Lastik Sanayici ve İthalatçıları; sektörü aynı çatı altında buluşturan LASİD’in Shangri-La Bosphorus’ta düzenlediği basın toplantısında sektör değerlendirmesi yaptı. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayman; lastik piyasasının 2014 yılı verilerini paylaşarak 2015 yılı ile ilgili gelişme tahminlerini açıkladı.
2014 yılında 1.7 milyar lastik satıldı
Hakan Bayman, değerlendirmesinde önce global örneklere değindi; dünya lastik pazarının büyümeye devam ettiğini, 2014 yılında tüm dünyada 1.7 milyar adet lastiğin satıldığını, pazarın bir önceki yıla göre yüzde 4.5 artış gösterdiğini kaydetti. LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Bayman, global büyümedeki en büyük payın gelişmekte olan ülkeler olduğunu; Çin’de yüzde 9, Hindistan’da yüzde 6.5 ile büyümenin hızlı seyrettiğini söyledi. Son yıllarda küçülme gösteren Avrupa pazarı 2014 yılıNI yüzde 2 büyümeyle tamamladı, satılan lastik miktarı ise 206 milyon adetti.
2015 büyüme tahmini yüzde 3
LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayman’ın Türkiye tablosuna ilişkin açıklaması ise şöyleydi: ‘‘Türkiye’ye baktığımızda, maalesef sindirme senesi adını verdiğimiz bir yıl geçirdik. 2014 yılında 20 milyon adet lastik satıldı. Toplam Pazar önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 1.5 civarında daralırken, ticari lastik pazarında bu daralma yüzde 7 civarında oldu. Ancak zorluklara rağmen 2015 yılı için ümitliyiz. Sindirme döneminin ardından genelde hızlı büyüme beklentisi olmasına rağmen 2015’de lastik pazarı için yüzde 3 civarında büyüme öngörüyoruz. Sektörün 4’te 3’ünü karşılayacak kadar çoğunluktayız.
2014’ün ihracat hacmi 1.127 milyon dolar
2014 yılının ihracat verilerini de paylaşan Hakan Bayman; Türk lastik sektörünün uluslararası standartlara uygun üretimle dünya pazarının etkili aktörlerinden biri olduğunu; 2014 yılında 1.127 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini kaydetti. İhracatın önemli bölümü Avrupa ülkelerine yapıldı. 2015’in Ocak ayında ise 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 26 azalan lastik ihracatı; 101 milyon dolardan 75 milyon dolara geriledi.
“Kaplama her yönden kazandırıyor”
Kaplama lastikler konusunda sektör olarak fazla konuşmadıklarını söyleyen Hakan Bayman, kaplama lastiğin dünyanın her tarafında büyüyen ve kaliteli yapıldığında çevreye verilen zararı azaltan lastiğin ömrünü uzatan önemli bir olgu olduğundan bahsetti. Özellikle ticari araçlarda kullanıldığını ifade eden Bayman ”Binek araçlarda kaplama fiyatı sıfır lastik fiyatından daha pahalı oluyor. Dünyanın her tarafında ticari pazarda örneğin ABD’de ticari lastik pazarının yüzde 50’si kaplamadır, Türkiye’de bu oran yüzde 30’larda Avrupa’da ise yüzde 40 civarında seyrediyor. Ticari lastiklerin ömrünü uzatmak için kaplama teknolojisi ile bir veya birden fazla kaplamaktan bahsediyoruz. Bunun ekonomisi toplam lastik maliyetinde gerek şirketleri gerekse bu işle uğraşan kişilere çok ciddi tasarruf sağlıyor. Çevre açısından daha az lastik atığı ve çevre korunmasına faydası olduğu için çevreci yaklaşım olarak değerlendiriyoruz ”dedi.
Güvenli kaplama denildiğinde dünya standartlarında olan ECE R109 sertifikası ile yapılan kaplama olması gerektiğini, Türkiye’de merdiven altı olarak tabir edilen kaplamanın yapıldığı veya yapıldığını tahmin ettiğimiz bir sürü yer olduğunu anlatan Bayman ” Bu belgeye sahip büyük üreticiler tarafından yapılan kaplamanın doğru performansı vereceğini düşünüyoruz. Kaplamalarda mevsime uygun olmalı, kaplamanın da yaz ve kış koşulları düzenlenmeli. Diş derinliği azalan kaplama lastikler kontrol edilerek ya yeniden kaplamaya gönderilmeli ya da değiştirilmeli, çoklu kullanımın zararı büyük olabilir” diyerek uyarıda bulundu.
“LASİD olarak kaplamanın arkasındayız”
Yollarda dolaşan ömrünü tamamlamış lastiklerle ilgili yüzdelik oranı vermek çok zor imkansız diyen LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Bayman, özellikle bu kaplama işi ile sektörün oyuncuları filolara gittiğinde bu bilinci arttırmak veya yüzdeyi minimize etmek için kabak dediğimiz ve kullanım ömrü geçmiş lastiklerin piyasadan çekilmesi için çalışmalar yapıldığını söyledi.
