Taşı Delen Suyun Kuvveti Değil, Damlaların Sürekliliğidir
Somut talepler karşısında somut adımların atılmasını bekleyen servisçiler, sessiz bir çığlıkla taleplerini haykırmaya devam ediyor. Servisçilerin yeni eylem adresi artık İBB önü...
Servis esnafı bugüne kadar plaka tahdidi başta olmak üzere yaşadıkları sorunları yetkililere duyurmak için meslek örgütleri tarafından düzenlenen birçok eyleme katıldı. Servis esnafı bu eylemlerde kimi zaman UKOME’nin önüne temsili bir tabut bıraktı, kimi zaman İstanbul’un en büyük miting alanında en kitlesel eylemle, en nezih imzasını attı. Sektör temsilcileri ile bir araya gelen belediye yetkilileri konuyla ilgili görüşmeler gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleşen eylemde ‘Servisçiler Kan Ağlıyor, Sen Nerdesin Kadir Topbaş?’ pankartı altında bir araya gelen servis esnafı büyük bir kararlılık ve coşkuyla eylemlerini sürdürüyor. İstanbul’un farklı noktalarında çeşitli eylemlerle plaka tahdidi taleplerini gündemde tutmaya çalışan ve her fırsatta yaşadıkları sorunları belediye yetkililerine duyurmaya çalışan servis esnafı, sorunları çözülene kadar belediye binası önünde eylem yapacaklarını açıkladılar.
Plaka tahdidi neden İstanbul’da uygulanmıyor?
Yapılan eylemlerle sorunlarını daha görünür kılmaya ve seslerini duyurmaya çalışan servis esnafının düzenlediği eylemde talepler bir kez daha yetkilere haykırıldı. Kitle adına konuşma yapan servis esnafı Cengiz Hasan Hüseyin Aslan belediye yetkilileri ve esnafa yönelik gerçekleştirdiği konuşmada şunları aktardı: yaptığımız işin yüzde 80’nini turlar alıyor, yüzde 20’sini servis esnafının aldığı bir meslekle karşı karşıyayız. Bu işi İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapmaktadır. Yüzde 80’nin turlara sattıran, yüzde 20’sini servisçilere verdiren bir büyükşehir belediyesi ile karşı karşıyayız. Yasa çıkmış 27 ilde uygulanıyor. Yasa, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı’nın iki dudağının arasındadır. Fakat neden uygulanmıyor? Yandaşları yüzünden, turlar yüzünden’ diyerek tepki gösterdi. Servis esnafı kontak anahtarlarını yere atarak yaşadıkları sorunlara karşılık sessiz kalan yetkililerini protesto etti.
Vur vur inlesin, Kadir Topbaş dinlesin!
Aslan konuşmasında ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şu anda servis esnafını görmeyen belediyeyi seçim vaktinde de kendilerinin görmeyeceğini belirterek, şunları söyledi: ‘bu esnaf İstanbul’un yükünü çekmektedir. Fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından turlara satılmaktadır. Esnafa reva görülen yüzde 20 ile servisçi hacizli bir yaşama mahkum edilmektedir. Servis esnafı, evini geçindiremez, Bağ-Kur borcunu ödeyemez, arabasının senedini ödeyemez duruma getirilmiştir’ dedi. Kendilerinin vatan haini olmadıklarını haklarını aradıklarını belirten Aslan’ın sözleri sık sık servis esnafının attığı, ‘vur vur inlesin Kadir Topbaş dinlesin, servisçi burada Tayyip Baba nerede? Plaka hakkımız söke söke alırız’ sloganları ile kesildi. Haftalardır belediye binası önünde yapılan eylemlere karşılık belediye başkanının kör, sağır ve dilsiz olduğuna vurgu yapan Aslan, ‘şu ana kadar açıklama yapmadığına göre durum budur ve ortada başka söylenecek laf yoktur. Bizi görmediklerine, duymadıklarına göre bu adamlar kör ve sağırdırlar. Bunu açık ve net söylüyoruz, gizleyecek hiç bir şeyimiz yoktur. Sabıkamız sicilimiz tertemiz ama sayıları giderek artan servis esnafı bir gün belediyenin kapısını zorlayacaktır’ dedi.
