UKOME’de Plaka Tahdidi ve Diğer Talepler masaya yatırıldı

UKOME’de Plaka Tahdidi ve Diğer Talepler masaya yatırıldı

Tüm sektör bileşenlerini 3 Haziranda tek masada toplayan UKOME, taraflarla plaka tahdidi başta olmak üzere servis esnafının taleplerini dinledi.

29 Nisan’da gerçekleştirilen eylemde iradesini ULAŞ-İŞ sendikası ve İSDER’le alana taşıyan servis esnafı, UKOME önünde gemileri yakıp, kapıya tabut bırakırken UKOME yetkililerine ‘size 29 Mayıs’a kadar süre tanıyoruz, sesimizi duyun’ demişlerdi. Bu kapsamda günlerdir beklenen UKOME toplantısı 3 Haziran’da yapıldı.

Geçtiğimiz günlerde servis esnafını İstanbul’un farklı noktalarında sokaklara döken, 30 yıllık servisçi esnafının kendi tarihinde ilk kez bu kadar güçlü ve ses getiren eylemler çerçevesinde ortak sorunlar etrafında kenetleyen eylemlerden biri de ULAŞ-İŞ ve İSDER tarafından yapılmıştı.


29 Nisan’da Kartal Soğanlık UKOME önünde gerçekleştirilen eylemde, İSDER Başkanı ve aynı zamanda ULAŞ-İŞ sendikası ikinci başkanı Murat Erdoğan 29 Nisan’da UKOME’ye 1 ay süre verdiklerini ve 29 Mayıs’ı son gün olarak tayin ettiklerini belirtmişti. Sürecin takipçisi olacaklarını alanda kitleye haykıran sendika başkanı Abdurrahim Barın ve Murat Erdoğan 29 Nisan’da servis esnafına verdikleri sözü tuttular.

ULAŞ-İŞ sendikası ve İSDER’den Abdurrahim Barın ve Murat Erdoğan 3 Haziran’da Merter’de Belediye’nin ek binasında gerçekleştirilen görüşmenin detaylarını 5 Mayıs’ta Kartal’da düzenledikleri bir toplantıda kamuoyu ve servis esnafı ile paylaştı.

Oda ve sendika/dernek arasında yaşanan SMS krizi

İSDER Başkanı Murat Erdoğan, UKOME toplantısına geçmeden önce İSAROD Başkanı Hamza Öztürk hakkında bir takım eleştiri ve iddialarda bulundu. Murat Erdoğan, İSAROD’tan servis esnafına ‘İTO seçimlerinde plaka tahdidine karşı olan beyaz listeye destek verip, esnafa ihanet edenlerin düzenlemiş olduğu hiçbir eyleme katılmıyoruz’ şeklinde SMS gönderdiğini belirtti. Bu durumu eleştirdi.

Konuyla ilgili kendisine cevap hakkı doğan İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’le tarafsız, ilkeli, doğru haber ve yayıncılık anlayışımız nedeniyle gazetemiz, görüşlerini alma ihtiyacı duydu. Kendisine yöneltilen iddialar üzerine değerlendirme ve yorumlarını almak üzere Hamza Öztürk’le de görüştük.

Kendisine, böyle bir SMS atıp atmadığını, attıysa ne amaçla attığını sorduğumuz Hamza Öztürk, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi. ‘Bu SMS’i dikkate aldıysa ihanet ettiğini kabul etmiş oluyor diyerek, sözlerine şöyle devam etti: ‘Evet, ben böyle bir SMS attım. Benim SMS atma nedenim şudur; Kazlıçeşme Meydanı’nda 15 bin kişiye şu sözü verdik. 11 Mayıs’ta isteklerimizi buradan duyuracağız. Bunun cevabını 9 Haziran’a kadar bekleyeceğiz dedik. 9 Haziran’da pikniğimize katılacak olan siyasi parti temsilcilerine veya bürokratlara ne yaptınız diye sorma hakkımız olacak. Bir resmi kurumun bir eylem süreci belirleyip bunun haricinde herhangi bir eyleme yeltenmesi ciddiyeti ortadan kaldırır diye düşündüğüm için SMS attım’ şeklinde bilgi verdi. Murat Erdoğan’ın eleştirilerine yönelik olarak sözü edilen SMS hakkında ‘evet, benim gönderdiğim SMS’tir’ dedi ve ‘sonuna kadar arkasındayım’ diyerek yaşananları doğruladı.

Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: ‘22 Haziranda yapılacak olan Ticaret Odası seçimlerinde, plaka tahdidini savunan bir kurum veya kişi nasıl olur da Ticaret Odası’nda Gürsel, İlkem gibi plaka tahdidi olmasın diye sayfa sayfa beyanatları olan, örneğin İlkem Turizm’in sahibi Ali Bayraktar 3-4 sayı önce sizin gazetenizde dahil olmak üzere çeşitli yayınlarda -‘İstanbul’da uygulanmasın hatta uygulanan illerde de kaldırılsın’- dedi. Böyle bir listede sondan yedek 3. Sırada bir yöneticisini sokmakla nasıl bir menfaat sağladı ki, şimdi Ticaret Odası’nın beyaz listesine girdi. Bizim düzenlediğimiz Kazlıçeşme eyleminde esnafa katılması halinde ceza keseriz, işten çıkartırız gibi tehditlerde bulunan şirketler ne hikmetse Murat Erdoğan’ın düzenlediği eylemlere destek çıkmaya başladı’ şeklinde açıklamalarda bulunarak, servis esnafına neden böyle bir SMS gönderdiğini açıkladı.

SMS konusuna devam eden Hamza Öztürk, ‘evvel ki gün bir SMS daha attım. Soğanlık’ta yapılacak olan toplantıda yetkisiz kişiler ruhsat fotokopisi ve vergi levhası istiyor. Belediyeden çıkmış bir karar mı varmış, sen ne evrakı istiyorsun?’diyerek tepkisini dile getirdi. Murat Erdoğan’ın 5 Mayıs’ta düzenlediği toplantıya kaç kişinin katıldığını bilmediğini söyleyen Öztürk, ‘Birçok insana davetiye gönderdiğini biliyoruz’ dedi. ULAŞ-İŞ ve İSDER’in servis esnafına gönderdiği SMS’e atıfta bulunarak, şu soruyu sordu: ‘şimdi plaka tahdidi olduğunu varsaysak bile İSDER’in evrak toplama yetkisi var mıdır?’ diyerek eleştirilerini sürdürdü.

Erdoğan: ‘Oda yönetiminin paniğini anlayamıyoruz’

İSDER Başkanı Murat Erdoğan ise, neden böyle bir uygulama başlattıklarını şu cümlelerle ifade etti: ‘İSAROD servis esnafının kafasını karıştırarak ‘mesaj yolu ile vergi levhası ve ruhsat fotokopisi isteyenlere karşı sonradan telafisi mümkün olmayan zararlar görmemeniz için dikkatli olun, galata korusunu satan Sülün Osman’ı aklınızdan çıkartmayın’ şeklinde SMS göndermiştir. Sendikamıza üye olmak isteyenler ve çalışmalarımıza katılmak isteyen servis esnafı için bir veritabanı kurmak istedik. Fakat bir takım sorunlar yaşadık. Ruhsat ve vergi levha fotokopileri almamızdaki amaç sektörde bir çok kişi borçlarından dolayı eşinin, babasının ya da bir yakınının adına aracını kaydettirmek zorunda kalıyor ya da firma sahibi ama bizim kayıtlarda kendi ismi ile olduğundan kiminle muhatap olduğumuzu bilmiyoruz/bilemiyoruz’ diyerek, ‘bu insanların hakkını savunurken resmi kayıtlarını bilmemiz lazım ve ona göre arşivlememiz lazım sonrasında da bu insanlara ulaşmak, üye kaydı almak dernek çalışmaları, seçim çalışmaları, duyuru gibi şeyler yapmak gerektiğinde kiminle muhatap olduğumuzu bilmek en doğal hakkımızdır, bu konuda oda yönetiminin paniğini anlamıyoruz’ diyerek konuyla ilgili iddialara yanıt verdi.


