Siemer & Associates’a göre; 2011’de 681 Milyar USD ve 2012’de 830 Milyar USD olan dünya E-ticaret hacminin, 2013’de 963 Milyar USD olacağı ve bu hacmin, 2016’ya kadar yıllık ortalama %14,7’lik artacağı ve ayrıca, 2016’da dünya nüfusunun %9,3’ünün sanal alışveriş yapacağı tahmin ediliyor (2008’de %4, 2012’de % 6,5).
TUİK’in Hane halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre; Bilgisayar ve İnternet kullanım oranları, 2013’de sırasıyla %49,9 ve %48,9, Evden İnternete erişim oranı, 2013’de %49,1 (Eurostat'ın 18.12.2013 verilerine göre AB-28’de 2013’de % 79 ve 2007’de % 55) ve İnternet kullanıcılarının kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı, 2013’de %24,1’dir (Eurostat'ın 15.10.2013 verilerine göre AB-28’de internet kullanıcılarının % 59’u sanal alışveriş yapıyor. Bu oran; İngiltere’de % 82, Danimarka ve İsveç’te % 79, Almanya’da % 77).
Markofoni.Com tarafından yaptırılan araştırmaya göre Türkiye’de internet kullanıcılarının % 28’ini oluşturan “online” alışveriş yapan 10 Milyon kişinin, internet kullananların % 36’sını oluşturacak şekilde 2016’da 16 Milyona yükseleceği tahmin ediliyor (Avrupa ortalamasına erişilmesi durumunda, %87 ile 31 Milyon olabilir.). Bu rapora göre; 5000’den fazla E-ticaret sitesi vardır. Türkiye’de internet penetrasyonunun %47 ile 36 Milyondan 2016’da %53 ile 42 Milyona çıkacağı öngörülüyor (Avrupa ortalamasına erişilmesi durumunda, %63,5 ile 48 Milyon olabilir). Türkiye’de kullanıcı başına “online” harcamanın yıllık 182 EURO’dan, 2016’da 209 EURO’ya çıkacağı tahmin edilmektedir (Avrupa ortalamasına erişilmesi durumunda, yıllık 567 EURO olabilir.)
Markofoni.Com’un raporuna göre E-ticaretin büyümesinin nedenleri arasında; yaygın internet kullanımı, yüksek kredi kartı penetrasyonu, güçlü lojistik altyapı, yaygın mobil internet kullanımı ve viral kullanım etkisi gösteriliyor.
Türkiye’de sanal alışveriş gelişirken, internet üzerinden alış verişin sorunları da ortaya çıkıyor.
TUİK’in Hane halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre 2012’de sanal alışveriş yapanların % 9,4’ü, bir sorun ile karşılaşmış.
2012’de karşılaşılan sorunların % 88’i, lojistik ile alakalı olarak gösterilmiş (% 48’i yanlış ya da hasarlı ürün teslimi ve % 40’ı Teslim süresinin belirtilenden fazla olması). 2007 – 2011 yılları arasında ise yaşanan sorunların yaklaşık % 72’si lojistik ile alakalı olarak tanımlanmıştır.
TÜİK verileri veya Markofoni. Com’un araştırması veya çeşitli uzmanların görüşlerine göre Türkiye’de internet üzerinden alışveriş potansiyelinin çok fazla olduğu düşünülüyor.
İnternetten üzerinden alışveriş yapmayanların (TUİK’e göre 2012’de % 80) “niçin alışveriş yapmadıkları” sorusuna verdikleri cevaplar içinde “İhtiyaç duyulmaması (% 77)”, “Ürünü yerinde görerek almayı tercih etmek, satış yapılan yere bağlılık, alışkanlıklar (%33)” ve “Güvenlik ve gizlilik kaygıları (% 45)” en yüksek oranları alırken lojistik ile ilgili çekincelerin (internet üzerinden sipariş edilen malların teslim problemi ve ürün tesliminin çok zaman alması) oranı, % 2,1’dir (2005 – 2011 arasında % 1,4-3,5 arasında değişmektedir).
İnternet üzerinden alışveriş yaparken yaşanan sorun ve internet üzerinden alışveriş yapmama yönündeki çekinceler, farklılık göstermektedir.