Polis, kontrolünde esnaf eylemi
Aslan’ın konuşmasının ardından yolu trafiğe kapatan servisçiler, Çevik Kuvvet polisleri tarafından engellendi. Polisin müdahaleye hazırlandığı sırada karşılıklı görüşmeler sonucunda servis esnafı Çevik Kuvvet polisinin kontrolünde yoldan uzaklaştırılarak, belediye binası önünde gösterilen alana alındı. Polis ekiplerince belirlenen alanda servis esnafı, taleplerini içeren sloganlar atmaya devam etti.
‘Devlet hak arayan insanlardan korkuyor’
Eylemci servis esnafı adına konuşma yapan Aslan ‘bizim bugün burada eylem yapacağımızı bilen Kadir Topbaş Çevik Kuvvet ekibini buraya dikmiştir. Bizim Çevik Kuvvet ekibiyle işimiz yoktur. Her şey belediye başkanının iki dudağının arasındadır’ dedi. ‘Bizi burada polisle karşı karşıya getirmene gerek yok ki, diyerek Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a seslenen Aslan, ‘buradaki polis arkadaşlarımız da emekçi insanlardır. Ama en ufak bir hak arama eyleminde bizim insanlarımızla bizi karşı karşıya getiriyorlar. Çevik Kuvvetin burada işi ne?’ dedi. Aslan sözlerine şöyle devam etti: ‘demek ki, belediye ve devlet hak arayan insanlardan korkuyor. Biz bugüne kadar yaptığımız eylemlerde hiçbir kapıyı kırmadık, zorlamadık. Ama buna rağmen bu belediye bizden bu kadar çok korkuyor’ diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
‘Albayrak senin akraban olursa, plaka tahdidi çıkmaz’
Gezi olaylarında Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, halkımıza otobüs duraklarının yerlerini bile soracağız dediğini hatırlatan Aslan, ‘servis esnafı 2-3 aydır eylem yapıyor, gel sor bize, sizin derdiniz nedir? Sıkıntınız nedir, bir sor, hani otobüs duraklarını soracaktın ya’ diyerek, yetkililer tarafından dikkate alınmadıklarını söyledi. Aslan sözlerine şöyle devam etti: söyledikleri her şey yalandan ibaret, durak soracakmış, yalandan kim ölmüş! Bizler, Türk vatandaşıyız, vergi veren, emek veren, hakkını arayan insanlarız… Polise taş atmıyoruz, kapı pencere zorlamıyoruz, otobüs yakmıyoruz ama gelin görün ki, buralarda sürüm sürüm sürünüyoruz. Bunun sorumlusu Kadir Topbaş’tır’ dedi. Aslan yaptığı konuşmada Kadir Topbaş’a seslenerek, bir imza atasa bu iş bitecek, biz hakkımızı arıyoruz, olmayan bir şeyi talep etmiyoruz. 27 ilde plaka tahdidi var, İstanbul’daki servisçi insan değil mi? 27 ilde olan plaka neden İstanbul’da yok diye sorarlar adama… Albayrak senin akraban olursa, Altur senin akraban olursa plaka tahdidi çıkmaz… Adalet hep tek taraflı olursa, öbür taraf ayaklanacak, biraz da öbür tarafa ekmek dağıt’ şeklinde eleştirdi.