Erdoğan:’ asıl ihanet seçim derdine düşmektir’

Kartal Soğanlık’ta düzenlediği toplantıda konuşmasına devam eden Murat Erdoğan, SMS’lerle yaptıkları örgütlenme çalışmalarının, İSAROD tarafından engellendiğini belirterek, ‘biz onlar gibi işi piknikle geçiştirmeyiz. Biz bu işler için maaş almıyoruz, asıl ihanet içinde olanlar seçim derdine düşüp eylemlerimize destek olmayanlardır’ diyerek İSAROD yönetimini eleştirdi.

Öztürk: ‘Eylem, esnafa yarar sağlamalı’

İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’e, Murat Erdoğan’ın ifadelerini aktararak yanıtlamasını istedik. Öztürk, piknikle ilgili şu ifadelere yer verdi: ‘planlamış olduğum, bu piknik yıllardır yapılıyor, bugüne özgü bir şey değil ki… Ben pikniği ilk defa yapsam birilerinin gazını almak için Kazlıçeşme’yi yapmış olurum. Peşinden de soğutucu olarak piknik yaparım. 4 yıldır piknik yapıyorum ben. Bu geleneksel bir pikniktir’ dedi ve ‘seneye nasip olursa yine yapacağız’ diyerek etkinlik hakkında bilgi verdi. Piknik afişinde ve pankartında da servis şoförlerinin birlik ve dayanışma geleneksel pikniğine hoş geldiniz diye yazdıklarını aktardı. Sözlerine şöyle devam etti:’Kazlıçeşme Meydanı’nda Başbakanımızı ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş’ı davet etmiştik. Onlar katılmadılar ama biz düzenlediğimiz eylemde esnafın sesini yetkililere duyurduk. Kazlıçeşme’nin sonucunu da yakın bir tarih olan, 9 Haziran’da katılacak olan siyasilerden bilgi isteyeceğiz’ diyerek, pikniğin asıl amacını aktardı. Bir oda temsilcisi olarak, yapacağı her işten sorumlu olduğunu hatırlatan Öztürk, ‘Ben çıkarım araba da yakarım. Çıkar çok daha provokatif eylem de yaparım. Ama benim esnafıma fayda sağlamayacak hiçbir eylemin altında esnaf odasının imzası olamaz’ diyerek eylemler konusunda hassasiyetini dile getirdi.


UKOME’de plaka tahdidi konuşuldu

3 Haziran’da yapılan toplantıyla ilgili değerlendirmeler yapan İSDER Başkanı Murat Erdoğan, UKOME toplantısında 8 kişinin olduğunu aktardı. Belediye yetkilisi 3 kişi, sektörü temsilen 5 kişi ve avukat arkadaşımız vardı diyerek, katılımcılar hakkında genel bilgi verdi. İlk sözü dilekçe ve eylem sahibi olarak İstanbul Servisçiler Derneği’ne verildiğini belirtti. Şahsına verilen bu sözde plaka tahdidi ile ilgili fikirlerinin sorulduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ‘Biz net ve kesin bir ifade ile şunu söyledik: ‘siz emekli olunca ikramiye almıyor musunuz? Biz de ikramiyemizi almaya geldik dedik. Arkasından şunları ifade ettik, plakamızın para etmesini istiyoruz, memleketin her ilinde uygulanan plaka tahdidinin İstanbul’da da uygulanmasını istiyoruz dedik. Eylemlerimizi de bunun için yaptık ve bulunduğumuz her platform da bunu da gayet net bir şekilde vurguladık, raporlarımızda ortadadır diyerek tavrımızı koyduk’ dedi.

Erdoğan, ‘Öztürk, plaka tahdidinin sınırlı olmasını istedi’

İkinci konuşmacı olarak İSAROD’a söz hakkı verildiğini ifade eden Erdoğan,’ Öztürk, esnafın haklarını savunması gerekirken, hiç ummadığımız şekilde harfiyen şunları söyledi ve aktardı:‘ biz plakayı rant için istemiyoruz. Bizi sınırlandırın, dışarıdan sektöre giriş olmasın, plakaya satılamaz, kiralanamaz şerhi koyun, plakamız para etmesin, alınıp satılmasın, dışarıdan bilmeyen bir kişi gelip bu işi yapmasın. Biz sizden bunu talep ediyoruz’ dediğini belirterek, Öztürk’ün toplantıdaki bu tavrını eleştirdi.

Hacımustafaoğlu: ‘Hamza Bey peki sen buraya neden geldin?

