Genel Kurul’da, karayolu yolcu taşımacılarından gelen ‘siz hava taşımacılığını destekliyorsunuz, otobüs taşımacılığını desteklemiyorsunuz’ sitemine karşılık Yıldırım, ‘büyük tecrübeler kazandığımız bu sektörü, ihmal etme lüksümüz yok’ sözleri otobüsçülerin gönlünü aldı.

Geçtiğimiz günlerde Ankara’da Büyük Anadolu Oteli’nde gerçekleştirilen TOFED Genel Kurulu’na Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın, Karayolu Düzenleme Genel Müdürü Ali Rıza Yüceulu, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, TOBB Başkan Vekili Halim Mete ve Türkiye’nin dört bir tarafından sektör mensubu delegeler katıldı.

Erdoğan: ‘Ulaşım politikalarında karayolu yolcu taşımacılığı göz ardı ediliyor’

Ev sahibi olarak, Genel kurulun açılışında konuşan TOFED Genel Başkanı Mehmet Erdoğan, geçmiş dönemle ilgili bir takım değerlendirmelerde bulunduktan sonra içinde bulunulan süreç ve özellikle ulaştırma politikalarından kaynaklı yetkili makamlara sitemini dile getirdi. Erdoğan yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: ‘iyi paraların kazanıldığı dönemlerin geride kaldığını belirten Erdoğan, “Yolcularımız artık daha bilinçli. Artan rekabet, daha yeni otobüs, daha fazla hizmet, daha ucuz fiyat gibi pek çok zorlu koşulları beraberinde getirdi. Bunlar yetmiyormuş gibi hava, deniz, demiryolu devreye girerek yolcu taşımacılığı yapılan sistemler çeşitlendirildi. Üzülerek görmekteyiz ki ulaşım politikalarında karayolu yolcu taşımacılığı göz ardı ediliyor. Bir başka rakibimiz olan özel otomobil kullanımı giderek artıyor. Şehir içinde olduğu gibi şehirlerarasında da toplu taşımacılığın desteklenmesi, insanların en güvenli taşımacılık olan otobüsle taşımacılığa yönlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Kurucu Başkan katılamadı

Mehmet Erdoğan yaptığı kısa konuşmanın ardından, sağlık problemleri nedeniyle 5. Olağan TOFED Genel Kurulu’na katılamayan Kurucu Genel Başkan Galip Öztürk’ün toplantıya katılamamaktan duyduğu üzüntüyü ve sektöre yönelik açıklamalarını içeren mesajını okudu.

Mete: ‘Kara, hava, deniz ve demir yolu taşımacılığının birbirine rakip değildir’

Daha sonra kürsüye davet edilen TOBB Başkan Vekili Halim Mete, konuşmasının başında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ve Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Bin Ali Yıldırım’a 10 yıllık bakanlığı döneminde verdiği destek nedeniyle teşekkür etti.

Mete, sözlerine şöyle devam etti: ‘sektör gelişen havalık sektörüne karşılık çökecek, bitecek derken dimdik ayakta ve daha da güçlenerek yoluna devam ediyor. Bu sebeple verdiğiniz destek için tüm sektör adına tekrar teşekkür ediyorum’ dedi. Ardından konu ile kara yolcu taşımacılığına dair şu değerlendirmelerde bulundu: ‘Türkiye’de yolcu taşımacılığı denilince ilk aklımıza gelen, Kara yolları taşımacılığıdır. Kara yolu yolcu taşımacılığının, Türkiye ekonomisinde önemli bir payı vardır. Karayolu yolcu taşımacılığı, Cumhuriyet döneminde gelişmeye başlamış bugüne kadar da hız kesmeden yoluna devam etmiştir. Burada özellikle şunun altını çizmekte fayda var, Türkiye’de Kara yolları yolcu taşımacılığı devletten hiçbir destek almadan sadece özel sektörün çabaları ve girişimci ruhu ile varlık göstermiştir.

