Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ve Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) koordinasyonunda; otomotiv ana ve tedarik sanayi firmalarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, araçlardaki elektronik ve yazılım ağırlığının gittikçe artacağına dikkat çekildi. Bu gelişime hazırlıklı olmanın gerektiğinin vurgulandığı etkinlikte, Türkiye’deki tedarik sanayinin artık yeni alanlarda yetkinlik kazanmasının zorunlu olduğu aktarıldı. Toplantıda konuşan OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, “Yerlileştirmeyi bir numaralı madde olarak önümüze koymalıyız. Üretim burada olmalı ki maliyet avantajımız ve esnekliğimiz ile tüm olası değişikliklere anında cevap verebilelim” dedi. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca da, Türk otomotiv sektörünün bugün geldiği noktanın son derece önemli olduğunu belirtti.
Bu noktayı daha ileri taşımak adına otomotiv sektörünün bir bütün olarak nereye gideceğinin iyi anlaşılması gerektiğini aktaran Kanca, otomotiv sektörünün içinde bulunduğu dönemi “Bir değişimin arifesindeyiz” diyerek tanımladı. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı ise yaşayabilmek için Türk tedarik sanayinin mutlaka yeni teknolojilere sahip olması gerektiğini belirterek, “Ya elektrikli ve otonom araçlarla ilgili yeni teknolojilere hakim şirketlerle teknik işbirliği veya ortaklık yapmalıyız ya da uzun zaman gerekiyor olsa da Ar-Ge’ye daha fazla yatırım yaparak kendi teknolojilerimizi oluşturmalıyız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ihracat şampiyonu otomotiv sektörünün paydaşları, otomotiv ekosisteminde yaşanan hızlı değişimin gerisinde kalmamak ve Türkiye adına bir yol haritası oluşturmak için bir araya geldi. Bu kapsamda, Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ve Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) koordinasyonunda TAYSAD Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıya; OSD ile TAYSAD’ın yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra, otomotiv ana ve tedarik sanayi firmalarının üst düzey yöneticileri katıldı.
“Bir değişimin arifesindeyiz”
Otomotiv ekosisteminin ciddi bir değişim sürecinde olduğunun vurgulandığı toplantıda, “bağlantılı araçlar”, “elektrikli araçlar”, “hareketlilik/hizmetler” ve “otonom araçlar” konularının değişimi tetikleyen en önemli başlıklar olduğu, bu gelişmeler doğrultusunda araçlardaki elektronik ve yazılım ağırlığının gittikçe artacağı belirtildi. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda Türkiye’deki tedarik sanayinin uzmanlaştığı alanların dışında yeni alanlarda yetkinlik kazanması gerektiğine dikkat çekilen toplantıda, Türkiye otomotiv sektörünün sürdürülebilir rekabetçiliğinin koruması ve daha fazla katma değer yaratması adına odaklanılması gereken konular ele alındı.
Toplantıda konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, Türk otomotiv sanayiinin bugün geldiği noktanın son derece önemli olduğunu belirtti. Bu noktayı daha ileri taşımak adına otomotiv sektörünün bir bütün olarak nereye gideceğinin iyi anlaşılması gerektiğini aktaran Kanca, otomotiv sektörünün içinde bulunduğu dönemi “Bir değişimin arifesindeyiz” diyerek tanımladı.
