İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu’nun, ordinonun yük tesliminde aranması gereken hukuki bir belge olduğunu tespitine ve ordinonun Türk Ticaret Kanunu’nda yer almasına rağmen ordinoya ihtiyaç olmadığına dair iddialar gündemde tutulmaya devam ediyor. UTİKAD’a göre tartışmalar, ülkenin uluslararası ticaretteki güvenilirliğinin zedelenmesine neden oluyor.
Tavan fiyat uygulaması gibi belirli dönemlerde gündeme gelen ordino konusu, 2021 yılında Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün, bölge müdürlüklerine gönderdiği bilgi notu ile yeniden gündemde kendine yer buldu. 4458 sayılı Gümrük Kanunu yürürlüğe girdiğinden bu yana gümrük idareleri, eşyanın gümrük işlemleri için ordino belgesi istenmediğini hatırlatan UTİKAD; ordinonun ibrazı yani malın alıcıya fiziki olarak teslim edilmesi sürecinin, gümrük idaresinin kendi mevzuatı doğrultusunda taraf ve dahil olduğu bir işlem olmadığını hatırlatarak; "Ordino, gümrük işlemleri tamamlanmış malın alıcıya fiziki teslimi sırasında, taşıyan veya taşıyanın yerine malı emaneten elinde bulunduran liman ve geçici depo işletmeleri ile alıcı arasındaki bir işlemdir. Türk Ticaret Kanunu, ilgili mevzuat ve uluslararası konvansiyonlar doğrultusundaki bu uygulama bazı taraflarca özellikle çarpıtılarak yanlış yorumlanmakta ve mevzuat dışında ordino ibrazı olmaksızın eşyanın alıcısına teslim edilmesi istenmektedir" açıklamasını yaptı. UTİKAD, uluslararası taşımacılıktaki ‘yük teslim’ sürecinin tüm dünyada olduğu gibi uluslararası taşımacılık konvansiyonlarının öngördüğü doğrultuda ve Türk Ticaret Kanunu’nda yer verilmiş olan maddelere göre uygulanmaya devam edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. UTİKAD, ülkemizin dünya değer zinciri ve uluslararası ticaretteki güvenilirliğinin zedelenmemesi için yük teslim süreçlerinin mevzuat hükümleri gereği ve hukuki değerlendirmeler ışığında gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getirmeye devam edeceğini belirterek, İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu tarafından hazırlanan yük teslim süreçleri ve ordino belgesine ilişkin hukuki görüşler ile Ahmet Aytoğan’ın hazırladığı ‘Deniz Taşımacılığında Ordino’ makalesini üyeleri ve lojistik sektörü ile paylaştı.
İstanbul Barosu: "Ordino, hukuki bir belgedir"
UTİKAD’ın iş birliği ile 2018 yılında ‘Lojistikte Son Gelişmeler’ konulu bir panel düzenleyen İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu; panelde ordinonun pratikte kullanımı, ordino türleri, Türkiye'deki uygulaması, dünyadaki ordino ve taşıma işleri organizatörlerinin uygulamalarını ele almıştı ve sonrasında da ordinoyla ilgili hukuki görüş oluşturmuştu.
"Ordino, işin vazgeçilmez bir unsurudur"
İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Egemen Gürsel Ankaralı imzasıyla UTİKAD’a gönderilen değerlendirme yazısında; "İsmi ne olursa olsun hukuken gerekli ve önemli bir belgeden söz etmekteyiz. Makul bir ücret tahtında bu uygulamanın devamı taşıma hizmeti bakımından işin vazgeçilmez bir unsuru olmaktadır" ifadelerini kullandı. Yük teslim sürecini hukuki yönden inceleyen İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu, ordinonun yük tesliminde aranması gereken hukuki bir belge olduğunu tespit etti. Baronun değerlendirme yazısında; "Malın doğru kişiye teslimini sağlayan bir belgedir. Malını almak için orijinal konşimentonun taşıyana ya da onun temsilcisi olan acentesine teslimi yetmez. Taşıyanın bu orijinal konşimentoyu getirenin doğru kişi olup olmadığını da kontrol etme görevi vardır" denildi. Ayrıca "Gümrük mevzuatında ordino veya benzeri bir teslim belgesinin tanımlanmamış olması böyle bir belgenin hukuksuz olduğunu göstermez. Ordino, taşıma hukuku açısından önemli bir belgedir. Damga vergisi kanununda yeri vardır" açıklamasına yer verildi.
Ücretin Yasal Olduğuna Dair Yargıtay Kararları Var
İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu’nun hazırladığı değerlendirmede: "Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları, ordino karşılığı ücret alınmasının Türkiye’de alışılmış ve kabul edilmiş bir gelenek olup, ordino ücretinin sözleşmede kararlaştırılmamış dahi olsa davacı taşıyıcıya ödenmesi gerektiği yönünde birçok kararı bulunmaktadır" denildi.
Ahmet Aytoğan: "Ordino'nun Türk Ticaret Kanunu'nda Yeri Var"
FIATA Diploma Eğitimi Programı kapsamında ‘Deniz Taşımacılığı’nda Dokümantasyon’ dersleri veren Ahmet Aytoğan; ‘Deniz Taşımacılığında Ordino’ makalesinde ordinoyu tüm detayları ile ele aldı. Ordinonun ilk kez 1680 yılına ait konşimentolarda bahsedildiğine vurgu yapan Aytoğan; gemilerde çok farklı sayıda eşyanın taşınmasıyla birlikte bu belgenin 19’uncu yüzyıldan itibaren deniz taşımacılığında kullanılmaya başladığını söylüyor. Ordinonun varlığının dünyanın hiçbir yerinde olamayacak kadar anlamsız boyutlarda ülkemizde tartışılır olmaya başladığını dile getiren Aytoğan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1228’inci maddesine bakıldığında Hamburg Kuralları’ndan aynen alınan konşimentonun tanımının tartışmaları bitirecek nitelikte olduğuna vurgu yapıyor: "Konişmento, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senettir."