heyecanla birden annesine bağırarak bir haber verir:
“Aaaa!... Anneciğim, bak! Kayaları hapsetmişler! Ama, neden?!...”
Arkadaşımız, oğlunun işaret ettiği tarafa bir göz atar: Yamaçlardaki kayaların üzerine tel örgü atmışlar ki, yerlere, yollara düşmesinler… Çocuğuna da bunu açıklar.
Sonra bize açıklar:
“İtiraf edeyim, oradaki tel örgü dikkatimi hiç çekmemiş. Çocuk bile güzel bir tarif üretti. Hayran oldum.”
Burada, dikkat edilmesi gereken çocuğun gözlemi ve gördüğü karşısındaki tanımın gerçekliğidir.
Aşağıda bir son haber var. Son oluşu, kendi benzerleri hakkındadır.
Özeti ve başlığı şu: “Yamaçtan kayalar düştü, minibüs devrildi; 11 yaralı 18 Eylül 2013 Haber 7 DHA Artvin'in Hopa İlçesi Karadeniz Sahil Yolu üzerinde yamaçtan kopan dev kaya kütlelerinin çarptığı yolcu minibüsü kontrolden çıktı, deniz kıyısındaki kayalıklara düştü. Olayda 11 kişi yaralandı.”
İlgililerden aldığımız bilgilere göre; “Bu yolda bu tür olaylar sıkça oluyor. Heyelân bölgesi imiş, amma levhalar da varmış!”
Sn. Genel Müdürüm;
• Bu levhalar, sihirli midir? Sihirliyse, sihri neresindedir?
• Yani, kayalar düşerken, yolu kullananları korur mu?
• Korursa, nasıl korur? Dua mı? Şemsiye mi? Durur gibi adım adım gitmek mi gerekir?
• Bu son olaydaki ve önceki benzerlerinde, neden korumamıştır? Sır, ya da –püf- noktası nerededir?
• Son kullanma tarihleri mi geçmiştir? Geçmişse, değiştir(t)in!
• Yoksa şarjları mı bitmiştir?
• Bittiyse, şarj ettirin!
Belki güneş enerji sistemi takılabilir; yerinde ve sürdürülebilir şarj olur! Ne bileyim, mühendis değilim ya!
Gerçi siz 74 milyon içinde beni de mühendis ilân ettiniz amma, ben –ilânınızla- mühendis olamadığımı düşünüyorum.
Belki siz aksini iddia edeceksiniz ve kuvvetlendirme için; yukarıdaki çocuğu da kendinize destek örneği yapacaksınız. Örneğin; “Ben söylemiştim, bu ülke tümüyle -Yol Denetim Mühendisi- demiştim.” diyeceksiniz.
Bu tür kaya haberleri hiç de az değildir. Sözde kaza haberlerini bir taratın, bakın karşınıza neler çıkacak?
Hatırlar mısınız; Zap Suyu’na, Kelkit Çayına uçanları? Kaya altında ezilenleri, Trafik Kazası diye yutturularak okuduğumuzu? Hah; bunların kıyılarında bariyer yokluğunu da ve kayalar olmasa da buralara uçulduğunu?
Yoksa sizce bu minibüs, burayı ‘korsan oto galeri’ mi seçti? Soru(n): Bu kayaları hapsetmek, daha mı zor? Daha mı pahalı, Sayın Cahit TURHAN? Ahmet TÜRKOĞLU