Murat Erdoğan toplantıda yaşanan bir ayrıntıya dikkat çekerek, toplantının moderatörlüğünü üstlenen İBB Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu’nun Hamza Öztürk’e plaka tahdidine yönelik açıklamalarından kaynaklı şu ifadeleri kullandığını belirtti: ‘Hamza Bey, peki sen buraya neden geldin? Esnafın neyini korumaya geldin, plakanın esnafa bir kazancı olmayacaksa neden buradasın? Bak dernek başkanı plaka tahdidi ile rant elde etmek istediğini, söylüyor. Sen neden tersini savunuyorsun’ dediğini belirtti.

Öztürk:’ plakalarımıza satılamaz şartı koyun’

Konu ile ilgili şu ifadelere yer veren Öztürk, önce kendisinin toplantıda plaka tahdidi ile ilgili yaptığı değerlendirmeyi bizlerle paylaştı. “Plaka tahdidi bütün belediye yetkilileri Ulaşım Daire Başkanı ve Genel Sekreter yardımcısı plaka bizim için uygun değil dediler. Ben de dedim ki, ‘plaka tahdidi olduğu zaman İstanbul’da servisçi para kazanacak, öğrenci velisi para kazanacak, iş yeri sahibi para kazanacak, herkes burada bir ekonomik gelir sağlanacak’ diye bir ifade kullandım. ‘Gerekiyorsa bizim plakalarımıza satılamaz şartı koyun. Bizim derdimiz plakadan para kazanmak değil. Derdimiz, esnafın sırtını dayayabileceği sosyal bir güvencesinin olmasıdır. Benim plakadan beklediğim şey; plakayı satayım yarın öbür gün 50 lira, 100 lira etsin değil. Gerekirse kuralları en katı şekliyle koyalım. Ona göre bu işin uygulamasını yapalım” dediğini belirterek, toplantıda plaka tahdidi ile ilgili söylemlerini bizimle paylaştı.

Öztürk, ‘kesinlikle yalan’

Murat Erdoğan’ın iddia ettiği gibi Muzaffer Hacımustafaoğlu ile aralarında böyle bir diyalogun yaşanıp yaşanmadığını sorduğumuz da Öztürk, ‘ Bunun bir yalan olduğunu yazmamızı istedi. Şunları kaydetti:’plaka tahdidi konusunda benim yaptığım açıklamanın dışında onların tek savunması, ‘biz plakadan para kazanalım demek oldu’ diyerek sözlerine şöyle devam etti:’ben diyorum ki, biz plaka tahdidini sosyal bir güvence olsun’ diye istiyoruz. Plakamızı sattığımız zaman bir ikramiye gibi olsun diye bir talebimiz yok. Bizim esnafımızın zaten bugün 20 liraya çalışıyorsa plaka tahdidi olduğu zaman kazancı otomatik olarak 40 liraya 50 liraya çıkacak. Plakadan kazanacağı gelir ayrı bir gelir olarak artı bir değer sağlayacak’ dedi. Muzaffer Hacımustafaoğlu ifadesine gelince ‘bana siz plakayı istemiyorsanız, burada neden varsınız gibi komik bir ifade kullanmadı’ diyerek kesinlikle yalan olduğunun altını çizdi.

Hakan Orduhan’dan bir soru:’Biz, belediyeye baskı mı yapıyoruz?’

Murat Erdoğan, UKOME’de yaşananları anlatmaya devam etti. Erdoğan, ‘söz hakkı alan diğer kurum temsilcisi İstanbul Ticaret Odası ve İSTAB’ı temsilen toplantıda bulunan Hakan Orduhan’dı’ dedi Orduhan’ın, Muzaffer Hacımustafaoğlu’na bir soru sorarak konuşmasına başladığını belirtti. Hakan Orduhan, ‘Biz İTO ve İSTAB olarak, sizlere ve kurumunuza plaka tahdidi olmasın diye baskı yaptık mı? Ya da resmi bir yazı verdik mi? Araya birilerini soktuk mu?’ yönünde bir soru sorduğunu anlatan Erdoğan, Muzaffer Hacımustafaoğlu’nun şaşırdığını ifade etti. Bunun üzerine ‘Hakan Orduhan’ın Hamza Öztürk’ü işaret ederek, ‘kendileri, esnafla yaptığı toplantılarda İstanbul’da plaka tahdidini bizim engellediğimizi ve belediyeye baskı yaptığımızı beyan ediyor’ dediğini kaydetti. Erdoğan, bu kez de Muzaffer Hacımustafaoğlu’nun, Hamza Öztürk’e dönerek ‘Hamza bey, İTO ve ya bir dernek belediyemize nasıl tesir eder? Neden dışarıda bunları söylüyorsunuz, biz basit bir kurum muyuz’ şeklinde eleştirdiğini kaydetti.