Özel girişimcimizin özverili çalışmaları sayesinde bu noktaya ulaşmıştır’ diyerek karayolu yolcu taşımacılığında özel sektörün katkılarına dikkat çekti. Son yıllarda ise özellikle hava ve demir yolu taşımacılığında yaşanan gelişmeler nedeniyle kara yolu yolcu taşımacılığının sıkıntılar yaşadığını belirten Mete, yine de kara yolu yolcu taşımacılığının kendi iç dinamizmi sayesinde güç kaybetmeden yoluna devam ettiğini vurguladı ve sektörün ihtişamını hala koruduğunu belirtti. Bunu da şu örnekle açıkladı: ‘2011 verilerini dikkate alacak olursak, Türkiye’de yolcu taşımacılığının yüzde 90.5’ini yine kara yolu üzerinden yapıldığını görüyoruz. Sektörün bugün 5 yıl önce yüzde 95’teydik, neden yüzde 90’a düştük demek yerine pastayı büyütmeye odaklanması tüm Türkiye’nin ve sektörün yararınadır’ dedi. Türkiye’nin çok önemli bir atılım evresinde olduğunu kaydeden Mete, ‘Sektör, artık 4-5 tane büyük şehir etrafında örgütlenmemektedir. Anadolu’nun ve Trakya’nın her bir yanı ayrı bir değer, ayrı bir üretim üssüdür. Kara, hava, deniz ve demir yolu taşımacılığının birbirine rakip değildir, birbirini destekler paralelde ilerlemesi şarttır’ diyerek görüşlerini aktardı.

Bakan Yıldırım TOFED Genel Kurulu’nda sorulara cevap verdi

Bu yıl TOFED Olağan Genel Kurulu’na kabineden Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım katıldı. Genel Kurul salonuna girmeden önce Tarihi Otobüsçülük Sergisi’ni gezen ve kısa değerlendirmelerde bulunan Bakan Yıldırım, salonda büyük bir coşku ile karşılandı. Bakan’ın salona girmesinin ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile 5. Olağan Genel Kurul başladı.

Bakan: ‘Babam otobüsçülüğü bıraktığında kurban kesti’

Genel Kurul’da ev sahiplerinin kısa konuşmalarının ardından mikrofon Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’a devredildi. Yıldırım konuşmasında 70’li yıllarda babasının o yıllarda otobüsçülük yaptığını anlatarak başladı. Bakan babasının otobüsçülük deneyimini şu ifadelerle aktardı: ‘70’li yıllarda öyle ya da böyle otobüsçülüğün içinde olmuş bir aileden geliyorum. Rahmetli babamı otobüs işine ben soktum, sonunda da dedi ki: -‘oğlum bu işi başıma nereden bela ettin?’- dedi ve çıktı, çıktığında da kurban kesti’ diyerek o yıllarda bizzat yaşadığı otobüsçülüğün zorluklarını ifade etti. Ardından o dönemle şimdi ki kara yolu yolcu taşımacılığı sektörü üzerinden şu ifadeleri kullandı: ‘Kurumsallaşma olmadan bireysel otobüsçülük zor. Sektörün ıslah olması bir noktaya gelmesi mümkün değil, bazıları bize gönül koyuyor. Siz hava taşımacılığını destekliyorsunuz, otobüs taşımacılığını desteklemiyorsunuz. Demir yollarını destekliyorsunuz, kara yollarını önemsemiyorsunuz. Bunların hiç biri doğru değil. Bu modların hepsi bizim… Cenab-ı Allah bize öyle bir ülke nasip etmiş ki, hepsini kullanabiliyoruz’ diyerek kendilerine ve ulaşım politikalarına yönelik eleştirilere cevap verdi.

