Coşar, ‘’Hamza Öztürk belediyenin uşaklığına son ver’’
Yaklaşan İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri ve Esnaf Odası (İSAROD) seçimleri öncesi, 25 Ocak 2014 cumartesi günü İSDER önderliğinde düzenlenen kahvaltı ile servisçiler ve esnaf bir araya geldi.
500 kişinin katılım sağladığı kahvaltıya; Plaka tahdidi, korsan yasası, engelli yasası ve D2 belgesi konuları damga vurdu. İSAROD Başkan Adayı Murat Nuri Coşar’ın konuşma yaptığı kahvaltıda servisçiler, şirket sahipleri ve esnafın sorunlarına değinildi. Kahvaltı başlamadan önce görüşünü aldığımız İSDER başkanı Murat Erdoğan ile konuştuğumuzda sektörün vahim bir hal aldığını ve bir an önce toparlanması ve devletin servisçilerin sesini duyması gerektiğini söyledi.
Servisçilerin en büyük sorunlarından biri olan plaka tahdidi hakkında konuşan Erdoğan, zamanında birçok eylem yapıldığını, çok ağır konuşulduğunu fakat faydasını göremediklerinden bahsetti. Erdoğan, ‘’İSDER olarak İSAROD Başkanı Hamza Öztürk ile beraber bir konuşma yaptık. Belediyelere, fabrikalara bizim şartlarımızı düzeltmediğiniz takdirde 1 ay sonra kontak kapatacağımızı tebliğ ettik. 1 ay geçti Hamza Öztürk’ü dürtüyoruz ses yok, hadi diyoruz, seçim zamanı biraz bekleyelim diyor. Baktık Hamza Öztürk’ten ses yok bizde Milli Eğitime yazı yazdık. Milli Eğitim 3 gün içinde tüm okullara yazıyı yolladı. Bu olaydan sonra Hamza Öztürk bir yazı yayınlayarak bizi tekzip etti. İSDER olarak bizde toplandık UKOME’nin önünde ses getiren bir eylem yaptık’’ şeklinde konuştu.
Sektörde birliktelik sorunu var
Konuşmasına devam eden Erdoğan, ‘’3 Haziranda toplanıp bir toplantı gerçekleştirdik. Plakamızı alınıp satılıp kiraya verilmesini istiyoruz dedik. 3 ay sonra bize rapor verildi. Raporu Hamza Öztürk’e verdik. Daha sonra Hamza Öztürk bizde plaka tahdidi istiyoruz ancak alınıp satılmasını istemiyoruz diyerek bizi ters köşeye yatırdı böylece belediyenin eline koz geçmiş oldu. Belediye gidin aranızda anlaşın dedi. Sektörde birliktelik sorunu var. Sektör bölünmemeli. Bölündüğü anda belediye müdahale eder’’ diye konuştu.
UKOME rantın peşinde
Korsan yasasına da değinen Erdoğan, ‘’İstanbul genelinde 4 bin araç korsan yasası yüzünden mağdur oldu. Korsan yasası ile uzaktan yakından alakamız yok. Şehir içinde vergi levhası olan araçları yakalayıp ceza kesmek olmaz. Servisçilerin belediye üzerine korku salması lazım. Ancak yaptığımız hareketler engelleniyor. Bölünmeler, UKOME karşısında bizi kavga eden çocuklar gibi gösteriyor. UKOME rantın peşinde. Ulaştırma Daire Başkanı Yakup Demirhan şaibeli bir insan. Adamın işi gücü para. Biz koltuk sevdası olmayan insanlarız. Amacımız evimize ekmek götürebilmek’’ dedi.
Engelli yasası 2018’e uzatıldı
Son olarak engelli yasasına değinen Erdoğan, ‘’Engelli yasası ile ilgili sıkıntılar çözüldü gibi. Yasa 2018’e kadar uzatıldı. Taşıdığımız şirket firma ve okulların talebine göre araçlar yenilenecek. Biz en başından beri engelli yasasına karşıydık. Bir yasa gelecekse engelli listesi önümüze konsun bizde ona göre çözüm arayalım dedik ‘’şeklinde konuştu.