Öztürk:’Baskı olsa bile bir belediye yetkilisi bunu kabul eder mi?

Hamza Öztürk’e Hakan Orduhan’ın, kendisine hitaben ‘siz, esnafla yaptığınız toplantılarda plaka tahdidini Ticaret Odası’nın engellediği ve belediyeye baskı yapıyorlar’ şeklinde konuşuyorsunuz yönünde bir ifadesinin olup olmadığını sorduk. Öztürk, konu ile ilgili şunları aktardı: ’Hakan Orduhan, bana hitaben değil, Muzaffer Bey’e dönerek ‘ticaret odasının plaka tahdidi konusunda size herhangi bir baskısı oldu mu?’ diye sorduğunu kaydetti. Sözlerine şöyle devam etti: ‘baskı olsa bile bir belediye yetkilisi o kadar insanın huzurunda baskı var diyebilir mi?’ dedi.

UKOME: İTO bize nasıl tesir eder, Öztürk: Ben belge ile konuşuyorum.

Muzaffer Hacısalihoğlu’nun konu ile ilgili olarak Hamza Öztürk’e yönelik ‘İTO veya bir dernek belediyemize nasıl tesir eder? Neden bunları esnafa söylüyorsunuz, biz basit bir kurum muyuz? Böyle bir şey olur mu hiç?” gibi bir ifade kullanıp kullanmadığını sorduğumuz Hamza Öztürk bu konu ile ilgili olarak, şunları savundu: ‘Hayır, böyle bir şey yok, ben belge ile konuşuyorum… ‘Belediye, Ticaret Odası’nın etkisi altında kaldı’ yönünde bir cümlem yok benim. Kullandığım cümle; Ticaret Odası’nın plaka tahdidine karşı duruşudur. 2 tane belge var elimde facebook sayfamızdan da takip edebilirsiniz. Esnafımız hakkında belirtmiş olduğum beyanları orada görebilirsiniz, ben bunu gizli yapmıyorum ki, her yaptığımız aşikar’ diyerek, sözlerine şöyle devam etti:’ Hiçbir şekilde belgesiz konuşmam, karşıma çıkacak insanlar da belgeyle çıkacaklar’ dedi.

Orduhan: ’Toplantı da bir takım gerginliklerin yaşandığı doğru’

UKOME toplantısına katılan Murat Erdoğan’ın iddiaları ve bu iddialara cevaben görüştüğümüz Hamza Öztürk dışında içeride yaşanan gelişmeleri bizim için değerlendirmesini istediğimiz Hakan Orduhan, toplantı sırasında bir takım gerginliklerin yaşandığını doğruladı. Kendisinin Ticaret Odası ve plaka tahdidi konusunda bazı şeylerin netleşmesi açısından soru sorduğunu belirten Orduhan, sözlerine şöyle devam etti: ‘bazı kurumların esnafına sözler verip, bunu yerine getiremediklerinde, bu konuyu şemsiye yapıyorlar, İstanbul Ticaret Odası engel olmasaydı, plaka tahdidi olacaktı deyip bunun arkasına sığınıyorlar’ ifadesine yer verdi.


Erdoğan, diğer taleplerle ilgili de konuştu

Murat Erdoğan, UKOME toplantısında tartışılan diğer başlıklar hakkında da bilgi verdi. ‘Yaş sınırı yerine kilometre konulsun’ diye bir taleplerinin olduğunu hatırlatarak teknik üniversiteden rapor aldıklarını, bu raporda bir milyon kilometre sınırı uygulanabilir ibaresine dikkat çekerek… Belediye yetkililerinin buna katıldıklarını belirtti.

