Bunu yanında İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Güzergâh kullanım İzin Belgeleri’nin 5378 Sayılı Yasa kapsamında Temmuz ayına kadar verilmesi başka bir sorunu beraberinde getirdi.
Korsan Yasası olarak bilinen düzenlemeyi hepiniz artık iyi biliyorsunuz. Birçok arkadaşımızın araçları bu yasada yer almayan bazı ayrıntılardan dolayı bağlanarak trafikten men edildi. Bu yasa maddesinin esnafımızı lehine düzenlenmesi için yoğun çabalar harcadık.
TBMM ‘de kulis faaliyetlerimiz ve TŞOF üstünden yürüttüğümüz çalışmalarımız inşallah yakın zamanda meyvesini verecek diye düşünüyoruz. Karayolları Trafik Kanunu bazı değişiklikler için yakın zamanda Meclis gündemine gelecek.
Önemli bir konu da 5378 sayılı Kanun ile gündeme gelen engelli düzenlemesi. 5378 sayılı Kanunun ilgili maddeleri şöyle demektedir:
Geçici Madde 2- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.
Geçici Madde 3- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir.
Yedi yıllık süre geçen sene sona ermiş ancak ek bir yıl süre daha verilmişti.2013 Temmuz ayında verilen ek süre de dolacaktır. İBB araçlarımızı bu kanuna göre düzenlemezsek Güzergâh Kullanım izin Belgesi vermesinin mümkün olmadığını söylüyor.
Peki, kardeşim sormazlar mı adama yedi senedir neredeydi bu kanunu çıkaran Bakanlık? Neden üretici firmalara çıkarttığınız kanuna uygun araçlar yaptırmadınız?
Şimdi gariban servisçiden bu düzenlemeyi istiyorsunuz. Zaten servisçi bitmiş, kredisini ödeyemez, evine ekmek götüremez duruma düşmüştür. Tur firmaları tarafından kölelik zamanlarını aratmayacak uygulamalarla inim inim inleyen servisçi esnafı, hiçbir derdi yokmuş gibi bir de engelli rampası işi ile uğraşacak! Ülkemiz bu kadar zengin midir arkadaşlar? Türkiye’de servis taşımacılığı yapan yüz binlerce araç sahibi paraları sokaktan mı topluyorlar?
İhtiyaç hâsıl olduğunda, okul kiralama komisyonları, okullarında kaç tane engelli kardeşimiz var ise o oranda engelli donanımı olan araç isterler olur biter. Aynı şekilde Kamu ve özel sektör servis aracı kiralamalarında da aynı uygulama yapılabilir. İhale ya da kiralama yapacak firma kaç tane engelli donanımına sahip araca ihtiyacı olduğunu belirtir. O oranda engelli donanımlı araç tahsis edilir. Ülke ekonomisi de fuzuli bir masraftan kurtulur.
İşte konu ile ilgili teklifimizin özeti budur meslektaşlarım. İlgili bakanlıkla yaptığımız görüşmeler de ve diğer makamlara konu ile ilgili taleplerimizi anlatırken önerdiğimiz çözüm yolu yukarı da açıklamaya çalıştığım şekildedir.
Burada hemen bir not daha düşmeliyim. Piyasada bu gün yarın plakaların donacağı ile ilgili çıkan söylentilerin kaynağı işte bu engelli donanımı için yapılmak istenen düzenlemedir.
Plaka tahdidi demişken hemen o konuya da değinmek isterim. Temmuz ayında plakaların donacağı üstüne çıkarılan söylentinin asılsız olduğunu anlatmıştım. Bu plakalarımızın asla donmayacağı anlamı da taşımıyor. Odamız canla başla bu konu üstünde çalışmaktadır. Ancak daha önce defalarca kere vurguladığımız gibi Ticaret Odasına bilerek ya da bilmeyerek kayıt olmuş servisçi esnafı mutlaka kendi yuvasına yani İstanbul Servis Araçları Odasına dönmelidir.
Sevgili Meslektaşlarım, Bu nasıl bir iştir? Kestikleri %70’ e varan komisyonlar yetmezmiş gibi, gömleğinden, kravatından, mazotundan olağan üstü paralar kazanan Tur Firmaları ile aynı Meslek Odasına kayıt olmak nasıl bir anlayıştır? Birçok kardeşimizin, ağabeyimizin yanlışlıkla oraya gittiklerini biliyorum. Ancak durumu farkına vardıktan sonra yuvasına geri dönen meslektaşımız bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdadır. Evet, bizim Odamız ile Ticaret Odası arasında aidat olarak 50-70 TL arası bir farklılık bulunmaktadır. Bu bizden değil kanunlardan kaynaklanan bir durumdur. Odamız, mazot indirimleri, kasko ve sigorta firmalarından aldığı yüksek oranlı indirimler, avukatlık ve muhasebe hizmeti ile bu aidat farkını kat, kat üyesine geri vermeye başlamıştır. Odamızın merkez ve şubelerinde sizlerin sorunlarını dinleyip, çözüm yolları aramak için bekleyen yöneticilerimiz, sizlere bir bardak sıcak çay ikram edebilmenin heyecanı içindedirler.
Plaka tahdidi ile ilgili yasal yollar da dâhil olmak üzere her türlü girişimi yapmış durumdayız. Plaka sınırlamasına giden yolda çeşitli evrelerden geçmeliyiz. İlk etapta tahdit olmasa bile tahsis ve tahditli plakaların olduğu illerdeki gibi çalışma ruhsatı bu aşamalardan önemli olanlarıdır.
İşte bu önemli taleplerimizi duyurmak için 11 Mayıs Cumartesi günü Kazlıçeşme meydanın da bir açık hava toplantısı düzenleyeceğiz. Unutmadan buradan bazı kişi ve kuruluşlara seslenelim. Bu eylem kimsenin kendi reklamını yapacağı, küçük hesaplar içinde olacağı bir organizasyon değildir. Bu eylem grupçu zihniyetlerin çıkarlarını değil tamamen esnafın çıkarlarını ön plana çıkartan bir hak arama eylemdir. Kimse oraya kendi reklamını yapmak üzere gelmesin. Her kim ki o gün esnafın çıkarlarının önüne kendi çıkarlarını koymaya kalkar.
Her kim ki, o gün daha önce örneklerini gördüğümüz gibi kendi reklamını yapma peşine düşerse. Bilsin ki, başta Odamız ve esnafımızdan olmak üzere en sert tepkiyi görecektir. O gün İstanbul’un tüm caddeleri servis arabalarımızla beyaza boyanmalıdır. Herkes kendi arabasına ailesini doldurarak Kazlıçeşme yolunu tutmalıdır. Bir arabaya doluşarak gelen servisçiler değil, kendi arabasıyla gelen binlerce servis arabasını görmek istiyoruz. Artık söz sırası çilekeş servisçi kardeşlerimizdedir. Bu organizasyondan alnımızın akıyla çıkmak için öncelikli görev İstanbul Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası yönetiminin ve cefakâr üyelerinindir. Oda ayrımı gözetmeden bütün servisçi esnafı hakların için haydi görev başına!
Haydi, Servisçi Kardeşim Artık Söz Söyleme Sırası Senin!
İSAROD Yönetim Kurulu Üyesi
Günhan Sınar