26 Ekim 2015 Pazartesi günü AKOM Binası'nda yapılan UKOME Toplantısı'nda, UKOME Gündemi'nde toplamda 4 madde görüşüldü. Bu 4 madde arasında yer alan ''Plaka Tahdidi'' konusunda ise istenilen sonuç çıkmadı.

   Saat 15.00'te başlayan UKOME Toplantısı yaklaşık iki buçuk saat sürdü. Toplantı çıkışında İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu, İSAROD Başkanı Hamza Öztürk ve İTO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Orduhan yönelttiğimiz soruları cevapladı. Toplantı sonrasında Dernek Başkanları'nın son derece gergin olduğu ise gözlerden kaçmadı.

‘’Umduğumuz Karar Çıkmadı’’

Toplantı sonrasında tasimacilar.com’a toplantıda konuşulan konuları ve çıkan sonucu değerlendiren İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu şu şekilde konuştu:

‘’ Maalesef bugün UKOME Toplantısı’nda umduğumuz karar çıkmadı. Sayın Genel Sekreter, konunun hukuki ve İdari yoldan tekrar incelenmesini istedi. Genişletilmiş bir alt komisyon toplantısı daha bizleri bekliyor. İnşallah orada umduğumuz kararı aldırırız. Ama şuan, ‘’Hayır biz buna karşıyız ya da evet, tamam bugün bu kararı alıyoruz.’’ denmiyor.

İnşallah beklediğimiz gibi olur. Bir sonraki Alt Komisyon Toplantısı’nda bu karar alınır. Muhtemelen yine aynı kurul Alt Komisyon’da yer alacak ancak Komisyon üyelerine hukuki ve idari yönden kişiler eklenecek. Yani bir sonraki toplantıda komisyon üyeleri içerisinde hukukçular ve idarecilerde yer alacak.’’

Bir sonraki UKOME Gündemi’nde konunun karara bağlanacağını düşündüğünü ifade eden Bayraktaroğlu açıklamalarının devamında; ‘’ Benim de moralim çok bozuk. Sektöre şu mesajı vermemeliyiz: ‘’Bu iş bitti, gitti.’’

Şimdilik sektörün biraz daha sabırlı olmasını diliyorum. Artık çıkacak kararında hepimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Yapılacak bir sonraki Alt Komisyon Toplantısı’nda yine gereğini yapacağız ve sektörün haklarını da savunacağız.’’ dedi.

‘’Süreç Uzadı’’

Toplantı sonrasında yönelttiğimiz soruları yanıtlayan İSAROD Başkanı Hamza Öztürk ise, ‘’ Konu bir sonraki Alt Komisyon Toplantısı’na gidecek. Süreç uzadı.

Toplantıda okul servisleriyle personel servislerinin ayrılması konusunda bir teklif geldi. Daha önceleri biz de bu konu hakkında düşündük ancak bir de ortam ve gerçekler var. Sektörümüzde iki iş yapılmadan para kazanılması söz konusu değil.  Tek bir işten para kazanacak olsak bu durum vatandaşa olumsuz yansıyacak. Şimdi bizim ekmeğini yediğimiz vatandaştan bu sene servis fiyatı olarak 150 TL alırken bir sonraki sene, ‘’İki okul işi yapmıyoruz, bu sebeple sizden 2 öğrenci parası alacağız.’’ dememiz mümkün değil. Arabaları biraz daha ekonomik kullanmalıyız. Yani hem personel taşımacılığı hem de öğrenci taşımacılığı yapmalıyız.

Okul servisleriyle personel araçlarının ayrı olması artık olanaksızdır. Milli Eğitim Bakanımız 15 gün kadar önce bir açıklama yaptı: ‘’Önümüzdeki yıl bütün okullar tek tedrisat olacak.’’ dedi. Şimdi bir okulun tek tedrisatta para kazanmayacağını hepimiz biliyoruz. Kazanamayacağı gibi okul servisi çeken aynı zamanda personel servisi de çekecek. Personel çektiği yerde okul ile personeli nasıl ayıracaksınız? Bizim derdimiz burada insanların para kazanması. Servisçinin bugüne kadar servisçiye, taksiciye zarar verdiği görülmedi de bunun zararı bugün mü ortaya çıktı?