Lasid olarak kaplamayı tavsiye ettiklerinin altını çizen Hakan Bayman “Bu işi yapan firmaların maliyetini biliyorsunuz ki benzinden sonra en yüksek maliyet lastik maliyetidir bu sektörde. Lastik maliyetini azaltmak konusunda büyük tasarruf sağlıyor. Belge ile kaplama yapılan lastiklerin, karkasın içindeki çelik tellerin güçlü olup olmadığı x-ray ile bakıldıktan sonra karkas kaplamasına karar veriliyor. Kaplamanın kontrollü ve takipli bir şekilde yapıldığında dernek olarak arkasında durduğumuzu ifade edebilirim” dedi.
“Avrupa’nın en büyük kamyon araç parkı Türkiye’de”
Ticari pazarın özellikle otobüs kamyon piyasasının pazardaki payı yüzde 10,hafif ticari pazarı ise yüzde 15 civarında olduğunu belirten Hakan Bayman “Türkiye’de 1.300.000 kamyon lastiği olduğunu düşünecek olursak miktar dünyada da buna benzer ama gelişmekte olan ülkelerde özellikle yapısal dönüşümün daha fazla ülkelerde bu oranların daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa’nın en büyük kamyon araç parkı ülkemizde, hafif ticariden ziyade ağır ticari için önemli ve dinamiği değişken bir pazara sahibiz” diyerek ağır ticari pazarına önem verilmesi gerektiğini ifade etti.
“Merdiven altı üretim durdurulmalı”
LASİD Genel Sekreteri Bahadır Ünsal lastik kaplamaları ile ilgili ülke ekonomisi açısından fosil petrol ürünlerinin kullanımının azaltılması amacı ile oldukça önemli bir durum olduğunu söyleyerek ”Filo sahipleri açısından bakıldığından çok ciddi katkısı var kaplamanın, Sanayi Bakanlığı 2009 yılında bir genelge ile R109 adı verilen kaplama kurallarının uygulayacağı ve bu belgeye göre sertifika almayan işletmelerin kapatılacağını söyledi ama 2014’ün başına kadar bu denetlemeler ile ilgili her hangi bir sonuç alabilmiş değildik, girişimlerimiz sonucu şu an 70 civarı sertifikalı müessese’nin bu işi yürüttüğünü biliyoruz” dedi.
Halen sıcak kaplama denilen ısı teknolojili kaplamada sayısını bilemedikleri kaplamanın devam ettiği uyarısında bulunan Bahadır Ünsal ”Bu tehlikedir, trafik için tehlikedir, araç için tehlikedir,insan için tehlikedir dolayısıyla bunun mutlaka sonuçlandırılması ve herkesin çağdaş usulleri kullanması gerekiyor. Merdiven altı üreticiler ileriki zamanlarda bu kadar rahat olamayacak, bunun takipçisi olacağız sonuçta burada insan hayatı ile ilgili iş yapılıyor. Uçak lastikleri için kullanılabilir ama toplu taşıtlardaki özellikle ağır ticari araç açısından hiçbir faydası yoktur. Dolayısı ile soğuk kaplama dediğimiz sınıfı daha önce belirlenmiş ve dernek üyelerimizin kendi teknolojisine sahip olduğu şekilde kullanılan bir kaplamadan söz ediyoruz” dedi. LASİD Genel Sekreteri bugün derneğin beş üyesinin de kendi geliştirdiği kaplamayı uygulayarak sürekli geliştirildiğini, önümüzdeki birkaç yıl içinde kaplama sektörünün daha önemli hale geleceğini düşündüğünü belirtti.
"2 yeni fabrika açılacak, mevcut kapasite artıracak"
Hakan Bayman sektördeki gelişmeleri şöyle sıraladı: ‘‘Mevcut fabrikalarımızın üretim kapasitelerini artırmaya ve teknolojik yeniliklere yönelik yatırımlar yapmaya devam ettikleri gözlemleniyor. Pazarın yeni aktörlerinden Sumitomo’nun 500 Milyon Dolar yatırımı 2016 yılında yerli ortağıyla birlikte Çankırı’da üretime başlaması bekleniyor; Brisa’nın ikinci fabrikası ise 330 Milyon Dolar ile Aksaray’da kuruluyor. Macaristan’daki üretim tesisini büyüten Hankook firmasının Türkiye’ye ithalatını artırması da beklentiler arasında.’’
Kış lastiği uygulaması pazara olumlu yansıdı
Kış lastiği uygulamasının yılın son aylarında pazara kazandırdığı ivmeye de dikkat çeken LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayman; 2014 yılında derneğin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile yürüttüğü ortak çalışmalar sonucunda yeni bir kış lastiği genelgesi yayınlandığını ve sorun yaratan uygulamaların iyileştirildiğini de belirtti. Kamu’nun bilinçlendirilmesi amacıyla LASİD tarafından hazırlatılan bir kış lastiği kamu spotu filminin onay için RTÜK’e sunulduğunu söyledi. Hakan Bayman; yürütülen tüm faaliyet ve çalışmalarla birlikte; sektöre ait tüm teknik bilgilerin; mevzuat, uygulama ve karşılaştırmalı raporların derneğin resmi internet sitesinden bulunabileceği bilgisini paylaştı.