Lojistikçiler kontrat değil “Ölüm Fermanı” imzalıyor
UTİKAD'ın düzenlediği ve Yeni Türk Ticaret Kanunu ile lojistik sektörüne yansımaları masaya yatırıldığı seminerde konuşan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, sektöre yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği "Yeni Türk Ticaret Kanunu Lojistikte Neleri Değiştirecek? konulu seminerin açılış konuşmasını yapan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun iş hayatında önemli değişiklikleri gerekli kıldığına dikkat çekti.
Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda şirketlere yönelik genel hükümlerin yanında özellikle taşımacılık sektörüne yönelik önemli değişikliklerin yer aldığının altını çizen Turgut Erkeskin, ağır rekabet koşullarının yaşandığı günümüzde lojistik şirketlerinden beklentilerin hızla arttığını, şirketlerin talepler doğrultusunda çok büyük yatırımlar yapmaları ve ciddi bir istihdam yaratmalarına rağmen kar marjlarında iyileşme olmadığını vurguladı. Sözleşmeler “ölüm Fermanı” gibi
Sektörde dış ticaret şirketlerinin baskısının giderek ağırlaştığını, bazı şirketlerin rekabet uğruna kazanılmış haklardan taviz verdiğini ve ancak bu sözleşmelerin şirketlerin “ölüm fermanı” olduğu değerlendirmesinde bulunan Erkeskin, şunları söyledi: “Son yıllarda lojistik firmalarının önüne getirilen lojistik hizmet sözleşmelerinin adeta bir “ölüm fermanı” niteliğinde olduğu ve sözleşmenin hemen hemen tüm maddelerinin hizmet alan tarafı korur biçimde düzenlendiği biliyoruz. Tüm ulusal ve uluslararası mevzuatlara aykırı olan ve çoğunlukla kendi içerisinde bile çelişkiler içeren bu sözleşmeler maalesef lojistik firmalarımız tarafından bilinçsizce imzalanmaktadır. Ulusal ve uluslararası mevzuatları çok iyi bilen, global firmalar dahil, son yıllarda sektörümüzde oluşan bu bilinçsizliğin farkına varmış olacaklar ki, açmış oldukları ihalelerde tüm dünyada yapmış olduklarının tersine, Türkiye’ye özel sözleşmeler hazırlamaya ve lojistik firmalarına imzalatmaya başlamışlardır.” “Haksız ve tek taraflı talepler dayatılıyor”
Türk lojistik şirketlerine yönelik haksız ve tek taraflı taleplerin, hasar ve gecikme durumunda taşıtanın uğrayacağı tüm zararlardan taşıyıcının sorumlu tutulmak istenmesi, cezai müeyyidelerin tek taraflı olarak işletilmesi, taşıtanın yapacağı hatalardan sorumsuz olması, taşıtanın istediği zaman sözleşmeyi sebepsiz olarak fesih hakkının verilmesi ancak taşıyanın aynı haklara sahip olmaması, sözleşmeden doğan tüm vergi ve harçların taşıyana yüklenmek istenmesiyle sınırlı kalmadığını söyleyen UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin, “Tüm bu maddelerin içerisinde bize göre en tehlikeli olanı dolaylı zararlardan taşımacının sorumlu tutulmak istenmesidir. Zira dolaylı zararın maddi bedelinin ne olabileceği meçhuldür.” dedi. “Kazanılmış haklardan taviz vermeyiz”