Servis esnafının eyleminde ‘beklenmeyen’ konuk
Polis kontrolünde gerçekleşen eylemin sonlandırılmasına yakın bir zaman diliminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu, servis esnafının yanına gelerek, esnafla kısa bir görüşme yaptı. Servis esnafını dinleyen Hacımustafaoğlu, ‘Kanunen plaka tahdidi hakkınız yok, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de böyle bir tahdidi düşünmüyor. İstanbul’da 50.000 tane servis aracı var, kime vereceğiz ve nasıl vereceğiz plaka tahdidini? Diğer belediyelerin bunu yapmış olmaları bu uygulamanın doğru olduğu anlamına gelmez’ şeklinde açıklama yaptı.
Hacımustafaoğlu : ‘Bireysel olarak okullarda taşımacılık yapmanızın önünü açacağız’
Belediye binası önünde gerçekleşen görüşmede esnafın yıllardır kanımızı emen, şirketlere nasıl bir çözüm bulmayı düşünüyorsunuz sorusuna ise, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu şu şekilde yanıt verdi: Onun yöntemi başkadır. Biz de bunun için çalışıyoruz. O konu da çalışmalarımız sürüyor, tabi size nasıl bilgi veriliyor onu bilmiyorum. Biz aynı zamanda sizin hukukunuzu da korumakla yükümlüyüz. Sizin şirketlere veya başka bir şeye ezilmenizi istemeyiz. Şirketlerin sizin üzerinizden kar etmelerine izin veremeyiz’ dedi. Taşıma işinin aslında kendi görevleri olduğuna vurgu yapan Hacımustafaoğlu, bu işi servisler yapıyorlar, diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: ‘plaka tahdidinin uygulandığı illerde vatandaşın lehine bir düzenleme olmamıştır. Sizin hukukunuzu koruyalım diyoruz, sizin para kazanmanızı koruyalım. Bunun yolu bize tahditli plaka verin demek değildir. Bu sadece şunu sağlar, tarafınızdan bunun arzu edilmesi doğal olmakla beraber, bu uygulama ile plakanızın değeri olacak. Ama bu İstanbul’daki taşıma problemini çözmüyor. Biz şunu yapmaya çalışıyoruz, şirketlere çalışıyorsunuz, sizin bireysel olarak okullardan taşımacılık yapmanızın önünü açacak, sizin de çok beğeneceğiniz ve para kazanmanızı sağlayacak bir yöntem ile plaka değerinizden ziyade para kazanacağınız bir yol üzerine çalışıyoruz. Bu konu üzerine de önümüzdeki günlerde UKOME’de bir toplantı gerçekleştireceğiz. Sizin yaşadığınız ve karşılaştığınız problemleri biliyoruz, bu problemlerin çözümünün sadece tahditten geçmediğine inanın’ şeklinde açıklama yaptı.
Servis esnafı umutlu
Polis kontrolünde, belediye binası önünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu ile yapılan bu görüşmenin ardından servisçiler kendi aralarında kısa bir görüşme gerçekleştirdiler. Esnaf yaptığı açıklamada gerçekleştirdikleri bunca eylemden sonra yetkililer tarafından dikkate alındıkları için mutlu ve süreç için umutlu olduğunu belirtti.
Eylemden bir gün sonra jet hızıyla gelen toplantı talebi
Servis esnafını umutlandıran bu görüşmenin ardından belediye yetkilileri eylemden bir gün sonra sektör paydaşları ile belediye binasında bir görüşme gerçekleştirdiler. Toplantıya İTO ve İSTAB temsilcisi olarak Hakan Orduhan, İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, servis esnafından temsilciler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu, Ulaşım Daire Başkanı Yakup Demirhan, Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürü Mustafa Erol katıldılar. Edindiğimiz bilgilere göre yaklaşık 4 saate yakın süren toplantıda servis esnafının en çok gündeme getirdiği plaka tahdidi olmak üzere birçok konu görüşüldü.