Murat Erdoğan’dan sonra İSAROD Başkan Adayı Murat Nuri Coşar’a birkaç soru yönelttik. Sorularımıza samimi ve içtenlikle cevap veren Coşar, herkesin hemfikir olduğu sorunlardan bahsetti.
2002’nin başından beri İstanbul’un en büyük problemi plaka tahdidi olduğunu söyleyen Coşar, ‘’Bizim en büyük problemimiz evimize ekmek götüremememiz. Daha profesyonel çalışmamız gerekiyor artık. Ülkenin hiçbir yerinde plaka tahdidi ile alakalı bir şey yokken kalkıp İstanbul’da plaka tahdidi ile ilgili çalışmalar yapıldı. Ama alt yapısı bozuk bir çalışma oldu. İstanbul’da servisçilerin evine ekmek götürebilmesi için tahtid yoluna gidilmesi gerek. Ama bunlar eylem yapılarak olacak işler değil. Hukuk kullanılmalı bizim odamız bir türlü bu yolu seçemedi. İç birlikteliği sağlayıp bu yolu çözmeyi planlıyoruz. Doğru alt yapı hazırlanırsa kazançları arttırma yoluna gidilmeli diye düşünüyorum. 2004’ten bu yana fiyatlar sürekli aşağı iniyor. Plaka tahdidinde herkes hem fikir ama öncelik eve ekmek götürmek olmalı. Ekmek elden gidiyor’’ dedi.
Korsan yasası ocak söndüren yasası
Ardından korsan yasasına değinen Coşar, ‘’Korsan yasası ocak söndüren yasası olarak nitelendiriyorum. Ticari araç ve vergi mükellefi olan araçlar hiçbir zaman korsan yasasından bağlanmaz. Bu mesele en çok İstanbul’da can yakıyor. Kanun açık ve net polis bir şey yapamaz, kanunun değişmesi lazım. 11 Mayısta bir basın açıklaması yapıldı. Plaka tahdidi ile ilgili açıklamaydı ama korsan yasası damgasını vurdu. Korsan yasası mutlaka düzenlenmeli. Ticari, hususi araç arasında ayırım yapılmalı’’ şeklinde konuştu.
UKOME ile iletişim iyi ama yönetimle değil
UKOME ile ilişkileri hakkında konuşan Coşar, UKOME ile sıkıntıları olmadığını belirtti. Coşar, ‘’Bu sektörün gerçek sahipleriysek bu iş böyle yapılırsa daha iyi olur diyerek gitmemiz gerekiyor. Esnafın sonu hazırlanıyor. Aslında son derece meşakkatli bir iş yapıyoruz. Eğer doğru gidilirse başarılamayacak bir mesele yok diye düşünüyorum. Model olacak yeni bir yönetim tarzı oluşturacağız. UKOME personeli ile iletişimimiz güzel ama yönetimle değil. Hepimiz sözleşmeli çalışıyoruz. O korku ile eylemlere gelenler olmuyor’’ ifadelerini kullandı.
Hamza Öztürk ile bu iş yürümez
Son olarak seçimler ile ilgili konuşan Coşar, ‘’Seçimler hayırlı olur umarım. Aynı zihniyet kurumu yönetecek olursa işimiz zor. Son 4 yılda sektör çok geriledi. Mutlaka bir yönetim kurulu olmalıdır. Daha profesyonel çalışma olmalıdır. Ama Hamza Öztürk ile bu iş gitmez. Kendimizi de milleti de kurtaracağız’’ dedi.
