Otomotiv dünyasının son yıllarda elektrikli bir devrime sahne olduğunu belirten Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, dönüşümün ilk adımlarının atıldığı 2013 senesinde Türkiye temsilcisi oldukları BMW markasının tamamen elektrikli modeli BMW i3 ile bu kulvarda yer almaya başladıklarını söyledi. Devam eden süreçte Borusan Otomotiv Grubu'nun distribütörlüğünü üstlendiği tüm markaların tamamen elektrikli ve hibrit motorlu otomobillerini dünya ile aynı anda Türkiye’ye getirdiklerini belirten Tiftik, "Bugün Türkiye otomotiv pazarının en geniş tamamen elektrikli model portföyünü müşterilerimizle buluşturuyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Elektrifikasyon dönüşüm çalışmalarımız yalnızca model zenginliğiyle kalmıyor elbette. Bunun yanı sıra üç yıl önce Borusan Otomotiv Grubu olarak sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında kendimize 'Türkiye Otomotiv Sektörünün Elektrifikasyon Dönüşümüne Öncü Olmak' misyonunu da belirledik. Bu misyon çerçevesinde elektrikli mobilite altyapısının yanı sıra tüm ekosistemin geliştirilmesi çalışmalarını yürütmek üzere bünyemizde İcra Kurulu seviyesinde Sürdürülebilirlik Komitemizi kurduk. Komitemiz, Sürdürülebilirlik Stratejisine ilişkin 2030 yılı hedef ve takip göstergelerimizi belirledi. Hedeflerimiz arasında 2030 yılında distribütörlüğünü üstlendiğimiz BMW ve MINI markalarımızın elektrikli araç payını yüzde 75’e, Jaguar Land Rover Grubu'nda ise yüzde 70 seviyesine çıkartmak da yer alıyor.” dedi.

Borusan Otomotiv Grubu, Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu (EDP) ile Dönüşüm Hareketini Başlatıyor

Otomotiv sektöründeki elektrikli dönüşümün daha hızlı ve sağlıklı biçimde büyümesi için sektördeki sanayi, enerji üretim şirketleri, akaryakıt istasyonları, şarj istasyonu ağları, dernekler, sivil toplum kuruluşları gibi ilgili tüm paydaşları dönüşümü desteklemek ve bu dönüşümle tüketiciyi buluşturmak üzere; Borusan Otomotiv’in liderliğinde ve Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliği ile "Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu (EDP)" oluşturmayı planladıklarını da sözlerine ekleyen Hakan Tiftik, bu çalışmaların bir adımının da Yeşil İş: Sürdürülebilir İş Zirvesi olduğunu söyledi. Bu platformun oluşturulması adına çalışmalarına 2022 yılının ikinci yarısı itibariyle başlayacaklarını açıklayan Tiftik, “Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu; düşük karbonlu bir gelecek hedefi ile Türkiye’de elektrifikasyon dönüşümünün hızlandırılması için ilgili tüm paydaşları bir araya getirerek, engelleri, ihtiyaçları ve bu doğrultudaki hedefleri belirleyip kapsayıcı yaklaşımlarla çözüm önerileri ortaya koyan bir ortak çalışma platformu olacak” dedi. 

Sadece Elektrikli Otomobil Kullanmak Yetmiyor

Girişimlerinin sadece otomobil tarafında olmadığını da sözlerine ekleyen Tiftik, çevreyi kirletmeyen, sürdürülebilir ve yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin elektrikli otomobillerde kullanılması için de çalışmalarının olduğunu söyledi. Tiftik, "Sadece elektrikli otomobil kullanmak çevreye verilen zararı azaltmak için ne yazık ki yeterli değil. Bu otomobilleri şarj etmek için kullanılan elektriğin de temiz kaynaklardan üretilmesi gerekiyor. Borusan Enerji EnBW ile tamamen yenilebilir kaynaklardan üretilen, I-REC sertifikalı elektriği ilk etapta BMW müşterilerine hem otomobil hem evsel kullanımda sunuyoruz. Buna ek olarak geçtiğimiz günlerde açıkladığımız Solarçatı ile olan benzer bir iş birliğimizde bulunuyor. Elektrikli BMW sahiplerinin evlerine kurulan güneş panelleriyle elde ettikleri enerjiyi otomobillerinde değerlendirilebiliyor" dedi.

Türkiye’de Her Şarj İstasyonuna 2 ya da 3 Otomobil Düşüyor

Türkiye'de 3 bine yakın şarj istasyonunun olduğunu belirten Eşarj Üst Düzey Yöneticisi Cem Bahar ise trafikte şarj edilebilir otomobil sayısının 8 bine yakın olduğuna dikkat çekerek, "Avrupa Birliği'nin verilerine göre her şarj istasyonuna 10 otomobil düşmesi elektrikli otomobil pazarının gelişmesi adına makul bir seviye olarak gösteriliyor. Türkiye'de ise bu rakam 2-3 araca bir şarj istasyonu düşecek şekilde. Özellikle büyük şehirlerde şehir dışı yollara göre olan şarj istasyonları yayılımının artması ve daha geniş kapsama alanına ulaşması için yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ancak Avrupa ve Amerika gibi pazarlarda da şarj istasyonlarının, bu derece hızlı büyüyen pazar için yetersiz kaldığını belirtmeliyim. Bu sorunu sadece Türkiye değil birçok ülke yaşıyor. Ayrıca yeni açıklanan şarj istasyonu yönetmeliği ile Türkiye’de şarj ağının gelişeceğini ön görüyoruz" dedi.