Hamza Öztürk, Taşımacılar gazetesine küstü
Yapılan toplantıyla ilgili olarak bilgi almak ve okurlarımızla paylaşmak için iletişim kurmaya çalıştığımız sektörün en büyük temsilcisi İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, servis esnafının yolu trafiğe kapatmak ve polisle karşı karşıya gelmek suretiyle gerçekleştirdiği eylemin bir sonucu olarak belediye yetkililerince davet edildiği toplantının detayları ile ilgili olarak gazetemiz Taşımacılar’a ve Taşımacılar.com’a bilgi vermeyi reddetti. İSAROD Başkanı Hamza Öztürk kendi ifadesi ile ‘gazetemize küstüğünü’ belirtti. Sebebini soran gazete çalışanı arkadaşımıza doğru, tarafsız ve ilkeli haberciliği kendine rehber edinmiş gazetemize bağlı internet sitesinde kendileri tarafından yapılan yorumların yayınlanmamasını, aleyhte olan yorumların sayfamızda yer verilmesini ve kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajlarda ifadelerinin yayınlanmadığını öne sürmüştür.
Taşımacılar, Hamza Öztürk'e küsmedi çünkü...
Taşımacılar gazetesi olarak, sektör içinde yıllardan beri varlık gösteren, tarafsız ve ilkeli habercilikten taviz vermeyen, herhangi bir kurum ve kişinin sesi değil, tüm sektörün sesi ve nefesi olmayı kendisine ilke edinmiş ekibimiz ile bu zamana kadar hiçbir olumsuz eleştiri almadan yolumuza devam ettik. Bugün gelinen süreç itibariyle sözüne her daim değer verdiğimiz, servis esnafının sorunlarının çözümüne yönelik verdiği emeği hayranlıkla takip ettiğimiz, oda başkanı olarak düzenlediği her türlü çalışmayı özveri ve gururla sayfalarımıza taşıdığımız, servis sektörünün en büyük paydaşı olan İSAROD gibi saygın bir kurumun başkanlığını yapan Hamza Öztürk’ün bu tavrına karşılık ‘biz kendisine küsmedik.’ Çünkü küsmek, iki kurumsal yapı arasında kullanılacak bir kelime olmadığı gibi, ya sorumluluklar unutularak kullanılmış bir sözcüktür ya da vazifelerimizin önüne geçen egonun dışa yansımasıdır. Çünkü küsmek iki kişiyi bağlarken, kurumları bağlamayan bir edim olarak kas kastı gerçekliği ile çıkar karşımıza çünkü siz küserken birilerine, küstürebilirsiniz arkanızdan gelenleri de…
'Kimse kusura bakmasın' taraf tutuyoruz!
Taşımacılar gazetesi olarak her ne kadar eleştirilere yanıt vermiş olsak da, bir kez daha tekrarlamak da fayda var. Taşımacılar gazetesi, sadece sektörün sesidir. Kimsenin tekelinde değildir. Gazetemiz, yıllardır satır aralarında besleyip büyüttüğü demokrasi ile kimsenin sesi olamayacak kadar çok sesli ve renklidir. Yaptığımız haberlere yönelik olarak herkesin özgür ve eşit bir şekilde fikirlerini paylaştığı sektör içinde demokratik bir platformdur. Şimdiye kadar yaptığımız hiçbir haber de veya yayınladığımız hiçbir yorum da karşı tarafın rencide edilmesine, gazetemiz alet edilerek hakaret edilmesine izin vermedik. ‘Onun yorumunu yayınlıyorsun, benim yorumumu yayınlamıyorsun, taraf tutuyorsun’ şeklinde bir eleştiri ile karşılaşmadık. Yine Hamza Öztürk’ün ifadesi ile ‘kimse kusura bakmasın…’Evet, bizim bir tarafımız var! Tarafımız doğru, ilkeli ve dürüst haberciliktir. Yaptığımız her haber, verilen her demeç kayıt altındadır.
İSAROD, patron kabul etmeyecek kadar onurlu bir kurum
İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’ün temsil ettiği sektör ve temsilcisi olduğu meslek örgütü adına ‘ben size küstüm’ veya ‘size beyanat vermeyi reddediyorum’ deme lüksünün olduğunu düşünmüyoruz. Haddimiz olmayarak, kendisinin bir şirket sahibi olmadığını, İSAROD gibi saygın bir kurumun patron kabul etmeyecek kadar servis esnafının yıllara yayılan demokrasi mücadelesi ile onurlu bir yapı olduğunu hatırlatmak isteriz. Yine haddimiz olmayarak, Hamza Öztürk’ün servis esnafının yaşadığı insanlık dışı çalışma koşulları bir kenara, hakkını alabilmek için polisle karşı karşıya gelerek, alanlarda verdiği mücadele sonucu temsilcisi olduğu kurumun davet edildiği resmi bir toplantıda, tüm servis esnafının merakla beklediği bir konu üzerine bir yayın organına ‘küstüğü’ için bilgi vermemesini de siz değerli okuyucularımızın mantık ve vicdanına bırakıyoruz.
Belediye farklı bir formül üzerine çalışıyor
Belediye yetkilileri ile gerçekleşen toplantıya İTO ve İSTAB temsilcisi olarak katılan ve görüşlerini aldığımız Hakan Orduhan ise, görüşmenin oldukça samimi ve çözüm odaklı bir atmosferde gerçekleştiği yönünde bilgi verdi. Gayet güzel ve nezih bir şekilde belediye yetkililerinin sorunları dinlediğini ifade eden Orduhan, inanılmaz bir ilgi gösterildiğini de kaydetti. Dile getirilen sorunların tek çözüm noktasının plaka tahdidi olduğunu söyleyen servisçi esnafına karşılık, belediye yetkililerinin farklı bir formül üzerine çalıştıklarını ifade ettiklerini anlatan Orduhan, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi: Belediye yetkilileri plaka tahdidinden önce biz sizin koşullarını düzeltmek isteriz dediler. Güzel bir yaklaşım sergilediler. Plaka tahdidinden önce sorunsuz bir servis sektörü ya da en azından sorunları en aza inmiş bir servis sektörü yaratalım dediler. Ondan sonra bu konuyu bir gündeme alalım dediler. Bize plaka tahdidi yok dediler. Ama öncesinde sorun olarak tanımlanan şikâyetlerinizi çözelim dediler’ şeklinde bilgi verdi.
Orduhan: Yetkililer çözüm odaklı bir çalışma yapma çabası içindeler
Toplantıda servis sektörünü temsilen gelen esnafın; firmaların çok komisyon aldığını, gömlek ve kravattan para kesildiğini, GPRS cihazı için ayrıca aylık bir bedel kesildiğini, sözleşme yapılırken muhtemel kazalar ve olabilecek zarar ziyan için işi yarıda bırakmayalım diye senet alındığını, en ufak bir hata olduğunda işlerine son verildiğinden şikâyet ettiklerini belirten Orduhan, belediye yetkililerinin gerçekten çok sabırlı bir şekilde sonuna kadar konuşulanları dinlediklerini ve çözüm odaklı bir çalışma yapma çabası içinde olduklarını ifade etti.
‘İstanbul ilinde çalışmaların bir belgeye dayalı olması gerekir’
Sektör paydaşlarından biri olarak kendilerinin de konu ile ilgili iyileştirici, her iki taraf adına firmaların da düzen ve disiplin içinde çalışacağı fakat esnafın da düzen ve disiplin içinde çalışacağı bazı koşulların oluşturulması gerektiğini söylediklerini belirten Hakan Orduahan, İstanbul ilinde çalışmaların bir belgeye dayalı olması gerektiğini vurguladıklarını söyledi. Orduhan, toplantıyla ilgili olarak, ‘hem firmaların sıkıntısını hem de esnafın sıkıntısını azaltacak yönde güzel bir çalışmanın başlangıcı olabileceğine inanıyorum ’ şeklinde değerlendirdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.