Haksız araç bağlamalar karşısında çözüm istediklerini aktaran Erdoğan, genel bir yol belgesi talep ettiklerini, bu konu da bir düzenleme yapılmasını istediklerini belirtti. Bu taleplerinin de olumlu karşılandığı yönünde bilgi verdi.

Bir diğer talep olarak engelli asansörü ile ilgili sıkıntılara dikkat çekerek bu konunun sadece İstanbul’a özgü bir sıkıntı olmadığını belirtti ve şu ifadelere yer verdi: ‘muhtemelen bu konu 1 ya da 2 yıl daha uzayacak’ dedi.

Erdoğan, İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’ü istifaya çağırdı

Murat Erdoğan toplantı boyunca sürdürdüğü İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’e yönelik eleştirilerinin ardından Öztürk’ü istifaya çağırdı.

Öztürk:’Benim istifamı ancak benim üyem ister, şirket sahibi değil’

İstifa konusunda görüşlerini aldığımız Hamza Öztürk, şunları kaydetti: ‘Bu odanın başkanının istifasını milleti dolandırmak peşinde olan hayrı olmayan bir adam isteyemez. Bunu isterse ancak benim üyem ister, bir şirket yetkilisi isteyemez. Burada kendisini esnafın karşısında bir türlü ispat edemeyen, onları kandıramayan kişilerin söylemleri bizim için ancak Temel fıkrasından öteye geçemez. Murat Erdoğan asla bizim kurumumuzun muhatabı değildir’ diyerek tepkisi dile getirdi.

Orduhan: ‘tahdidin asgari müşterekte mutabık kalınarak düzenlenebileceğine inanıyoruz’

Plaka tahdidi hakkında Orduhan, oda olarak görüşlerini şöyle aktardı: ‘Biz plaka tahdidi ile bu işin düzenlenebileceğine inanmıyoruz ve biz bu işin karşısındayız dediler belediye yetkilileri. Biz tüm kurumlar plaka tahdidine karşı değiliz, plaka tahdidi ile bu işin koşullarını belirlersek yapılabilir dedik. Plaka tahdidinin elbette bir ekonomik değeri olacak. Adam sektörden çıkarken de satıp yani para koyacak cebine bu da onun emeklilik ikramiyesi, bonusu olacak’ dedi. Biz bu şekilde biz düzenlemeyi istiyoruz dedik. Bugüne kadar çözümün başka enstrümanlarla olacağına inanıyorduk. Fakat o enstrümanlarla da bir yol kat edilmediğini gördüğümüz için plaka tahdidi ile de bu işin asgari müşterekte mutabık kalınarak düzenlenebileceğine inanıyoruz. 2012 yılından beri de destekliyoruz ve ilgili makamlara görüş bildiriyoruz’ diyerek konuya bakış açılarını özetledi.

UKOME toplantısından çıkan sonuç: Plaka tahdidinde uzlaşma şart!

Plaka tahdidi ile ilgili olarak, Murat Erdoğan, olumlu ve umutlu konuştu. Belediye yetkililerinin ‘siz sonuçta para etmesini bekliyorsunuz fakat odanız para etmesin, dışarıdan kimse girmesin belli sınırlamalar olsun istiyor deyince biz bu işi çözemedik’ dediklerini belirterek, yetkililerin ‘Oda ve sendika olarak aranızda anlaşın, bir rapor düzenleyin, bizi ikna edin’ dediklerini belirtti. Fakat belediyenin plaka tahdidine taraf olmadığını ve vermek istemediklerini de ayrıca hatırlattı.

İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, yapılan UKOME toplantısında bir sonuca varamadıklarını, belediye yetkililerinin plaka tahdidine çok da sıcak bakmadığını ve taleplerin karşılanmadığı yönünde fikir beyan etti.

Görüştüğümüz bir diğer isim İSTAB Başkanı Hakan Orduhan ise ‘evet, ben de aynı şekilde düşünüyorum, bu toplantıdan bir şey çıkmadı, kabul etmediler. Fakat ‘Murat Bey, biz bu konu ile ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz, biz plaka tahdidi ile ilgili eylemlerimize devam edeceğiz. Siz de bunu bilin’ diyerek Murat Erdoğan’ın ifadelerine yer verdi.

Yani kazanan yine UKOME oldu. Alev ARSLAN

www.tasimacilar.com

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum