Gelişen teknoloji ve dijitalleşmeyle tedarik zincirinin e-ticaret alanındaki önemli bir kısmını lojistik firmaları gerçekleştiriyor. Sadece e-ticaret lojistiğine ayırdığı 50 bin metrekare alanda dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen markalarınae-lojistik hizmeti veren Sertrans Logistics ise yıllık online ürün kapasitesini 70 milyona çıkardı.
Online perakende sektörünün hızla büyümesinde lojistik sektörü de kritik görev almaya başladı. Çok sayıda yerli ve yabancı marka, online alışveriş sürecinin yönetimini outsource ediyor. Sadece e-ticaret lojistiğine ayırdığı 50 bin metrekare alanda, yıllık 70 milyondan fazla online ürün kapasitesi ile çalışan Sertrans, online perakende sektöründeki bu gelişmeyi ilk fark eden lojistik firmalarının başında geliyor. Türkiye için online perakende sektörünün büyük bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş, “Dünyada geldiğimiz noktada herkes en iyi bildiği şeyi yapmalı. Üretim firmasıysanız üretim yapmalısınız, lojistik firmasıysanız lojistiği en iyi şekilde yapmalısınız. Biz 27 yıllık deneyimimizle, yüksek kapasiteli depolarımız ve çok geniş katma değerli hizmetlerimizle, e-lojistikteki ve tedarik zinciri yönetimindeki uzmanlığımızla, her sektörden üretici firmanın hayatını kolaylaştırıyor, onların sadece kendi üretimlerine odaklanmalarını sağlayarak aynı zamanda maliyet avantajı da sağlıyoruz. Hali hazırda pek çok dünya devi markaya hizmet veriyoruz” şeklinde konuştu.
Online lojistiğe 50 bin metrekare alan
E-ticaret lojistiği hizmetlerinin cirosunun önemli bir bölümünü oluşturmaya başladığını belirten Sertrans Logistics CEO’su Keleş: “ E-ticaret konusunda yatırımlarımıza 2012 yılında, çok yüksek teknolojilerle donattığımız 30 bin metrekareye yakın bir alanda başlamıştık. Şimdi bu alanımızı 50 bin metrekareye çıkardık. Bu alanda yıllık 70 milyondan fazla online ürün kapasitesi ile çalışıyoruz.” dedi.
Firmaların karlılığı artıyor
E-ticaret hizmetlerini outsource etmenin firmaların karlılığını çok büyük oranda artırdığını belirten Keleş, şunları ekledi: “Online perakende sektörü ülkemizde giderek olgunlaşıyor ve gelişiyor. Üretici firmaların tüm tedarik zinciri yönetimini ve beraberinde e-ticaret hizmetlerini deneyimli ve güvenilir çözüm ortaklarına emanet etmeleri, direkt olarak karlılıklarını da etkiliyor. Kendi uzmanlık alanları dışında kalan bir yönetim süreci için, depolama alanına, teknolojiye, yetkin personel istihdamına yapacakları çok ciddi yatırımların yanında hatasız ve hasarsız yürütülmesi gereken bu süreç yönetimi için harcayacakları zaman ve emek de düşünüldüğünde, bu konularda uzmanlaşmış çözüm ortaklarıyla çalışmanın avantajları daha net şekilde ortaya çıkıyor. Kendi üretimlerine, kendi pazarlarındaki rekabete ve büyümeye odaklanarak verimliliklerini ve karlılıklarını artıran firmalar sonuçta bizi çok daha güçlü ekonomik ortama taşıyor, ülke ekonomimize daha etkin bir katkı sağlıyorlar.”
2016’da online perakende rakamları katlandı
2015 yılında 2014’e göre yüzde 31 büyüyen perakende sektörünün 2015’deki 25 milyar TL’lik cirosunu 31 milyar TL’ye çıkarmayı hedeflediğini belirten Keleş, şöyle devam etti: “Türkiye’de 35 milyon aktif internet kullanıcısı var. Bunun 10 milyon tanesi 2015’te satın alma deneyimi yaşadı. 2016’da bunun 16 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Gelişmiş ülkelerde online, toplam perakendenin yüzde 7’sini kapsıyor. Türkiye’de henüz yüzde 2 civarında. Gelişmiş ülkelerdeki ortalama yüzde 5. Böyle bakınca ülkemizdeki potansiyelin ne denli yüksek olduğu ortada.”
Türkiye çok önemli bir oyuncu
Türkiye’nin hiçbir yatırımcının vazgeçemeyeceği kadar önemli bir oyuncu olduğuna dikkat çeken Keleş, “Genç, vizyonu geniş, teknolojik yenilikleri ve dünyayı çok yakından takip eden bir nüfusumuz, zorluklarla mücadeleye alışık insanprofilimiz, coğrafi konumumuz, kıtaları birleştiren lojistik üs olmamız gibi pek çok avantajımız var. Yaşadığımız ekonomik ve toplumsal krizlerin ise, hiç olmamasını dilerdik. Ülkemizin bu gibi krizlerle karşı karşıya kalmasını hiçbir zaman arzu etmeyiz, ancak kriz süreçlerinin de, ülkece zorluklarla baş edebilme gibi bize çok önemli bir deneyim kazandırdığını, en zorlu şartlarda başarmaya çalışmanın ülkece hepimize kas kazandırdığını düşünüyorum. Türkiye olarak, içeride ve dışarıda yaşadığımız olumsuzluklara rağmen ilerlemeye, büyümeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda, hemen hemen tüm sektörlerde yer alan, ancak bilhassa perakende sektöründe yer alan hiçbir dünya devinin Türkiye’den vazgeçme şansı yok. Bizler ülkesine inanan, yatırım yapan iş dünyası olarak bu bilinçle çalışmaya, ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.