Her yıl artan sigorta poliçeleri, bakanlık takibinde

Daha sonra tek tek sektörün sıkıntılarına değinen Bakan Binali Yıldırım’ın ilk konusu sigorta konusuydu… Konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: ‘Bu konuda kötü niyetli bir takım girişimler olduğunun da farkındayız. Sigorta poliçelerinin her yıl biraz daha arttığının farkındayız. İki nedenle yapılıyor bu, kapsamı genişlettiğiniz zaman primler artıyor. Sigorta şirketleri de bunu bir fırsat biliyor. İkincisi siz yıl boyunca hiç kaza yapmamış olsanız bile o yıl içinde yapılan tüm kazalar ve sorumluluklar toplanıyor ve otobüs sayısına bölünüyor. Dolayısıyla düzgün çalışan da, özverili çalışmayan da faturayı ödemek zorunda kalıyor’ diyerek yaşanan süreci özetledi ve bunun dünyada da, denizcilikte de bu böyle olduğunu belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Filo sigorta ederler, filo içinde havuzda bulunan 100 gemi varsa bunların 10 tanesi hasar yapsa, hasar 100 gemiye bölünür. Dolayısıyla bir sonra ki yıl priminiz artar. Bakanlığımız, Hazine Müsteşarlığı ile görüşmelerini sürdürüyor. Dile getirilen bu sigorta konu ile ilgili gönüllükten zorunluluğa dönüşmesi konusunda arkadaşlarımız çalışıyorlar’ diyerek konuyla ilgili müjdeyi verdi.

‘4925 ile otobüsçülük kurumsallaştı, bir sektör haline geldi’

4925’e bir milat koyduklarını belirten Yıldırım, taşımacılık da ezberleri bozan yeni bir sisteme geçiş yaptıklarını belirtti. Aradan geçen 10 yıl içinde kurumsal kimliğe kavuşan kara yolu yolcu taşıma firmalarına atıfta bulunarak, şunları kaydetti: ‘Öz mal miktarı yüzde 15’ti. Şimdi yüzde 50’leri geçmiş durumda… Yani otobüsçülük kurumsallaştı ve uzun vadeli sürdürülebilir bir sektör haline geldi’ dedi. Bunun da 4925 sayılı kanunla gerçekleştiğinin altını çizdi.

‘Yolları sevindirmeyelim’

Bakanlığına ve politikalarına yönelik başka bir eleştiriye de şu şekilde cevap verdi:’Bazıları diyor ki, 12000 otobüs vardı. 7500 otobüs kaldı. Dolayısıyla sektör geri gitti. 12000 otobüs varken doluluk oranınız yüzde 33, 7500 otobüs varken doluluk oranınız yüzde 70’in üzerine çıkmış. Yolları sevindirmeyelim! Sektörün süreklilik ve devamlılık arz edebilmesi için kurumsallaşmalıydı. Doluluk oranının artması gerekliydi, bu sayıda yetersiz. Tüm bu gelişmelerden sonra hava yollarına yatırım var, bizim yolcularımız hava taşımacılığına kaydı, bizim yolcularımız azaldı. Türkiye durağan bir ülke değil, hareketlilik ve kat sayısı artıyor. 10 yıl önce sadece İstanbul için toplam seyahat 9 milyon, şuanda 23 milyon insan İstanbul’da hareket halinde, gidip-geliyor. Motorlu araç sayısı yüzde 100’den fazla arttı. Ticari araç sayısında artış var… Tüm bu artışlar herkesi olumlu etkiledi, bazısında çok bazısında nispeten daha az ama değilim hep artış yönünde oldu. Çünkü Türkiye’de ekonomi büyüyor, nüfus büyüyor ve Türkiye’de insanlar eskiye oranla daha sık seyahat ediyor’ dedi.

‘Her taşıma türünün kendine ait müşterisi vardır’

1930’lu yıllardan bugüne kadar varlık gösteren otobüsçülüğün, ülkenin yegane taşıma aracı olduğunu belirten Yıldırım, şunları ifade etti: Bu kadar büyük tecrübeler kazandığımız bir sektörü elbette ki, ihmal edemeyiz. İhmal etme lüksümüz yok. Ben hiçbir zaman bu sektör mensuplarının biz, hava taşımacılığına önem verdiğimiz için bize gönül koyduklarını düşünmüyorum. Bazen zaman paranın önündedir. Özellikle bu günlerde zaman paradan daha değerli… Her taşıma türünün kendine ait müşterisi mutlaka vardır. Türkiye’de de bu ziyadesiyle var. Daha da olacaktır. Biz kendimize çeki düzen verelim, vatandaşa müşteriye olan ilgimizi arttıralım. Kararlılık ve güvenilirliğimizi arttıralım, halk zaten tercihini yapacaktır’ diyerek gelecek için güven verdi.

