Soycan Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren, 450’nin üzerinde tedarikçisiyle uluslararası karayolu ve demiryolu taşımacılığında yıllık ortalama karayolu ile 10 binden fazla TIR, demiryolu ve intermodal ile 250 bin tondan fazla yükleme yapan CAG Logistics, her yıl eylül ayının son haftası kutlanan Demiryolları Haftası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 2020 yılında demiryolu ile toplam 29,9 milyon ton yük taşınarak, bu alanda tüm zamanların rekorunun kırıldığını sözlerine ekleyen Soycan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Soycan, demiryolu taşımacılığı; düşük maliyet, yüksek hız, güvenli taşıma ve hava koşullarından etkilenmeme gibi avantajlarıyla pandemi döneminde ihracatın devamlılığını sağladı.
“Türk ihracatçısının dünyaya açılmasındaki en önemli çözüm ortağı oluyoruz”
Demiryolu taşımacılığının çevre ve ülke ekonomisi açsında da son derece önemli olduğunu sözlerine ekleyen Soycan, “CAG Logistics olarak, Ukrayna-Romanya sınırından Çorlu’ya 6 yıldır düzenli olarak blok tren taşımacılığı yapıyoruz. Yerel operatörlerle çalıştığımız, yurt dışında Türk bayrağıyla açılmış olan ilk hat bize ait ve hatta yıllık 100 bin tona yakın ürün taşıyoruz. Ayrıca intermodal taşımada da yıllık 6 bin konteynerin üzerinde taşıma yapıyoruz. En yoğun çalıştığımız ülkeler arasında Macaristan, Polonya, Çekoslovakya yer alıyor. Tüm lojistik faaliyetlerimizle Türkiye ekonomisine katkı sağlarken Türk ihracatçısının dünyaya açılmasındaki en önemli çözüm ortağı oluyoruz.” diye konuştu.
“İntermodal hattımızı Baltık sınırına kadar genişletmeyi istiyoruz”
İntermodal taşımacılığın tüm dünyada desteklendiğini, önümüzdeki yıllarda toplam taşımacılıktaki payının daha da artacağını aktaran Soycan, “Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye’de intermodal hizmetlerin geliştirilmesi için 2,5 milyon Euro’luk proje ihalesi açtı. Proje, Avrupa Birliği ve Avrupa Kalkınma Fonu tarafından da destekleniyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu yönde yatırımlar ve çalışmalar artacak. Önümüzdeki 10 yıl içinde karayolunda bin 500 kilometreden daha uzak mesafelerin yüzde 50’ye yakınının, demiryolu altyapısının müsaade etmesi halinde intermodala döneceği kanaatindeyiz. Bu projeler ve çalışmalarla da ülkemizin intermodal taşıma kapasitesi daha da artacak. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda CAG Logistics olarak biz de 2022’de intermodal hattımızı Ukrayna, Belarus ve Litvanya’yı kapsayacak şekilde Baltık sınırına kadar genişletmek istiyoruz. Türkiye'de intermodal taşımacılıkta en fazla iş yapan lojistik firmalarından birisiyiz. İntermodalda taşıma kapasitemizi her sene çift haneli büyütmeyi ve pazar payımızı artırmayı öngörüyoruz” dedi.
Bir litre yakıt ile bir ton yük 87 kilometre taşınıyor
İntermodal taşımacılığın, ihracatçıların önündeki en büyük engel olacak Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’nın yüzde 100 desteklediği tek taşıma modeli olduğunu da sözlerine ekleyen Soycan, “Aynı tonajdaki yükün karayolu ile taşınması ile kıyaslandığında demiryolu yüzde 10 daha az karbonmonoksit, yüzde 66 daha az karbondioksit, ortalama yüzde 20 civarında daha az nitrojen oksit salınımı ile yük taşımaya imkân sağlıyor. Buna ek olarak karayolunda 1 litre dizel yakıt ile 1 ton yük ortalama 31 kilometre taşınabilirken demiryolu üzerinde bu mesafe 87 kilometreye kadar çıkabiliyor. Bu avantajlarla demiryolu taşımacılığı, maliyet avantajı sağlaması ve güvenilir bir taşıma yöntemi olmasının yanında karbon ayak izini azaltmakta da geçerli bir çözüm yolu oluyor. Ayrıca demiryolları, daha az kaza riski, daha az iş gücü, daha hızlı teslimat ve stabil teslim süresi gibi avantajları da yanında getiriyor. Böylece ihracatçılarımızın prestijleri de artıyor” dedi.
“İhracatçılara önlerini görebildikleri bir lojistik modeli sunuyoruz”
“Özellikle son dönemde navlun fiyatlarında görülen yüksek artışlar ithalatçı ve ihracatçımızın önünde ciddi bir sorun” diyen Soycan sözlerini şöyle tamamladı: “CAG Logistics olarak demiryolu ve intermodal taşımacılık özelinde yıllık kontratla çalıştığımız müşterilerimize spot navlun yerine sabit navlun fiyatları sunarak avantaj sağlıyor ve ticari hedeflerine ulaşmaları için destek oluyoruz. İhracatçılara, artan navlun fiyatlarından etkilenmeden, önlerini görebildikleri bir lojistik modeli sunuyoruz. Bu modelimizle ihracatçılarımızın elini dış pazarlarda kuvvetlendirirken son tüketiciyi de lojistik maliyetlerine bağlı fiyat artışlarından koruyoruz.”