bağlı bulunduğu sektöre ve iş çevresine güven vermesi ile oluşmuştur.
Bunun oluşması içinde firmaların iyi yönetilmesi bağlı bulunduğu kurumlara ve kendi iştikakçılarına şeffaf olması gerekmektedir. Doğru bilgilendirme yapılması gerekmektedir. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağına iyi ayak uydurmalı, gerekli çalışmaları zamanında yapılmalı ‘kurumsallaşma, profesyonel kadrolara geçiş gibi’ hayati önemi olan projeleri zamanında yapılmalıdır.Bunların tümü firmaların marka değerini oluşturur ve korur firmanın sağlıklı büyümesini sağlar. Böylece hem firma değer kazanır hem de ortakları maddi kazanç sağlar.
Bunları niye yazıyorum maalesef son aylarda İstanbul özel halk otobüsü işletmecileri bağlı bulunduğu şirketlerde bir diyalog eksikliği gözlemliyorum. Ortak hareket etme noktasının azaldığını görüyorum. Aynı işi yapan kurumlar aynı sorunlarla boğuşan aynı çözümü arayan şirketler neden birlikte hareket edemez durumda…
Anlamakta zorluk çekiyorum. Hâlbuki hep demez miydik ‘birlikten kuvvet doğar ’diye. Anladım ki bizleri bölerek ve küçültülerek istediklerini daha rahat yaptıracaklardır. Buna olanak vermemek gerekir. Bu tutum ve davranışlar sektörün marka değerini düşürür, yükseltmez.
Tüm idareciler kendi sorumluluğunu bilmesi gerekir ve ona göre davranması gerekir. Unutulmamalıdır ki, bir kişinin hatası dahi tüm özel halk otobüsü camiasını derinden etkileyecektir. Her özel halk otobüsü işletmecisi bu süreci sağduyu ile değerlendirmeli ona göre davranmalıdır.
Fevri çıkışlar bireysel davranışlarlalar sektöre daha fazla zarar verecektir. Herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır. Çünkü aynı gemideyiz. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz mantığı ile düşünmeli ve öyle davranmalıyız. Marka değerimiz düşerse hepimiz kaybederiz buna izin vermeyelim
Saygılarımla,
Göksel OVACIK