Biz bu yola, sektörü aktif olarak devam eden herkesin hakkını korumaya amacıyla çıktık. Kimse arasında ayrım yapmıyoruz. Konuya bugüne kadar ilk defa Ticaret Odası'yla ve Esnaf Odası'yla aynı noktadan baktık. Hep biz istiyorduk karşı taraf karşı çıkıyordu; orası istiyordu biz karşı çıkıyorduk. Tezatlıklar söz konusuydu. Şimdi anlaştık. Ancak Esnaf Temsilcisi olarak içimize giren Halit Yılmaz, ‘’Okul servisiyle personel servisi ayrı olsun.’’ dedi.

‘’Yarın Akşam Bakanla Görüşeceğiz’’

Bugüne kadar bize birçok yetkili; bu işin bittiğini, desteklendiğini, Sn. Cumhurbaşkanımızın söz verdiğini ve bu konu hakkında artık kimsenin kafasında soru işareti kalmamasını istediklerini söylediler. Kendi başımıza bir işin peşinde koşmadık. 2010’dan bu yana İSAROD Başkanlığı’nı yapıyorum ve o günden beri yıllardır biz bunu istiyoruz. O zamandan bu zamana kadar Kazlıçeşme’de 2 toplantı yaptık. Basın açıklamalarında bulunduk. Belediye önünde isteklerimizi dile getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımız 25 Mayıs tarihinde Sinan Erdem Spor Salonu’nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın sözüyle döndü ve bize; ‘’Hayırlı olsun.’’ dedi. 25 Mayıs’tan bu yana tam olarak 5 ay 1 gün geçti. Bir konunun yazışması veyahut alt yapısının oluşturulması olsun, nedir; ne değildir biz şuanda durumu anlayabilmiş değiliz.

Yarın akşam Bakan ile görüşeceğiz. Bakalım görüşmede neler konuşulacak.

Esnafa, Salı günü karar çıktıktan sonra Çarşamba günü yapmayı planladığımız şölen hazırlıklarından bahsetmiştik. Akşama kime nasıl hesap vereceğimizi bilmiyoruz. Şimdi şölen mi yapacağız yoksa isyan mı edeceğiz buna tam karar vermiş değiliz. Ne yapacağımıza yarın akşam karar vereceğiz.

Sonuç olarak bundan sonraki gelecek ilk UKOME’de konu yine görüşülecek. ‘’ dedi.

‘’Sonuna Kadar Devam Edeceğiz’’

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Orduhan bu noktaya geldikten sonra çıktıkları yoldan dönmeyeceklerini ve mücadeleye devam edeceklerinin altını çizerek; ‘’ Öncesinde konuyu her boyutuyla araştırmıştık. Bugün verilen cevaplar bizi tatmin etmedi. Sanki konuyu insanları üzmeden, yumuşakça ertelenmesi; süreye yayılması gibi bir kanı uyandırdı bizde. Ama biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Madem bu noktaya kadar geldik sonuna kadar devam edeceğiz. Bu noktadan sonra dönmeyeceğiz.’’ dedi.

‘’İnancımı Kaybetmiyorum’’

UKOME Toplantısı’nın konunun görüşüleceği en güzel ortam ve zaman olduğunu ifade eden Orduhan, ‘’Bize verilen taadütler var. Bu konuda Hamza Öztürk’ün ve Esnaf Odası’nın gerçekten ciddi anlamda çalışmaları oldu. Bu işin mimarlığını üstlendiler.

Hamza Bey’in söz ettiği gibi biz de Ticaret Odası olarak kendileriyle ilk defa aynı yolda ve gönülde yürüme fırsatı bulduk. Şuana kadar sektörün bileşenlerinin bir olamaması sebebiyle hep bu noktadan vuruluyorduk. Ancak şuan sektörün tüm bileşenleri bu şekilde birleşmişse; bu işin olacağıyla ilgili inancımı kaybetmiyorum.

Bu toplantı bizim için çok iyi bir fırsattı. Biz bu fırsatı bugün için elimizden çok basit durumlardan dolayı kaçırdık. İçi dolu olmayan konuşmalar gerçekleşti. Öncesinde Alt Komisyon bu kadar yetkili değilse neden Alt Komisyon kuruldu? Alt Komisyon bir kıymetse, değerse neden aldığı kararlar açılıp da okunmadı herhangi bir itibar görmedi. Dolayısıyla bu konuyla ilgili mücadelelerimizi bırakmıyoruz. Evet, şevkimiz kırıldı. Ama biz konuyla ilgili yapacaklarımızı ve atacağımız adımları biliyoruz.

Toplantı sonrasında yaptığımız röportajlar esnasında çekilen görüntülere ulaşmak için tıklayınız.