firmamızın olayları:
a- 26.07.2013 de; Kütahya-Afyonkarahisar yolu 32. Km de, 5 yaralanmalı, arkadan çarpmalı, zincirlemeye dönen olay... Bunda; öndeki çarpılan otonun rolü hakkındaki bilgiye henüz erişemedim.
b- 27.07.2013 de; Afyonkarahisar-Antalya yolu 25. Km de (Afyonkarahisar’ a geliş), yolun sağındaki su drenaj kanalına devrilme şeklindeki, 3 ölümlü, 16 yaralanmalı olay... Bunda otobüs tarafının ve Karayollarının müşterek payları var:
1- Sürücünün, kontrol kaybı var. (Bunda, sürücünün kalb krizi geçirmiş olması gözlemi var ortada. Kendisi hastanede tutuklu ve hekim raporlarıyla durum aydınlanacak.)
2- Yolda 3 kusur var:
2.1- Bariyer eksikliği; sağlı sollu,
2.2- Levhalama eksikliği,
2.3- Yolda, sağa yatıklık fazlalığı...
2- (K) Firmamızın olayları:
1. Haberlerde; “... 27 yaralı olan bir devrilme... -Bozüyük” olarak geçiyordu. Bölge Trafik Zabıtasından, “Firması belirsiz bir otobüstür. Hızlı tren yolcularını trene ve trenden çeşitli illere taşıyor...” demişlerdi. Rahat edemedik, “En azından, sektörümüze ait olup-olmadığını ve yolun durumunu tespit edelim...” dedik ve gittik. Öğrendik ki ülkemizin tanınmış ilklerinden ve yabancı sermayeye tümü verilmiş olmakta da ilk firmamız imiş. Bozüyük Emniyet Müdürlüğü yetkilileri; olay yerini bize tam açıklama ve firma ismi verme katkılarında bulundular, müteşekkiriz. Olay yeri ve kavşak, yol görüntülerini kareler ve video ile aldık. Kusur payları?
1- Otobüsçü tarafında; “Yol seçiminde/kararda gecikme/yanlış yola girme hataları var.” Denilecek olsa da;
2- Karayollarının ve Denetim Zabıtasının eksiklikleri çok yönlü ‘zengin’. Burası bir Köprülü Kavşaktır. Bağladığı ve kesintisiz geçişler verdiği ana yönler:
a- Eskişehir,
b- Bilecik-Bursa-İstanbul,
c- Bozüyük...
Kavşak ve diğer yol kusurlarını, olayın şeklini anlatırken tespit edelim: Otobüsümüz, E.şehirden gelip, Kütahya-Bursa-İstanbul yönüne gitmesi gerekirken; sağındaki sapak ile tekrar Eskişehir-İnönü yönüne sapar. Emniyetten 2 önemli bilgi de aldım (galiba tutanağa geçmişler):
1. Solunda bir taşıt vardır, onu sağa sıkıştırır,
2. Güneşin, göz almasıyla tabelaların okunamamıştır. Saat 17:00 civarlarında, batı güneşi, tabelaların okunmasını güçleştirecek bir ‘ön karanlık’ meydana getiriyor. Bizim gözlemlerimizi de ekleyelim:
1. Güneşin çok büyük ve kötü bir rolü tarafımızdan da tespit olundu ve çekimlerimizi de etkiledi. Bu sebeple, kesintisiz bir video çekimini de devrilme noktasından başlayıp-geriye doğru gelerek alabildik.
2. Yönler için ön bilgilendirmelerde eksikler var. Levhalar eksik ve şeritlere yön yazımı hiç yok.
3. Çekimlerimiz sırasında, otobüsümüz gibi bu yöne yanlış girdiğini anlayıp-geri geri çıkarak, doğru yönü seçip-giden bir oto da videomuza girdi.
4. Bu 2 yönü ayıran (“V”) bariyer başında, darbeler var. Bunlar da, Yol ve Kavşak Yönetimi Hatalarını kanıtlıyorlar. Bu darbeli bariyer başları, 3 yönde de var.
4. a- Eskişehir yönünden; köprülü kavşağa yaklaşımdaki Bozüyük ve Kavşak çatalında,
4. b- Otobüsümüzün saptığı yol ile Bilecik-Bursa çatalında,
4. c- Bursa-Bilecik yönünden gelenleri, Eskişehir ya da Bozüyük yönlerine ayıracak çatalda!...
Hele hele bu sonuncunun ucuna; tabut gibi uzunca, turuncu renkli, plastikli bir darbe emici konulmuş.
En sık ve vahim faciaların burada yaşandığının kanıtıdır bu da. Bunu görüntülemek için, Bilecik yönüne 300 m kadar geri gittik. Bu yolların üzerinde de demiryolu köprüsü var; galiba demiryolu geçiriliyor.
Bu köprü altına yaklaşırken bir defa konulmuş bir yön bilgi levhası var. Kavşaktan 200 m kadar önce. Sonraki mi? Oda, kavşakta bu yönleri 10-20 m kadar geçerek konmuş. İlk defa geçenler yandı! Bu yolu görüntülerken de yine yanlış girmiş bir oto, geri geri gitmeye başladı. Eskişehir yönüne gitmek istiyordu. Çekimimizi görünce, çekindi ve durdu.
Camı açtırıp, seslendik: “Yanlış saptınız galiba!.. İleriden tehlikesizce yönünüzü seçmeniz daha iyi olur. Burada bir otobüs de devrildi. Karayollarının kusurlarını tespit ediyoruz.” dedik. Teşekkür ederek, bize uydu.
Burada, son sözümüzü vurgulayalım: İNSANLARIMIZIN; ÖNÜMÜZDEKİ BAYRAM VE TATİL DÖNEMLERİNDE DE, TOPLU ULAŞIMI TERCİH ETMEYE DAHA FAZLA ÇAĞRILMALIDIRLAR. ÇÜNKÜ OTOBÜSLERİMİZİN “KAZA KARNESİ: İYİ” DİR. (Sürecek)…
Ahmet TÜRKOĞLU