1. Öncekiler;
Ankara- Muş uçağı kötü havadan dolayı Elazığ havalimanına iner. Anılan vekillerle AKP Bitlis İl Başkanı Fatih Kadiroğlu da bu uçaktadır. Elazığ'dan AKP Bitlis Belediye Başkanı Fehmi Alaydın'ın özel otosu onları alıp, Bitlis’ e doğru yola çıkar. Muş'a 8 kilometre kala, kar yağışından ve buzlanmadan kayarak takla atar. Vekiller hafif yaralanırlar, AKP İl Başkanı yarasız kurtulurlar.
2. Sonrakilerden AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel olayı şöyle anlatır:
"Hep birlikte, Kayseri'deki programlara katılmak için, Ankara’dan yola çıktık. Elmadağ inişinde, Kızılırmak vadisinin girişinde önümüzde zincirleme trafik kazasını gördük. Biz de durduk, İsmail Bey aracı kullanıyordu, arkamızdan bir TIR üzerimize doğru geliyordu. İsmail Bey, 'bize çarpacak' dedi ama demesiyle çarpması bir oldu. Arkadan gelen TIR hem bize hem de yandaki araçlara birlikte çarptı. Doğrusu araba çok büyük zarar gördü ama hem milletvekili arkadaşlarımız hem de eşim araçtan sağ salim çıktık. Benim de kafamda 10 dikiş var ama şükür önemli bir şey yok."
“Peki şimdi ne olacak?” diye bekledim.
“Daha sevindirici bir şey olabilir mi?” dedim. Olmadı. Sadece 2. grubu, Sn. Başbakan arayıp; “Geçmiş Olsun!” demiş. Buna vekiller kadar ben de sevindim.
Ama, en sevindirici olanı, Başbakanın;
“ŞU TRAFİK FACİALARININ ÇÖZÜMÜNE CİDDİ BİR ŞEKİLDE BAKALIM! SADECE – BÖLÜNMÜŞ YOLLARLA BU FECİ OLAYLARI BİTİREMEDİK. ŞU YOLLARDAKİ KAR BUZ MÜCADELESİNE AĞIRLIK VERELİM! VEKİLLERİMİZ DE PEŞPEŞE KAZALARA UĞRUYORLAR. BU İŞİN BİR ÇÖZÜMÜ OLMALI!” demesiydi, demedi. Çözümleri başlatma talimatıydı, vermedi.
Tıpkı, daha öncekiler gibi.
Ben, tanınmış kişilerin, özellikle vekillerin, bakanların facialarına hem çok üzülürdüm; zarar gören, bizzat benmişim gibi.
Ama bir taraftan da, bir ümitle sevinirdim; “İnşallah bundan sonra çözümler başlatılır” diye.
Yine boşuna sevinmişim; sayın vekiller ve sayın seyirciler!
Ahmet TÜRKOĞLU