www.eurotransport.de sitesinden alınmıştır.
Bir Alman Lojistik Yöneticisinin önerileri.
Çevirenin Notu:
‘’Ülkemizde sürücü eksikliği diye bir sorun yok. Herşey yolunda, parklarda sürücü olmadığı için yatan
araçlarımız yok, çok şükür! Tedarik zincirinde kopma, aksama yok. Zaten bizim ülkemizde böyle bir
şey olması mümkün değil. İngiltere de sürücü sayısının eksik olması nedeni ile yaşanan sorunların ,
Almanya ya sıçramasından korkuluyor. Bu nedenle Alman firmalarının ağlaşması ve bizi kıskanmaları
çok normal! O nedenle, belki ibret alınır diye, örnek Almanya’dan seçilmiştir.’’
Almanya’da kamyonlar parkta duruyor, çünkü nakliye şirketleri sürücü bulamıyor. Sektör
darboğazları nasıl aşabilir r? Waiblingen Bay Logistik Genel Müdürü Michael Schaaf, sürücü
eksikliğine karşı beş tedbir öneriyor.
Sürücü yetersizliği nakliye ve lojistik endüstrisini zor duruma sokmaktadır. Dünya İngiltere örneğine
bakarak, olayların nereye gittiğini görüyor. Ancak darboğazın etkileri Almanya’da da görülebilir
durumda. Bay Logistik Genel Müdürü Michael Schaaf uzun yıllardan beri, sektörde adil rekabeti,
daha iyi bir iş profili geliştirmeye ve böylece sürücülerin eksikliğini gidermeye çalışıyor. Editöre yazdığı
bir mektupta, darboğazın hafifletilebileceğine inandığını söylüyor ve beş önlemi formüle ediyor.
Sürücülerin yetersizliği ve bunun sonucunda taşıma kapasitesinin azalması, sadece nakliye firması
olarak bizleri zorlayan bir konu değildir. İngiltere'de ki mevcut durum, etkilerin ne kadar ileri gittiğini
ve temel gıda ve yakıt arzının ne kadar hızlı etkilendiğini göstermektedir. Bu konu hepimizi etkiliyor ve
etkisi ulusal sınırların çok ötesinde görülüyor.
Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'dan Doğu Avrupalı sürücüleri işe alma stratejisi ancak kısa
sürede başarılı oldu. Şu anda Litvanya, Romanya, Bulgaristan gelen sürücülerimiz var ve gelecektede
Filipinlilerden kamyon sürücüleri gelecektir.
Sürücülük mesleği itibarsız hale geldi
Profesyonel sürücülük mesleği son yıllarda itibarsız bir hal aldı. Toplum, artık sürücü için gerekli
nitelikleri görmüyor ve bununla ilgili yatırımlara ilgi göstermiyor. Argüman olarak; sürücülerimiz
nitelikli iş gücüdür ve her zaman bağımsız olarak çözüm bulması gereken uzman kişilerdir. Bu doğru
ise, bu ifadenin farkında olmalı ve sürücülerin çalışmalarına hak ettiği değeri vermeliyiz.
Kısıtlamaların ve değişen çerçeve koşullarının profesyonel sürücüler için ne gibi etkileri vardır??
Kendimize bu soruyu sorduk ve aşağıdaki sonuçlara vardık: Bunun ana nedenleri , yeni çalışma ve
dinlenme kuralları veya diğer yasal gereksinimler değildir. Bilakis, ana nedenler, yükleme ve
boşaltma noktalarının açık kalma sürelerinin azaltılmış olması, yükleme noktalarının iyi
yönetilmemesi, karmaşık iş süreçleri nedeni ile yükleme ve boşaltma sürelerinin çok uzamış olması
ve yükleme ve boşaltma yerlerinde yapılan personel tasarruflarıdır. Corona salgını nedeniyle ek
kısıtlamalar ve işlem sürelerinin uzaması, ayrıca süreci daha da çekşlmez hale getirdi. Park
tesislerinin eksikliği , yük sahibi şirketlerin sıhhi tesislerinin veya şirket kantinlerinin kullanılmasına
izin verilmemesi, profesyonel sürücülerin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda olumsuz etkiye
sahiptir.