Kahvaltının ardından esnafa seslenen Murat Naci Coşar sektörün sorunlarını ele alarak konuşma yaptı. Coşar konuşmasında sektörü en önemli sorunlarından olan plaka tahdidi ve korsan yasası hakkında söylemlerde bulundu. Coşar, ‘’ Ben 2002 yılından beri servis araçları odasında yönetim kurulunda görev yaptım. Bugüne kadar servis araçları odası bir köy derneği şeklinde yönetildi. Geldiğimiz noktada geldiğimiz durum içimi yakıyor. Plaka tahdidini hepinizden daha çok istiyorum. Yalnız bu işin servisçi rantı ile yürütülemeyeceği açıktır. İstanbul’da bir iç birliktelik yakalanmazsa bu plaka tahdidi sadece hayal olur’’ diye konuştu.
Hamza Öztürk git artık, istemiyoruz seni
Coşar, ‘’ Ana derdimiz kimse evine ekmek götüremiyor. Para kazanamadığımız için devlete olan görevimizi yerine getiremiyoruz. Plaka tahdidi bu işin olmazsa olmazı ama hepimiz yandık. Kendi dükkanımızda kiracı olduk. Projelerimizden bir tanesi de kademeli fiyat tarifesi uygulayacağız. Korsan yasası getirdiler belediyenin eline kocaman bir sopa verdiler. Hamza Öztürk belediyenin uşaklığına son vermeli. Yapacağını yaptın Hamza Öztürk git artık istemiyoruz seni. Niye bu kadar egona yenik düştün. Biz insanlarla esnafı satma noktasında görüşmüyoruz. Biz önce hukuk eğer beceremezsek en az 40 bin kişinin katılacağı eylemle mücadele edeceğiz. Profesyonel ellerin dokunuşu ile daha iyi noktalara geleceğimize inanıyorum’’ dedi.
Oy kullanırken elinizi vicdanınıza koyun
Murat Naci Coşar D2 yasasına da değinerek, üyelerden oy kullanırken çok dikkatli olmalarını istedi. Coşar, ‘’Şuanda D2 yasasından dolayı biz servisçilik dışındaki işlere gidemiyoruz. Giden arkadaşlarımız yakalandığında korsan yasasından ceza yiyorlar. Seçimin neticesi ne olursa olsun hayırlısı olsun. Ne geliyorsa başımıza bilgisizlikten geliyor. Oy kullanırken elinizi vicdanınıza koymanızı istiyorum’’ şeklinde konuştu.
Coşar konuşmasına, ‘’Hepimiz aynı yerden geliyoruz hepimizin ortak sıkıntıları var. Birbirimizin işine girip kırdığımız sürece bir adım ileri gidemeyiz. Silkinip ayağa kalkmanın zamanı. Bir araya gelirsek karlı çıkan işini iyi yapanlar olacaktır’’ şeklinde devam etti.
Bizim partimiz ekmek partisi
Coşar konuşmasının devamında üyelere söz vererek, ‘’Plaka tahdidi ile alakalı bütün düşüncelerimi ortaya koydum ama plaha tahdidini çatır çatır alacağız ama profesyonel bir şekilde size söz veriyorum. Şuanda hiçbir partiye üye değilim. Esnafın başkanının partisi olmaz olursa böyle olur. Odanın içinde enteresan bir hava var. İyi kaptan dümen suyundan belli olur. Bunların dümen suyu karışmış. O yüzden bir şey yapamıyorlar. Bizim patimiz ekmek partisi’’ dedi.
Coşar konuşmasını, ‘’D2 belgesinin vermemelerinin ana nedeni ruhsatlarda yazan okul taşıtı ibaresidir. Tahtid kapsamında olmamız da etkili. Bu konuda doğru bir anlatım olursa, alt yapı hazırlanırsa D2 belgesi kiralanabilir. Eğer bize tahdit vermiyorsanız önümüzü açın istediğimiz işi yapalım. Bizimki haklı bir gurur. Ama hakkımızı aramayı bilmiyoruz. Bunun çözümü hukuktur. Eğer söylemlerimizi yapamazsak gelin yakamıza yapışın’’ diyerek sonlandırdı.
Özge DURMAZ - Erhan TEKİNDUR
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.