“Bu noktada alarm vermemiz gerekiyor”
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün de konuşmasında otomotiv dünyasındaki küresel gelişmelere değindi ve yeni teknolojilerin otomotiv ile etkileşimini değerlendirdi. Haydar Yenigün, “Son gelişmeler doğrultusunda görüyoruz ki aracın üzerindeki yüksek teknolojili kısım oldukça yükseliyor. 2030’da bir aracın maliyetinin yarısının elektrik/elektronik ve yazılım kaynaklı olacağına yönelik öngörü, 2050’de yüzde 67 seviyelerine çıkıyor. Yani bir aracın üçte ikisinin elektronik sistemlerden oluşacağı söyleniyor. Bir tarafta bu varken, bir tarafta da bizim ‘sağlam kasımız’ dediğimiz tedarikçilere baktığımızda, bu noktada alarm vermemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“Yerlileştirmeyi bir numaralı madde olarak önümüze koymalıyız” açıklamasını yapan OSD Başkanı Haydar Yenigün, “Üretim burada olmalı ki değişikliklere anında cevap verelim. Kaliteli, esnek ve verimli iş modelimizi devam ettirmemiz lazım. Geçmiş başarılar kesinlikle ve kesinlikle geleceğin garantisi değildir. Geçmiş 20-30 yılda otomotiv sanayisi olarak yaptıklarımız çok değerli. Ancak yaşanan yıkıcı değişim bizlerin de değişmemizi zorunlu kılıyor” diyerek sözlerini tamamladı.
“Değişime ayak uydurmamız lazım”
OSD Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Şentürk ise, Türk otomotiv sektörünün geldiği noktanın gurur verici olduğunu vurguladı. Necdet Şentürk, “Yoğun emeklerle bu aşamalara geldik. Bunda tedarikçilerimizin büyük katkıları var. Ancak geldiğimiz seviye geleceğimizin garantisi değil. Otomotiv sanayii değişiyor. Bu değişime ayak uydurmamız lazım. Geleceğimizi garantiye almak için bu rekabetçiliği hem koruyacağız hem değiştireceğiz. Bunun için iki temel konuyu irdelemek gerektiğini düşünüyorum. Birincisi ‘ürün yetkinliği ya da ürün becerisi’, diğeri de ‘üretim yetkinliği ya da üretim becerisi’. Bu iki konu bizim için çok önemli” açıklamasında bulundu.
“Ar-Ge teşviklerinde otomotiv için özel bir yapı kurulsun”
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı da yaşayabilmek için Türk Tedarik Sanayiinin mutlaka yeni teknolojilere sahip olması gerektiğini söyleyerek, “Ya elektrikli ve otonom araçlarla ilgili yeni teknolojilere hakim şirketlerle teknik işbirliği veya ortaklık yapmalıyız, ya da uzun zaman gerekiyor olsa da Ar-Ge’ye daha fazla yatırım yaparak kendi teknolojilerimizi oluşturmalıyız” ifadelerini kullandı. Türk tedarik sanayinin mevcut durumunu tespit etmek için bir çalışma yapmayı ve yeni teknolojilere uyum için bir yol haritası çıkarmayı istediklerini de ifade eden Kemal Yazıcı, “Çalışmada, Türkiye’deki mevcut durum ve teknik altyapıyı gözden geçirip elektrikli, bağlı ve otonom araçlarda dünya nereye gidiyor, bizim bu alanda rekabet eder hale gelmemiz için neler yapmalıyız? gibi soruların yanıtlarını da ele alacağız” dedi.
TAYSAD olarak teşvik ihtiyaçlarının takibi ve iyileştirilmesi için kamu ile yürütülen görüşmelere de devam edeceklerini açıklayan Yazıcı, “Ar-Ge teşviklerinde otomotiv için TÜBİTAK bünyesinde özel bir yapı kurulsun ve bu yapı ile otomotiv için yapılan Ar-Ge projeleri daha hızlı desteklensin istiyoruz. Ayrıca, yeni teknolojilere sahip parçaların geliştirilmesi ve üretilmesinde, hem tedarikçileri hem de bu yerli parçaları kullanacak araç üreticilerini destekleyen bir teşvik sistemi kurulmalı diyoruz. Son olarak da yeni teknolojiler ve yerlileştirme konusunda sektörün sıkıntılarını ilgili kurumlara anlatmaya ve çözüm yolları önermeye devam edeceğiz” diye konuştu.