‘Yakıtı ucuzlatma işi benim gücümü aşıyor’

Yakıtın pahalı olmasından şikayet eden Kara yolu yolcu taşımacıları Bakan Yıldırım’a konunun çözümünü sordular, Bakan’ın cevabı netti fakat umut vaat ediyordu: ‘yakıtı ucuzlatma işi benim işim değil, benim gücümü aşıyor’ diyen Yıldırım, ‘fakat bunun mücadelesine devam edeceğiz. Türkiye o günlere gelecek ve o günlerde çok uzak değil, bunu da böyle bilin!’diyerek çalışmaların sürdüğü yönünde bilgi verdi.

Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın: Herkes işini, hesabını iyi yapacak

Bakan Binali Yıldırım’dan sonra konuşma yapan Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın, havayolu taşımacılığındaki gelişmenin gerektiği gibi olduğunu vurgulayarak, “Yüksek hızlı tren geliyor şimdi. Hep beraber bir dengede buluşacağız. Herkese ekmek var. Herkes, işini, hesabını kitabını iyi yapacak, ölçülü yapacak, verimli yapacak, ancak öyle ayakta kalacak” dedi.

Sektör verileri

Talat Aydın, sektördeki kapasite ile ilgili veriler de verdi: “D1 belgeli firma sayısı 339. Bunlara kayıtlı 7545 otobüs var. 80 B1 belgeli firmaya kayıtlı 1421 otobüs faaliyette.” Aydın, konuşmasında, uzun saatler süren, uzak yol seyahatlerinin cazibesini kaybettiğini, böylesi taşımacılığın sürdürülebilir olmaktan çıktığını kaydetti. Yapılan konuşmaların ardından TOFED Yeni Yönetim Kurulu ve Genel Başkan seçimi yapıldı. Mehmet Erdoğan tekrar Genel Başkanlığa getirildi.

TOFED yeni yönetimi ise şu isimlerden oluşuyor

Genel Başkan: Mehmet Erdoğan,
Genel Başkan Vekili: Selami Tırış.
Genel Başkan Yardımcıları: Ali Çıkkan, Metin Tırış, Mustafa Özcan, Hakan Orduhan, Mustafa Tekeli, Abdullah Öcal.
Genel Sekreter: Mevlüt İlgin.
Genel Muhasip: Mustafa Dağıstanlı.
GYK Üyeleri: Mazlum Bababalım, Sabri Karataş, Hürer Fethi Gündüz, Erol Özkaymak, Seyhan Azder, Salim Altunhan, Mahmut Arıkboğa, Muhittin Nişikli, Mustafa Kıranşal, Yüksel Yüce, Yüksel Kurnaz, Şeyhmus Çaktır, Bülent Yıldız, Hayrettin Yağız, Adnan Değirmenci, M. Saip Konukoğlu, Cemal Yağcı, Galip Gönültaş, Orhan Sungur, Ramazan Ilgan, Abdülkadir Baykuş, İrfan Topaloğlu, Bertan Söğüt, Aydın Özgen, Temel Uzlu, Selami Tan, Ahmet Erat, Ozan Deniz Ünal, Erdal Çetin, Mahmut İrkey, Mehdi Dalgalı, Ebedin İnanç, Hasan Aras, Aslan Bayram, Necdet İpekçioğlu, Nida Büyükbayraktar, Fatih Uğur, Mustafa Sagun, Halil Baylam, Mustafa Özbakır. Alev ARSLAN

www.tasimacilar.com