Lojistik şirketlerinin kanunlar ve taraf oldukları konvansiyonlarla tanınmış bazı haklar ve sorumlulukları olduğunun ve bunlardan taviz verilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Turgut Erkeskin, konu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu ve sektör şirketlerine bu konuda dikkatli olmaları çağrısını yineledi : “Örneğin, uluslararası taşımacılıkta kapların içeriğinden değil dış görünüşünden sorumluyuz. Ancak görüyoruz ki bazı şirketler kapların sorumluluğundan da sorumlu olacak şekilde imzalar atıyor. Ancak daha sonra bunlar tazminat olarak bize geri dönüyor. Hatta direkt olarak değil dolaylı olarak maddi hasarlardan sorumlu olacak şekilde kontratlar yapıldığını da görüyoruz. Yapmış olduğunuz bu tip kontratlarda maddelere çok dikkat etmemiz ve kanun ve konvansiyonlarla bize verilmiş haklardan asla taviz vermemiz gerekiyor. Bu tür sözleşmelerle, lojistik firmaları kazançları ile hiç de orantılı olmayacak şekilde her türlü dolaylı zararlardan sorumlu tutulmaya çalışılmaktadır. Ancak maddi değeri ölçülemeyecek ve yönetilemeyecek bu tür zararların kabul edilmesi, lojistik firmalarının çok büyük riskleri üzerlerine alması anlamına gelmektedir. Bunu yapmaya devam ettiğimiz sürece sektörümüz çok büyük sorumluluklar altına girecek.” “Sorumluluk sigortası yaptırın”
Lojistik şirketlerine taşımalarında kontrat yaptırmaları, tekliflerde ve kontratlarda UTİK kurallarına atıfta bulunmaları konusunda uyarıda bulunan Turgut Erkeskin, şirketlerin sorumluluk sigortası ile risklerini sigorta kapsamına almalarının hayati önem taşıdığını söyledi. Erkeskin, şöyle konuştu: “UTİKAD'dan temin edeceğiniz FIATA FBL, FIATA FCR ve IATA AWB konşimentoları, kargonun ziyan, hasar ve gecikmesine ilişkin yasal sorumluluklarda, hata ve ihmale ilişkin yasal sorumluluklarda, meydana gelen hasara ilişkin ortaya çıkan masraflarda ayrıca para cezaları ve harçlara ilişkin yasal sorumluluklar için de şirketlere ciddi güvenceler sağlayacaktır.” “İç ve bağımsız denetim zorunluluğu geliyor”
Seminerde, "Yeni Türk Ticaret Kanunu ile Oluşan Değişim ve Düzenlemeler” konusunda açıklamalarda bulunan Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sıtkı Anlam Altay, yeni kanunun şirketlerde yönetim kurulu ve genel kurulların işleyişinde önemli yenilikler ve zorunluluklarla birlikte, yönetsel ve finansal anlamda şeffaflık getirdiğini, bunu yanında şirketlerde bağımsız denetim, risk yönetimi, iç denetim ve işlem denetimi gibi pek çok denetim mekanizmasının zorunlu hale getirildiğini söyledi. Altay, yeni kanunla kurumsal yönetim ilkesinden hareketle adillik, hesap verilebilirlik, şeffaflık ve sorumluluk gibi kavramların ön plana çıkarıldığını belirterek, şirketlerde pay sahipliği, sermaye dağılımı, imtiyazlar ve ortaklık yapılarındaki değişimler hakkında bilgi verdi. “Multımodal taşımacılık yeni TTK’na girdi”
Seminerde yeni Türk Ticaret Kanunu'nun taşımaya ilişkin getirdiği yenilikler konusunda bilgiler veren Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr.Birgül Sopacı Öztuna, kanunda “Taşıyıcı” kavramının daha da genişletildiğini söyledi. 1980 tarihli konvansiyona rağmen “Multımodal Taşımacılara” yönelik hükümlerin ilk defa yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer aldığını kaydeden Öztuna, aynı zamanda yeni kanun ile taşıyıcının hak ve sorumlulukları ile birlikte ziya, hasar halinde talep edilen tazminat miktarına bir üst sınır getirildiğini söyledi. Türk hukukunda ilk defa “Taşınma Eşyasının Taşınması” konusunun düzenlemeye tabi tutulduğunu ifade eden Öztuna, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni kanunda önemli bir değişiklikte taşıma işleri komisyoncusunun isterse eşyanın taşınmasını bizzat üstlenebilme hakkı tanıması ve taşıma işleri komisyoncusunun ücretinin muacceliyeti konusunda oldu" dedi. www.tasimacilar.com 16.04.2012/18:21