Sanal alışveriş yapanlar, alışveriş yapmadan önce özellikle ne tür lojistik ile ilgili sorunlar yaşayacağının farkında olmayabilir mi? ya da bu kişilere, lojistik ile ilgili sorun yaşanmayacağı izlenimi verilmiş olabilir mi? veya böyle bir algı uyanmış olabilir mi? Öte yandan; alışveriş sonrası yaşanan sorunların büyük çoğunluğu, lojistik ile ilgili durumlardır.
Eğer böyle bir algı uyanmışsa; bu, lojistik açıdan olumlu görülebilir ve sanal alışveriş hizmeti sunan firmanın lojistik alt yapısına güven olarak düşünülebilir.
İlk deneyim sonrası lojistik problem nedeniyle ortaya çıkan sorunlar; kişilerin, alışveriş yaptıkları web sayfasını bir daha kullanmamalarına ve başka bir alternatif web sayfasına neden olabilmektedir.
Lojistik operasyonlar, günümüzde ve gelecekte internet üzerinden alışverişin en önemli “rekabetçi avantajı” olacaktır.
Gelişen teknoloji ile neredeyse üç boyutlu alışveriş ve ürüne dokunabilme gibi alışveriş alışkanlıklarını etkileyecek ve hiç bu yolla alışveriş yapmayanları cezbedecek fırsatlar yakalanabilecek veya en önemli çekincelerden olan “güvenlik” ve “ödeme” gibi unsurlar kolayca çözülebilecektir.
Ancak; sanal alışverişin, bir şekilde alışveriş yapan kişi tarafından “elle tutulabilen, giyilebilen, takılabilen, çalınabilen…." duruma gelmesi zorunludur. Bunun için iki yol vardır.
Birinci yol; son zamanlarda gelişen ancak henüz çok fazla kullanılamayan 3D Printing ile sanal alışveriş yapılan bazı mallar, kullanıcı tarafından evinde veya istediği yerde üretilebilecek ve kullanıma hazır duruma gelebilecektir. Ayrıca; E-kitap okuyucuları daha yaygınlaşacaktır.
İkinci ve hiçbir zaman önemi azalmayacak olan; sanal alınan malın, mutlak suretle kullanıcının eline istediği yerde, istediği zamanda ve istediği özellikte (nitelik, nicelik) ulaşmasıdır. Bu da, ancak lojistik operasyonlar ile sağlanabilir.
Dikkatinizi çekmek isterim. !!!!
Klasik doğru zaman, yer vs. çok geride kaldı. Artık; müşterinin istediği zaman, yer…. önemlidir.
Bu durumda; internet üzerinden alışveriş hizmeti sunan firmaların eskisinden çok daha farklı ve çok daha iyi lojistik çözümler sunabilmesi zorunludur.
Belki de sanal alışverişin ilk veya en büyük firması olmasa da en bilinen firması olan amazon.com, sürekli yenilikler ile farklı ve daha iyi lojistik çözümlerin arayışındadır. Amaç; rakiplerinden “daha hızlı” ulaştırabilmektir.
Amazon’un kurucusu Jeff Bezos “Şirketlerin ömrü, kısadır. Amazon’da bir gün yok olacak. Bu, kaçınılmaz. Benim amacım ve çalışmalarımızın hedefi; ben ölene kadar bu kaçınılmaz sonu geciktirecek yeni ve farklı çözümler ve uygulamalar bulabilmek ve hayata geçirmektir” demektedir.
Jeff Bezos, bu programda “30 dakikada teslimat” gerçekleştirebilmek için amazon.com şirketi olan Prime Air tarafından tasarlanan ve geliştirilen “octocopter” adlı insansız helikopteri, ilk defa duyurdu. Hedef; amazon.com’dan teslim edilenlerin % 86’sını oluşturan yaklaşık 2,3 kg (5 pound) malların, 30 dakika içinde teslim edilmesidir.
2013 yılının son gününde Amerikan Ulusal Havacılık Birliği (FAA), 6 lokasyonda sivil amaçlı (ticari) insansız hava araçlarının 13 Şubat 2017’e kadar test edilmesini onayladı. Bu testlerden sonra amazon.com, “octocopter” insansız helikopteri kullanmaya başlayacaktır.
Söz Amazon’dan açılmışken, amazon.com tarafından yapılan lojistik ile ilgili çalışmaları (özellikle ambalaj ve verimlilik) incelemenizi tavsiye ederim. Sanal alışveriş ama somut lojistik….
Saygılarımla,
Oruç Kaya