Son dönemde birçok mecradan bize ÖTV indirimi olacak ÖTV indirimi geliyor diye bir enformasyon ulaşıyor. Bu doğru bir enformasyon değil. Özellikle şu anda satışların hareketli olduğu dönemde biz Yetkili Satıcılar zaten ÖTV indiriminin gelmeyeceğini tüketicilerimize günlerdir söylüyoruz. Bu dedikoduları çıkaranların amaçlarını bilemiyorum ama altını çizmek istiyorum ki “ÖTV indirimi” beklemiyoruz.
“Haziran Satışları Geçen Yılı Geçecek”
Yüzde 0,49 kredi kampanyası geçen sene 1 Ekim’den itibaren başlamış olan bir kampanya ve sıfır araçlarla ilgili. Bu kampanya özellikle yerli üretimi desteklemek adına düzenlendi ancak diğer markalar da bu kampanyaya özel bankalar aracılığı ile eşlik ettiler. Katkı paylı bir kampanya bu, bankalar baz faiz oranını bizlere veriyor ve oradan geriye gelmek için ise markalarımız bankalara komisyon ödemesi yaparak faiz oranını daha aşağıya çekiyorlar. Yüzde 0,49 faiz oranı 30 Haziran 2020 tarihinde bitecekti fakat hükümetimiz 30 Haziran 2020’yi daha ileri bir tarihe alarak bu kampanyanın devamını sağladılar. Dolayısıyla otomotiv sektörü geçmiş aylarda pandemi nedeniyle durmaya yakın olan satışlar nihayet mayıs ayıyla birlikte harekete geçti ve şu anda haziran ayında otomotiv satışları geçen seneki haziranın üstünde kapanacak gibi bir performans gösteriyor. Bulunurlukla ilgili sıkıntı ise hepimizin sıkıntısı, sonuçta bizler de tüketiciyiz.
Fakat yan sanayiyle birlikte otomotiv fabrikalarının yeniden üretime başlamaları mayıs ayının son haftasına denk geldi. Bizim Türkiye’de sattığımız araçlarda her 10 otomobilin yaklaşık 6-7 tanesi ithal olduğu için Avrupa’daki pazarlar kendi pazarlarını hareketlendirmek, kendi ekonomilerini döndürmek için öncelikle kendi piyasalarına araç vereceklerdir. Türkiye’ye ise ilk aşamada araç veremeseler de hemen ardından tedariğimize yardımcı olacaklardır. Bulunurlukla ilgili birkaç ay daha bir sıkıntı yaşayacağız ama Türkiye’de üretilen araçlar için şu anda üretimin bütün çarkları dönüyor. Özellikle ana ve tedarik sanayii üretenleri ve yetkili satıcılık sistemi de bulunurlukla ilgili sıkıntıyı bertaraf etmek için elinden gelen tüm gayreti ortaya koyuyor.
Bazen tüketicinin istediği model, donanım seviyesi stoklarda olmayabiliyor ve bunların tedariği bir miktar uzayabiliyor. Bugün herkesin showroomunda gösterdiği, sattığı araçlarla donanım seviyeleri, renk seçenekleri, aksesuar seviyeleri değiştiği için 2-3 aya varan süreler oluyor ama daha çok bu bize yurt dışından gelen araçlarla ilgili bir durum. Yerlide ise şu anda bunu söylememiz doğru değil. Yerli ürünlerde yine bir aylık bir zaman içerisinde araç bulunabiliyor. Bu ay da geçen sene Haziran’da 42 bin 700 adet satılmıştı. Bu sene haziranda da rakamlar gösteriyor ki 50 binleri göreceğiz. Piyasalardaki dengeyi sağlamak bu dönemde güç olsa da tüm taraflar olarak üreticisi, ithalatçısı, yan sanayicisi araç bulunurluğunu çözmek için elinden gelen gayreti sarf ediyor.
“Pandemi ile çevreci otomobiller ön plana çıktı”
Şu anda Türkiye’de satılan araçlar içerisinde, yerli üretilen araçlar da dahil olmak üzere çevreci otomobiller satılıyor. İçten yanmalı motorlarda en düşük CO2 seviyeli motorlar yani Avrupa ile entegre bir şekilde Euro 6 normlarındaki daha çevreci araçlar satılıyor. Türkiye’de üretilen hibrit otomobiller var. Şu anda birçok marka hibrit otomobillerini ve elektrikli otomobillerini ülkemizde satıyorlar. Bu ürünlere de yavaş yavaş talep oluşmaya başladı. Bizce bu ürünlere geçmişten daha fazla ilgi var. Ancak tam elektrikli araçlarda pandemi dolayısıyla bir miktar yavaşlama olduğunu ve beklenen satışların bir süre ötelendiğini düşünüyoruz. Son dönemlerde dünyada petrol fiyatlarında ciddi bir düşüş olması da bu beklentiyi ötelemede bir araç oldu. Ama daha yaygın olarak yakın bir gelecekte hibrit teknolojileri, elektrikli teknolojileri önümüzdeki yıllarda showroomlarımızda tüketiciyle buluşturacağız.