Bu alanda bir değişim meydana getirmek için, tedarik tüm bileşenlerinin katılımı gereklidir. Çünkü
sadece ortak alınan önlemlerle, profesyonel sürücünün meslek itibarı yükseltilerek, cazip hale
getirilebilir ve böylece herkes için verimliliği artırabiliriz. Bunun için, hemen bir iyileşmeye yol
açabilecek aşağıdaki beş önlemi görüyorum.
1.Sürücülük mesleğine daha kolay erişim için, mesleki yeterlilik yasasının kaldırılması veya önemli
ölçüde basitleştirilmesi. Geçmişte, 2 Serisi (kamyon ehliyeti) yeterliydi. Bugün, mesleğe yeni gelen bir
kişi, Sürücü Personel Yasası'na göre mesleki yeterlilik için en az 120 saat eğitimi tamamlamalıdır.
Toplamda, karayolu taşımacılığında sürücü mesleğine erişim en az 180 saat sürer veya yaklaşık 8.000
Euro yatırım yapılması gerekir. Günümüzün modern araç teknolojisi, sürüş güvenliği sistemleri ve
dijitalleşme göz önüne alındığında, daha az sürüş deneyimi olan sürücülerin kullanılmasında bir
güvenlik riski olmayacaktır.
2.Giriş testleri, kendi kendine yükleme, yükleme noktası yönetimi, sıkı işyeri kuralları ve
gereksinimleri gibi her müşteriye özel kısıtlamalar kaldırılmalı.
3. Firmaların Sıhhi tesisleri ve kantinleri sürücüler tarafından kullanılabilmeli (Yemek gibi).
4.Devlet yollarında kamyonların hızını 80 km /h olmalı.
5.Ağır yük taşıtlarında, faydalı yük miktarı , kombine taşımacılık dahil olmak üzere kademeli olarak 2-4
ton artmalı.
Sürücüler araba kullanmak istiyorlar, bürokrasiye veya mesleğe erişimi zorlaştıran şartlara
ihtiyaçları yoktur. Sürüş tutkusunu tatmin etmek ve böylece verimliliği önemli ölçüde artırmak
istiyorlar. Sürücülük mesleğinin itibarının, tekrar önemli ölçüde daha çekici hale getirilebileceğine
kesinlikle inanıyorum. Bunu yapmak için herkes birlikte hareket etmeli. Kendimiz yapabileceğimiz
şeyleri zaten yaptık, her gün yapıyoruz ve gelecekte yapmaya çalışacağız. İşimiz hizmettir ve bunu
kalp ve ruhla yapmayı tercih ederiz.
Bu satırlar , tedarik zincirinin tüm bileşenlerine, resmin bütününü görmeleri için bir çağrıdır. Çünkü
sürücü ve kamyon olmazsa, tedarik zincirlerini çökertiriz. Son birkaç ay bize bunu gösterdi ve biz
bundan ders çıkarmalı , hızlı ve ciddi bir şekilde ele almalı ve ciddi saygı göstermeliyiz.
Bay Logistik Genel Müdürü Michael Schaaf
Bu köşede, bir Alman lojistik yöneticisinin tespit önerilerine yer vermemiz, bu fikirleri aynen
benimsediğimiz ve katıldığımız anlamına gelmemektedir. Amacımız, bu konuda okuyanları
düşünmeye ve kendi durumlarını değerlendirmeye teşvik etmektir. Şu bir gerçek ki, siz ne kadar
işinizde mükemmel olursanız olun, işlerin birbirine zincirleme bağlı olduğu bir sistemde (Tedarik
zinciri) zinciri oluşturan diğer halkalarda sizin gibi değilse, sistem düzgün çalışmayacaktır. Bu nedenle;
kamu otoriteleri , lojistik şirketleri, yükü taşınan üretici ve şirketler, sürücüler ve bu bileşenleri temsil
eden STK’lar işbirliği yapmalı ve geleceğe hazırlanmalıdır.
Sanırım, sürücü sorunu konusunda yazacağım son yazı olacak. Çünkü, bu konuda asıl konuşması
gerekenler, araçları olan taşıma ve lojistik şirketleri, sürücüler, üniversitelerin lojistik ve ulaştırma
bölümlerindeki öğretim üyeleri vs.. olsa gerek.
Bilal Yeşil